Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Dört büyük şirket istedi, bağımsız denetim tebliği değişti PDF Yazdır e-Posta
27 Ekim 2009

Image

Denetim şirketlerinin üst üste aynı şirketi 7 dönemden fazla denetlemesinin önüne geçen tebliğde değişiklik yapıldı.

SPK, 25 Ekim 2009'da yaptığı düzenleme ile yeterli kurumsal yapıya ve denetçi bağımsızlığına sahip olduğunu kanıtlayan denetim şirketlerinin 7 dönemde bir şirket rotasyonu yapmak yerine, sadece sorumlu ortak başdenetçiyi değiştirmelerinin önünü açtı. Böylece dev denetim şirketlerinin kaybettiği veya kaybedeceği Garanti, Akbank, İş Bankası, Turkcell gibi büyük müşterileri geri kazanma umudu da belirmiş oldu. Sektör yetkilileri, değişikliğin denetim şirketlerinin talepleri ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun piyasanın görüşünü dikkate alması sayesinde gerçekleştiği görüşünde. Son krizde tüm dünyada tartışılan bağımsız denetim şirketleri, Türkiye'de de düzenlemeye tabi tutulmuştu. SPK, 2006'da yayımladığı tebliğ ile halka açık bir şirketin üst üste 7 dönemden uzun süre aynı denetim şirketince denetlenmesinin önüne geçmişti. Ayrıca denetçisini değiştiren şirketin tekrar aynı denetçiyle çalışabilmesi için iki yıl başka bir denetçi tarafından denetlenmesini de zorunlu kılmıştı. Bu uygulama sayesinde 2010'da 300-400 milyon dolarlık bir hacme ulaştığı tahmin edilen sektörde taşlar yerinden oynayacak ve denetim şirketleri pazarında dengelerin değişme olasılığı ortaya çıkacaktı.

En büyükler kazançlı çıktı
Aslında bu değişiklik özellikle dört büyük denetim şirketi için kritik bir önem taşıyor. Çünkü 2006 yılından beri yürürlükte olan tebliğe göre, Pricewaterhous Coopers'ın (PwC) Türkiye'deki denetim şirketi olarak bilinen Başaran Nas denetlediği 41 şirketi, Deloitte&Touch Tohmatsu'nun Türkiye'deki denetim şirketi (DRT Bağımsız Denetim) denetlediği 28 şirketi, Ernst&Young'ın Türkiye'deki denetim şirketi Güney Bağımsız Denetim denetlediği 9 şirketi, KPMG'nin Türkiye'deki denetim şirketi olan Akis Bağımsız Denetim ise denetlediği 4 şirketi elinden kaçırmak riskiyle karşı karşıya. PwC'ın denetimini kaybedeceği şirketler içerisinde Akbank, Eczacıbaşı, Migros, Pınar, Arçelik, Tesco Kipa, Deloitte'un ise Anadolu Hayat, Aygaz, Ereğli Demir-Çelik, Fenerbahçe Sportif A.Ş., Halkbank, İş Bankası gibi dev şirketler bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde Garanti Bankası'nın denetimi zaten KPMG'den Deloitte'a geçti. Önümüzdeki günlerde de rotasyon gereği KPMG'nin Turkcell'i başka bir denetçiye kaptırması bekleniyor.

PwC 25 denetçiye ulaştı bile
Yeni düzenleme bu yılki rotasyonları engelleyemese de büyük müşterilerini kaybeden denetçileri geri kazanma ve sonraki dönemde de sınırsız denetleme imkanı veriyor. Bunun için bağımsız denetim şirketlerinin öncelikle 25 kişilik sorumlu ortak başdenetçi ve 75 kişilik de denetçi ile üzeri ünvana sahip denetim kadrosuna sahip olması gerekiyor. Bunun yanında bağımsız denetimlerin kalite kontrolünü garanti altına almak için bir sistem ve sorumlu komite oluşturmak durumunda. Sistemin ve komitenin çalışma esaslarının da bağımsız denetim sözleşmesi imzalanmadan 9 ay önce SPK'ya bildirilmesi zorunluluklardan bir diğeri. Bu şartları sağladığına inanan denetim şirketi SPK'yı ikna etmeyi başarabilirse bu durumda şirketlerde rotasyona gitmekten kurtulacak. Sadece 7 yılda bir o şirketteki sorumlu başdenetçiyi değiştirecek. Bu koşullardan ilkine uyum konusunda henüz Türkiye'deki bağımsız denetim şirketleri çok ileri bir aşamada değil. 25 kişilik sorumlu ortak başdenetçi kriterini karşılamaya en yakın şirket PWC'a bağlı olan ve SPK'nın internet sitesine göre 16 sorumlu ortak başdenetçisi bulunan Başaran Nas. Onu Deloitte'a bağlı DRT Bağımsız Denetim 12 ortak başdenetçiyle izliyor. 95 şirketli pazarda küçük ölçeklilerin sorumlu ortak başdenetçi sayıları 2-5 arasında değişiyor. Fakat yaklaşık iki hafta önce Başaran Nas (PwC) tarafından İMKB'ye gönderilen bir açıklama, denetim şirketlerinin çoktan koşullara uyum konusunda harekete geçtiğini gösteriyor. Başaran Nas ile Kaplamin Ambalaj arasında imzalanan bağımsız denetim sözleşmesinde yapılan değişiklikle denetim şirketinin 25 sorumlu ortak başdenetçiye, 15 başdenetçiye ve 460 denetçi ve denetçi yardımcısı sayısına ulaştığını bildirdi.

Asıl büyük rekabet 2010'da
SPK yetkilileri bu düzenlemeden sonra artık kararın tamamen denetim şirketlerine kaldığını söylüyor. Yani denetçiler, SPK tebliğinde getirilen kriterleri karşılamaları durumunda katlanacakları masraf ile 7 dönemde bir kaybedecekleri geliri kıyaslayarak hangi sisteme ayak uyduracaklarına karar verecekler. Eğer şirketler başdenetçi rotasyonuna ayak uydurmaya karar verirse bu kriterleri karşıladıktan sonra yani önümüzdeki yıl eski müşterilerini tekrar kazanabilecekler. Fakat elbette eski müşterilerinin yeni denetçisinin de bunu istemesi halinde. Bu açıdan piyasadaki beklenti denetim kalitesine uyum sağlayacak şirketlerin 2010 yılında büyük bir rekabete girişecekleri yönünde. Rekabetin yönünün ise müşterisini kaybeden denetim şirketlerinin eski müşterileri geri kazanmak, bu müşterileri kapan denetim şirketlerinin ise tekrar kaptırmamak için çaba sarf etmesi şeklinde olacağı tahmin ediliyor.


AMAÇ KALİTEYİ GÜVENCEYE ALMAK
SPK Muhasebe Standartları Daire Başkanı Kürşad Sait Babuçcu, tebliğde yapılan değişikliği şöyle anlattı: "Denetim tebliğiyle ilgili piyasaların da talepleri oldu. Biz 2006 yılındaki düzenlemeyi dünyadaki genel uygulamalara ve Avrupa'daki rotasyon zorunluluğuna uyum amacıyla getirdik. Avrupa'da genel uygulama başdenetçi rotasyonu şeklinde. Bir tek İtalya'da denetim şirketi rotasyonu var. Fakat İtalya sermaye piyasalarının yapısı bizim ülkeye çok benziyordu. Bu nedenle biz İtalya'daki yöntemi uygulamak istedik. Fakat bu uygulamaların ikisi de uluslararası platformda tartışılıyor. Eksileri ve artı yönleri var. Piyasadan gelen talepler başdenetçi yani partner rotasyonu yönlüydü. Biz de tebliğde yaptığımız değişiklikle her iki uygulamanın artı yönlerini daha ön plana çıkaran karma bir uygulamaya gittik. Buradaki amacımız da bağımsız denetimde nicelik yerine niteliğin artması için bağımsızlığı güvence altına almak. Yani tabir yerindeyse yeni düzenlemeyle artık bağımsız denetim şirketlerinde bir kalite kontrol sistemine geçiyoruz. Bu çok önemli bir uygulama. Bu sistemin büyük denetim şirketlerine avantaj sağladığını söylemek doğru değil. Çünkü Türkiye'de dünyanın en büyük dört denetim şirketinin faaliyetlerinde bile bizim bugün istediğimiz nitelikler henüz sağlanmış değil. Biz sadece bu düzenlemeyle bitirmiyoruz meseleyi. Kalite ve bağımsızlığını iddia eden denetim şirketlerini biz denetliyoruz."

ROTASYONA NEDEN GEREK DUYULMUŞTU
Denetim piyasasında büyük bir değişime neden olacak olan rotasyon uygulaması aslında Enron Skandalı'ndan bu yana tartışılan, son krizde ise iyice alevlenen bir tartışmanın sonucu: Bağımsız denetçiler ne kadar bağımsız tartışması. Enron'un batmasından sonra Arthur&Andersen'ın bu şirketi 30 yıldır aralıksız denetlediği ortaya çıkmıştı. Bu da bağımsız denetim şirektlerinin uzun süre aynı şirketlere bağımlı hale gelmesi ve bu şirketlerin cirolarında önemli bir paya sahip olması durumunda bağımsızlığını ve denetim kalitesini kaybettiği tartışmalarını ortaya çıkarmıştı. Son yaşanan krizde ise çok iyi denetlendiği düşünülen dev bankaların batışı ve türev ürünler, özellikle de mortgage, risklerinin denetim şirketlerince yeterli denetlenip denetlenemediği konusu bu eski tartışmanın yeniden gündeme oturmasına neden olmuştu. Bu kapsamda Türkiye'de de Sermaye Piyasası Kurulu, 2006 yılında yaptığı düzenle ile denetim şirketlerinde global görüşlere ve eğilimlere uygun bir düzenlemeye gitme kararı almıştı.

BDDK VE SPK FARKLI MODELİ BENİMSEDİ
Denetçi rotasyonuna ilişkin düzenlemeler iki düzenleyici kuruluşun farklı modelleri benimsemesine neden oldu. Rotasyon uygulaması aslında Avrupa Birliği'nin hemen hemen her ülkesinde bulunuyor. Fakat Avrupa Birliği'nde uygulama belirli bir süre sonunda aynı şirkette denetim yapan sorumlu ortak başdenetçilerin değiştirilmesi anlamında partner rotasyonu uygulaması. Avrupa içerisinde tek istisnayı ise İtalya oluşturuyor. İtalya'da belirli bir sürenin sonunda başdenetçinin değil tüm denetim şirketinin değiştirilmesi uygulaması var. SPK'nın ve BDDK'nın rotasyon modelini de İtalya oluşturdu. Fakat SPK piyasalardan gelen tepkilere kulak vererek Avrupa'nın geri kalanındaki uygulamayı da içerecek yeni bir karma modele geçti. BDDK ise geçtiğimiz haftalarda yayımladığı nihai kararla, 'İtalya modeline devam' dedi. SPK yetkilileri iki piyasa arasındaki ihtiyaç farklılıklarının bu model farklılığına neden olduğu inancında.

BAĞIMSIZ DENETÇİLER NEYİ DENETLİYOR?
Uluslararası bağımsız denetim şirketleri, halka açık olan veya halka açık değilse bile kredi kuruluşlarının taleplerini yerine getirmek amacıyla bağımsız denetim talebi isteyen şirketlerin mali tablolarını, bilançolarını ve faaliyet raporlarını denetliyor. Borsaya kote olan şirketlerde her yılın haziran ve aralık aylarında yapılan bağımsız tam denetim ile bazı şirketler için mart ve eylül aylarında yapılan sınırlı denetimler bağımsız denetim şirketlerinin faaliyetlerini oluşturuyor.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=131615