Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Şirketler kendi hisselerini alabilir mi? PDF Yazdır e-Posta
19 Temmuz 2009

Image

Anonim şirketler Ticaret Kanunu gereğince kendi hisselerini birkaç istisna dışında alamıyorlar. Alabildikleri istisna hallerinde ise, derhal bu hisseleri ellerinden çıkarmak zorundalar.

Anonim şirketlerin kendi hisselerini alabilmeleri (buy-back) uzun süredir istenen bir düzenleme. Eğer bu imkân verilirse, şirketler kendi hisseleri üzerinde piyasa yapıcısı (market-maker) olabilecek, hisse fiyatlarının aşırı düşüş ve yükselişlerinde piyasaya müdahale edebilecekler. Yabancı yatırımcılar tarafından da istendiği söylenen bu düzenleme sürekli olarak kanun değişikliği gerektirdiği gerekçesi ile bugüne kadar ertelendi.

Ticaret Kanunu'nun 329'uncu maddesinin 4'üncü bendinde "hisse senetlerinin devir keyfiyeti esas mukaveleye göre şirket konusuna giren muamelelerden ise" hükmü anonim şirketlere kendi hisselerini alma imkanı veren istisnalardan birisi. Bu hükme göre, ana sözleşmesinde portföy yöneticiliği yapma, hisse senetlerinin alım satımına aracılık gibi hükümler bulunan anonim şirketler kendi hisselerini alıp (derhal elden çıkarmak koşuluyla) satabilirler. Nitekim aracı kurumlar ve bankalar aracılık amacıyla kendi hisselerini alıp satabiliyorlar. Aynı şekilde, faaliyet konusunun tamamı portföy yönetiminden oluşan yatırım ortaklıklarının kendi hisselerini alıp satmasında, portföyünde tutmasında da herhangi bir sakınca ve yasaya aykırılık bulunmamakta.

Yatırım ortaklıklarının kendi hisselerini alabilmeleri için herhangi bir kanun değişikliği gerekmiyor. Sadece SPK'nın yatırım ortaklığı tebliğinde bir değişiklik yapması veya bu hususu bir ilke kararına bağlaması yeterli. Böylece en azından aşırı iskontolu işlem gören yatırım ortaklıkları fiyatlarında düzelme imkânı olur. Fiyatlarda düzelme, yeni yatırım ortaklıklarının kurulması ve halka açılmasının da yolunu açar. Yıllardır konuştuğumuz kurumsal yatırımcı eksikliği bir nebze de olsa giderilmiş olur.

Ancak asıl önemlisi yatırım ortaklığı dışındaki halka açık şirketler için düzenleme ihtiyacı. Mecliste bekleyen Türk Ticaret Kanunu Tasarısına göre şirketlere, yüzde 10 oranıyla sınırlı olmak üzere kendi hisselerini alım hakkı getiriliyor. Ancak bu oran yetersiz. Halka açık şirketler için farklı oran ve farklı düzenleme gerekiyor. Ticaret Kanunu yakında çıkacak gibi görünmüyor. Aslında çıkması da pek istenmiyor. Ama sermaye piyasası düzenlemesi olarak bu hususun ayrı ele alınmasında fayda var. Hatta en kısa sürede buna ilişkin yasal değişiklik yapılabilir.

Kanun gerekmeyebilir

Halka açık şirketlerin sermaye piyasasına yönelik düzenlemeleri SPK tarafından yapılıyor. SPK'nın geniş bir düzenleme yapma yetkisi bulunmakta. SPK kendi yetkileri çerçevesinde halka açık şirketlerin kendi hisselerini alabilmelerinin esaslarını saptayabilir. Şirketler borsa fiyatlarının gerçek değerlerini yansıtmadığı iddiasından bu sayede vazgeçebilirler. Ayrıca, piyasa yapıcısı olarak borsada alıcı-satıcı olurken, aynı zamanda bir güvence olarak olası manipülatif hareketlere karşı engel teşkil edebilirler. Her yönüyle piyasaya ve şirketlere katkı sağlayacak bu mekanizma bir an önce hayata geçirilmeli.

http://www.haberturk.com/HTYazi.aspx?ID=2814