Varlık Barışı uygulamasından yararlanmak isteyenlerin başvurusu süresi 31 Aralık Perşembe günü mesai saati bitiminde sona eriyor. 24 Aralık itibariyle 26 milyar lirayı bulan Varlık Barışı kaynağı, bazı çevrelerden gelen 'IMF'yle anlaş' baskısına karşı hükümetin elini rahatlatacak

Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun ile 22 Kasım 2008 tarihinde uygulamaya konulan ve 2 Mart 2009 tarihinde sona eren 1. Varlık Barışı uygulamasının ardından 10 Temmuz 2009 tarihinde yürürlüğe giren 2. Varlık Barışında da son haftaya girildi.

Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci'nin verdiği bilgiye göre, 24 Aralık itibariyle toplam 25 milyar 715 milyon liralık varlık için Varlık Barışı başvurusu yapıldı. Bu rakamın son hafta çok daha yüksek seviyelere çıkmasıbekleniyor. Varlık Barışı'ndan gelecek paranın, bütçe ve cari açık konularında hükümetin elini rahatlatması bekleniyor. Özellikle TÜSİAD gibi çevrelerden cari açık riskine karşı IMF'le anlaşma yapılması gerektiği yönündeki baskıların, Varlık Barışı'ndan gelecek para ile hafifleyeceği belirtilirken, bu kaynağın, küresel krize rağmen IMF'siz bir şekilde yoluna devam eden Türkiye ekonomisi için bir koz olacağı ifade ediliyor.

IMF'YE ALTERNATİF OLDU

Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Öztürk, konuyla ilgili olarak, 30 milyarı bulması düşünülen varlığın Türkiye'nin likidite ihtiyacını karşılayacağını belirterek, “Kimse bunun 30 milyarı bulacağını düşünmüyordu. Ödemeler dengesinde olası bir sıkıntının önü kesilmiş oldu ve İMF ile anlaşmamaya bir alternatif oldu” diye konuştu. Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal da, “Türk işadamlarının yurt dışındaki bankalardaki varlıkları ülkeye kazandırılırsa Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı kalmaz” demişti. Öte yandan bazı ekonomistler de Varlık Barışı'ndan sonuç alınamadığını savunuyor. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Osman Altuğ, Varlık Barışı'ndan gelecek kaynağı kuş konduya benzeterek, “Geldiği gibi gidecek, buharlaşacak" dedi.

Krizsiz tek yer mezarlık

Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Öztürk, krizin hayatın bir gerçeği olduğunu belirterek, işadamları için krizsiz bir dünyanın düşünülemeyeceğini söyledi. Kırşehir Ahi İş Adamları Derneği (KAHİAD)'nin düzenlediği "Kriz sonrası şirketler için çıkış yolları " konulu konferansta konuşan Doç. Dr. Öztürk, kriz olmasa da Türk işadamlarının mücadele edilmesi gereken sorunları olduğunu ifade etti.

Kendisinin 10 konferansta anlatamayacağını ekonomik krizin bir seferde öğretebildiğine dikkat çeken Öztürk, "Kriz hayatın bir gerçeğidir. Kriz olmayan tek yer mezarlıklardır. İşadamları için krizsiz bir dünya yoktur. Krizler davet edilmez, geldiğinde sabredilir, ders çıkartılır" dedi.


http://yenisafak.com.tr/Ekonomi/Default.aspx?t=27.12.2009&i=231262