Saygın dış politika dergisi Foreign Affairs, kapak yazısında, Türkiye'yi küresel ekonomiye yön verecek 6 ülke arasında gösterdi. Prof. Jack Goldstone'un makalesine göre Avrupa, ABD ve Kanada'dan oluşan Batı ülkelerinin küresel ekonomik üretimdeki payı hızla 1820'li yıllardaki seviyesine geriliyor. Türkiye ise yıldızı parlayan ülkelerin başında geliyor.

Türkiye, küresel ekonomik büyümeyi yönlendirecek altı ülke arasında gösterildi. Saygın dış politika dergisi Foreign Affairs'in 2010 Ocak-Şubat sayısında yayınlanan kapak yazısında gelişmiş Batı'nın hızla kuvvet kaybettiği belirtilerek, dünya ekonomisinin artık gelişmekte olan ülkelerce yönlendirileceği kaydedildi. Türkiye'nin küresel ekonomik güçlerden biri olacağının anlaşıldığını belirten makale, dünya ekonomik dengelerini tekrar şekillendirecek diğer ülkeleri şöyle sıralıyor: Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika. Makalede Avrupa Birliği'ne (AB) Türkiye üzerinden sert bir uyarı yapılıyor. Milletlerarası kurumların "dünyanın en hızlı büyüyen ve en dinamik ekonomilere sahip" ülkeleri dışlaması durumunda meşruiyetlerini sürdüremeyecekleri vurgulanıyor ve AB'nin Türkiye'yi üyeliğe kabul etmesinin 'şart' olduğu ifade ediliyor.

Prof. Jack Goldstone tarafından kaleme alınan "Yeni Nüfus Bombası" başlıklı makalede 2003 ile 2050 yılları arasında küresel ekonomik üretimin yüzde 80'inin Avrupa, ABD ve Kanada dışındaki ülkelerde gerçekleşeceği tespiti yapılıyor. 21. yüzyılın ortalarına doğru "küresel orta sınıfı" olarak değerlendirilen ve araba, ev gereçleri ve elektronik eşya kullanan grubun artan oranlarda şu an gelişmekte olan ülkeler olarak adlandırılan memleketlerde olacağı öngörülüyor. Dünya Bankası tahminlerine göre gelişmekte olan ülkelerdeki orta sınıfın nüfusu 2030'da 1,2 milyar kişiye ulaşacak ki bu rakam 2005 verileri ile mukayese edildiğinde yüzde 200'lük bir artışa tekabül ediyor. Bu hesaba göre gelişmekte olan ülkelerdeki orta sınıfın nüfusu Avrupa, Japonya ve ABD'nin toplam nüfusundan daha fazla olacak. "Bu yüzden artık küresel ekonomik gelişmenin ana dinamiği Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika ve Türkiye gibi yeni sanayileşen ülkelerin ekonomik büyümeleri olacak." diyen makale, Batı'nın istikbaline ilişkin kötümser bir tablo çiziyor. 1950'de Avrupa, ABD ve Kanada küresel ekonomik üretimin yüzde 68'ini gerçekleştirirken bu rakamın 2003'te yüzde 47'ye gerilediğine işaret eden makale, 2050 yılında ise bu rakamın 1820'li yıllardaki seviyelere düşeceği nive yüzde 30'un altına ineceğini öngörüyor.

TÜRKİYE'Yİ DIŞLAMAK DÜŞMANCA tavır

2050'de Türkiye'yi dünya ekonomisini yönlendirecek 6 ekonomik güçten biri olarak tavsif eden makale, stratejistlerin mevcut küresel kurumları 'kökten' gözden geçirmeleri gerektiğini savunuyor. G-8'in kısa vadede etkisini kaybedeceği, G-20'nin şimdiden daha önemli hale geldiğine işaret eden çalışma, "Bu durum sürmekte olan küresel mali krizin kısa vadeli bir neticesinden ziyade Brezilya, Çin, Hindistan, Meksika, Endonezya, Türkiye ve diğerlerinin küresel ekonomik güç olduklarının anlaşılmaya başlaması ile ilgilidir." diyor.

Avrupa Birliği başta olmak üzere milletlerarası kurumları uyaran makale, dünyanın en hızlı büyüyen ve ekonomik olarak en dinamik ülkelerinin dışlanmasının vahim neticelere sebep olabileceğine dikkat çekiyor. AB'nin göçle ilgili endişelerini bir tarafa bırakarak Türkiye'yi üyeliğe kabul etmesi gerektiğini belirten makale, mezkur üyeliğin AB'ye 'gençlik ve dinamizm' katacağının altını çiziyor. Türkiye'nin üyeliğinin Müslüman ülkelere hür ve müreffeh istikbali eşit ortaklar olarak beraber şekillendirildiği mesajı vereceğini vurgulayan makale, "Ancak Türkiye'nin AB'den dışlanması hem 2050'de nüfusu 100 milyona ulaşması beklenen Türkiye vatandaşlarına hem de bütün dünyadaki Müslüman topluluklara düşmanca bir tavır olarak algılanacaktır." uyarısı yapıyor

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=936967&title=turkiye-dunya-ekonomisine-yon-verecek-6-ulkeden-biri-olacak