Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Kayıt Dışı Azaltılmalı (15.12.09) PDF Yazdır e-Posta
15 Aralık 2009

Uysal, ekonominin yaklaşık yüzde 32’sinin kayıt dışı olduğunu ve bunun daha geri seviyeye çekilmesi gerektiğini söyledi.

Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kayıt dışılığın, Türk ekonomisinin yapısal sorunları arasında ön sıralarda yer aldığını belirtti. Kayıt dışılığın vergi gelirleri üzerinde tahribata yol açarken, vergi dışı alanlarda da çok yönlü olumsuz etkiler doğurduğunu kaydeden Uysal, bu nedenle kayıt dışılığın sadece vergi ve maliyenin sorunu olmadığını, haksız rekabet, sosyal güvenlik, tüketici hakları, fikri mülkiyet hakları, gıda güvenliği, ülke güvenliği, kurumsallaşma gibi bir çok alanı ilgilendirdiğini vurguladı.

Mustafa Uysal, kayıt dışılığın olduğu yerde, işletmelerin ölçek ekonomisi ve verimlilikten uzaklaştığını, işbirliklerinin zayıfladığını, finansal tabloların bozulduğunu, bunun da strateji oluşturma ve finans kaynaklarına erişimi zorlaştırdığını ve halka açılmayı imkansız hale getirdiğini ifade etti.

Kayıt dışılığın yol açtığı sorunlar demetinin yatırım ortamını bozarak, sürdürülebilir büyümeyi de etkilediğini ve işsizliğin artmasına neden olduğunu anlatan Uysal, "Kayıt dışılığın azaltılması, küresel krizin bütçe dengemizde yol açtığı bozulmanın iyileştirilmesi açısından da kritik başarı faktörü haline gelmiştir. Kayıtlı ekonomi, kalkınmanın ve toplumun yaşam kalitesinin en önemli göstergesidir" dedi.

SORUNA DOĞRU TEŞHİS KONULMALI


Vergi Konseyi Başkanı Uysal, kayıt dışılık sorununun köklü çözümü için doğru teşhise ihtiyaç bulunduğuna da dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Türk ekonomisinin yaklaşık yüzde 32’si kayıt dışı. Bu oranın 3 yıl içinde AB ortalaması olan yüzde 15’e çekilmesi gerekiyor. Yapılan saha çalışmalarında ve araştırmalarımızda kayıt dışılığın sebepleri arasında vergilerin yerinde harcanmadığına ve oranların yüksek olduğuna dair bir tespit veya algı ortaya çıkıyor. Hele de geçmişte yaşanan yüksek enflasyon ortamlarında, son derecede adaletsiz vergilemelerle karşı karşıya kalınması ve toplanan vergilerin hizmet olarak vatandaşlarımıza yeterince dönmemesi, ayakta kalma adına mükelleflerimizi ve halkımızı kayıt dışı davranış alışkanlığına yöneltti.

Ancak enflasyon artık çok önemli ölçüde geriledi, yüksek olsa da enflasyon muhasebesi devrede. Bu arada vergi oranlarında önemli indirimler gerçekleştirildi. Vergilerin yerinde harcanmasına ise daha fazla dikkat edilmeye çalışılıyor. Bütün bunlara rağmen sorunlarımız ve eksikliklerimiz tabii ki var.

Alışkanlıklar devam ediyor, davranış kalıpları değişmiyor. Bunların giderilmesi için herkes sosyal sorumluluk ve toplumsal dayanışma bilinciyle hareket etmeli.

Halkımız, devlete okul bağışlamakta, yardım yapmakta yarışıyor ancak vergiye gelince duruyor."

KAYIT DIŞI İÇİN TOPLUMSAL MUTABAKAT ZAPTI

Davranış kalıplarını değiştirebilmenin toplumsal mutabakatla sağlanabileceğine de işaret eden Uysal, kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye dönük önerilerini de şöyle sıraladı: "Kayıt dışıyla mücadelede öncelikle süreç kurumsallaştırılmalı, çerçeve yasa çıkarılmalı, Kayıtlı Ekonomiyi Geliştirme Platformu kurulmalı, illerde, yerel yönetim, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerden oluşan izleme ve değerlendirme birimleri oluşturulmalı, sonuçlar faaliyet bazında her yıl düzenli olarak ölçülmeli ve kamuoyuyla paylaşılmalı. Bu süreç devlet politikası olarak platform temsilcileriyle birlikte kamuoyuna deklare edilmeli ve toplumsal mutabakat zaptı birlikte imzalanmalı.

Devlet, vatandaşı ikna etmek için kayıt dışının azaldığı ölçüde vergi oranlarının gereken alanlarda makul sınırlara kadar düşürüleceği ve toplanan vergilerin yerinde harcanacağına ilişkin şeffaf ve denetlenebilir bir ortam taahhüt etmeli." Vergi Konseyi Başkanı, kayıt dışı ekonomide, devlet hakkını ödemeyenlerin yükünün, kayıtlı olanlara yüklendiğini de vurgulayarak, bunun da vergi oranlarını ister istemez yükselttiğini belirtti. Vatandaşların vergi ödeme ve ödetme konusunda hassas olmaları ve sorumluluk duygusuyla hareket etmeleri gerektiğini kaydeden Uysal, "Bu, ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz çocuklarımızın hakkıdır. Bu, evinde iş bekleyen işsizlerimizin hakkıdır. Bu dar gelirlilerin, yoksulların, yetimlerin hakkıdır. Devlete düşen görev ise bu emaneti doğru ve yerinde harcamak, halkına en iyi hizmeti sunmak ve bunun hesabını şeffaf bir ortamda vermektir" diye konuştu.

KAYIT DIŞI KALAN KENDİSİNE ZARAR VERİYOR

Dünya Bankası’nın bir araştırmasına göre, kayıt dışından yine en çok kayıt dışında olanların zarar gördüğünü de belirten Uysal, mükellefin vergisini kaçırmasıyla gelişmenin, büyümenin sağlanamadığını, birleşmelerin gerçekleştirilemediğini, uygun finans kaynaklarına erişilemediğini ifade etti.

Uysal, şöyle dedi: "Halka açılmak isteseniz açılamıyorsunuz. Kasanızın başına evladınızı veya yakın akrabalarınızdan birini oturtmanız gerekiyor. Hatta o da yetmiyor.

Akrabanıza da, muhasebecinize de, doktorun muayene ücretini toplayan sekreterinize de, kiracınıza da gebe kalıyor, geceleri rahat uyuyamıyorsunuz.

Üstelik Gelir İdaresi de çok güçleniyor, vergi kaçıranlar için riskler artıyor.

Bu ortamda herkes vergisini ödesin ki, uykusu kaçmasın."


http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=261446