Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Krizden en çok erkekler etkilendi! PDF Yazdır e-Posta
23 Ocak 2010

İstihdamın azalmaya başladığı Temmuz 2008'den itibaren erkek istihdam artışı büyük bir hızla düşmeye başlarken kadın istihdamı artmaya devam etti.Krizden en çok sanayide çalışan erkekler etkilendi.

Krizden en çok erkekler etkilendi!


İstihdamın azalmaya başladığı Temmuz 2008'den itibaren erkek istihdam artışı büyük bir hızla düşmeye başlarken kadın istihdamı artmaya devam etti. Ekonominin dibe vurduğu ocak-mayıs döneminde kadın istihdamı da azalıyor ama bu azalış erkeklere kıyasla çok daha sınırlı kaldı.
 
İşsizlik son krizden önce de çok yüksekti. 2001 krizinden sonra işsiz sayısı yaklaşık 1 milyon artarak 2.5 milyona çıkmıştı. Şimdi 3.5 milyon civarında. Artış yavaşladı ama devam ediyor. İşsizlikle mücadele hiç de kolay olmayacak. Çünkü işsizliği belirleyen istihdam ve işgücü çok sayıda etkene bağlı olarak hareket ediyor.

Bu etkenlerin şiddeti kriz dönemlerinde cinsiyete ve sektörlere göre önemli ölçüde farklılaşabiliyor. Bu karmaşık dinamikleri anlamadan işsizlikle mücadelede etkili bir strateji oluşturmak olanaksız. Perşembe günkü yazımda işsizliğin eğitim boyutunu incelemiştim. Bu fokus yazısında kadın ve erkek ayırımında krizin işgücünü ve sektörel istihdamı çok farklı etkilediğini göstermek ve bu farklılaşmanın nedenlerini tartışmak istiyorum.
 
Artışın temel dinamikleri

Son bir yılda gerçekleşen işsizlik patlamasına genel bir bakışla başlayalım. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin (betam) geçen hafta yayımladığı araştırma notundan (no 62) aldığım şekil 1 işsiz sayısını belirleyen istihdam ve işgücü değişimlerinin Ocak 2008'den itibaren nasıl geliştiğini gösteriyor.

İşsiz sayısında hızlı artışın küresel finansal krizin başlangıcı sayılan Eylül 2008'de başladığı gözlemlense de işsizliğin bahar 2008'den itibaren artış eğilimine girdiğini not edelim. Bu şaşırtıcı değil çünkü mevsimsel etkiden arındırılmış çeyrekten çeyreğe veriler (TÜİK, mevsim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi) durgunluğun 2008'in 2. çeyreğinde başladığını teyit ediyor.

Durgunluğun başlamasıyla birlikte yıllık tarım dışı istihdam artışı belirgin şekilde yavaşlıyor. Bu aydan aya istihdam kaybının başladığını gösterir. (Bkz. Betam araştırma notu no 62, tablo.) Buna karşılık bu dönemde tarım dışı işgücünde de yapısal trendin üzerinde bir artış başlıyor. Tarım dışı işgücü artışı yıllık 500 binden Kasım 2009'da 1 milyona yaklaşıyor. Bu artış "ek çalışan etkisi"nin eseri. Şekil 1'de görüldüğü gibi işsizlik artışı da bu süreçte hızlanıyor. Ocak 2009'dan itibaren yıllık olarak istihdam kayıpları başlıyor ve ekim ayına kadar devam ediyor. Aynı zamanda işgücü artışı hız kaybetmekle birlikte trendin üzerinde artmaya devam ettiğinden işsiz sayısında tam anlamıyla patlama yaşanıyor.

Tarım dışı istihdamda krizden bu yana ilk artış ekim ayında gerçekleşti. Canlanma devam ederse istihdam artmaya devam edecek. Ancak tarım dışı işgücü daha fazla arttığından işsizlik artmaya devam ediyor. Artışın durması için istihdam artışının işgücü artışını dengelemesi gerekiyor. Bunu başarmak için de en az yüzde 5 büyüme şart.
 
  KRİZ SANAYİDE ÇALIŞAN ERKEKLERİ VURDU

Krizden en çok etkilenen sanayide çalışan erkekler oldu. Şekil 2'de görüldüğü gibi hizmetlerde erkek istihdamı kriz sırasında sınırlı bir azalış sergilerken sanayide adeta çöktü.

Sanayi istihdamındaki kayıp Haziran 2009'da 473 binle tepe noktasına çıktı. Sanayide çalışan yaklaşık her 10 erkekten biri işsizler ordusuna katıldı. Buna karşılık sanayi sektöründe çalışan kadın istihdamı fazla değişmedi (Şekil 3).

Canlanmayla birlikte sanayi istihdamı artmaya başlasa da henüz kriz öncesi düzeyine ulaşmaktan çok uzak. Hizmet sektöründe istihdam açısından en çarpıcı gelişme önce durgunluğa ardından krize rağmen kadın istihdamının büyük ölçüde artmış olmasıdır. Şekil 3'te görüldüğü gibi bu artış kriz döneminde yıllık olarak 200 bin civarında seyretmiştir.

Bu şaşırtıcı gelişmeler nasıl açıklanabilir? Cinsiyet farklılığı bir yana genelde sanayi istihdamı çökerken hizmetler de istihdamın nispeten korunması nedeni, 2009 krizi sırasında 2001'den farklı olarak küresel krizin ihracat kanalıyla istihdamı çok olumsuz etkilemiş olmasıdır. Tipik bir Türkiye krizi olan 2001'de ihracat artışı sanayide istihdam kayıplarını frenlerken 2009'da ihracattaki büyük düşüş sanayide yüksek iş kayıplarına neden oldu.
 
KADINLAR ÇALIŞMAK ZORUNDA KALDI

Sanayide erkek istihdamı hızla düşerken kadın istihdamı aşağı yukarı korundu. Hizmetlerde ise erkek istihdamı sanayi kadar olmasa da yine de azalırken kadınlarda büyük istihdam artışları ortaya çıktı. Bu gelişmenin başlıca nedeni durgunlukla birlikte kocalar işsiz ya da işsiz kalma riskiyle karşı karşıya kalmaya başlayınca, çalışabilir durumda olan ancak çeşitli nedenlerle (ekonomik, kültürel...) evi tercih eden kadınlar zorunlu olarak iş piyasasına girdiler. Ekonomi yazınında "ek çalışan etkisi" olarak bilinen bu olgu sonucunda işgücü piyasasına giren kadınların bir bölümü iş bulamazken büyük bölümü doğrudan istihdama dahil oldu. Zaten aksi takdirde evden dışarı çıkmazlardı.

Peki bu kadınlar nerede iş buldular? Şekil 4 bu soruyu büyük ölçüde yanıtlıyor. Çalışmak zorunda kalan kadınlar kendi işlerini kendileri yarattılar, çünkü kriz zaten ücretli iş olanaklarını büyük ölçüde yok etmişti. Şekil 4'te görüldüğü gibi hizmetlerdeki kadın istihdamının çok büyük bölümü kendi hesabına çalışan statüsündeki istihdam artışından kaynaklandı. Sevdiğim metaforla kadın istihdamı "mercimekli köfte satan kadınlar" sayesinde arttı. Nitekim şekil 5, ücretli kadın istihdamının krizin en karanlık döneminde az da olsa azaldığını ortaya koyuyor.
 
İSTİHDAM KADIN LEHİNE GELİŞİYOR

Bitirirken bir diğer çarpıcı gelişmeye daha değinmek istiyorum. Şekil 5'e biraz daha yakından bakalım. Ücretli ve yevmiyeli istihdamda gayet net olarak kadından yana bir eğilim dikkat çekiyor. İstihdamın azalmaya başladığı Temmuz 2008'den itibaren erkek istihdam artışı büyük bir hızla sıfırlanıp düşmeye başlarken kadın istihdamı hiçbir şey olmamış gibi artmaya devam ediyor.

Ekonominin dibe vurduğu ocak-mayıs döneminde kadın istihdamı da azalıyor ama bu azalış erkeklere kıyasla çok daha sınırlı kalıyor. Haziran 2009'dan itibaren de ücretli erkek istihdamı kriz öncesi seviyesinin çok altında kalmaya devam ederken ücretli kadın istihdamı artıya geçiyor.

Rakamlar açık şekilde firmaların bu dönemde kadın işgücünü tercih ettiklerini söylüyor. Neden bu tercih? Bu yönelimin Temmuz 2008'den itibaren başladığını gözlemlemiştik. Hatırlarsanız Haziran 2008'de hükümet genç ve kadın istihdamını teşvik amacıyla işveren primlerini devletin ödediği bir uygulama başlatmıştı. Diğer ifadeyle yeni işe girişlerde kadın ve genç işgücünü olgun erkek işgücüne kıyasla ucuzlatmıştı.

Bu teşvik kadından yana istihdamda etkili olmuş olabilir. Araştırılmaya değer.

 

 
Şekil 1: İşsizlik artışının kaynakları

Kaynak: TÜİK HİA ve betam hesapları
 
Şekil 2: Erkek istihdamının yıllık sektörel değişimi
 
Şekil 3: Kadın istihdamının yıllık sektörel değişimi
 
Şekil 4: Kendi hesabına çalışanlar ile ücretsiz aile işçisi istihdamının yıllık değişimi
 
Şekil 5: Tarım dışı ücretli ve yevmiyeli istihdamdaki yıllık değişim

















 

Seyfettin Gürsel / Referans