Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vedat özden - 107 no'lu KDV Genel Tebliği Taslağı hakkında birkaç öneri (26.10.2007) PDF Yazdır e-Posta
26 Ekim 2007
Gelir İdaresi Başkanlığı bir süredir mevzuat taslaklarını uygulamaya koymadan önce tartışmaya açmaktadır. Bu uygulamayı çok faydalı bulduğumuzu ve takdirle karşıladığımızı DÜNYA okuru yakından bilir. Son olarak 107 No'lu KDV Genel Tebliği Taslağı Başkanlık sitesinde yayınlandı. İlk yayımlandığı tarihteki metne şu an itibariyle üç bölüm daha eklenmiş durumda. Bunlardan ilki "İndirimli Orana Tabi İşlemlerde İade Uygulaması", ikincisi "Araçlara İlişkin İstisna", sonuncusu ise "84 seri no'lu KDV Genel Tebliğinde Yapılan Değişiklik". Makalemiz, Taslaktaki indirimli orana tabi işlemlerde iade uygulamasına dair birkaç öneriye münhasırdır.

Taslak öncesinde otomobil kiralaması yapan şirketler iade alamıyordu

Bakanlığın gerekçesini, İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'na gönderdiği 05.06.2006 tarih ve B.07.1.GİB.0.01.54/5479-35-324/042093 sayılı yazısından anlıyoruz. Yazının ilgili kısmı aşağıdaki gibidir:

"Katma değer vergisinin 30/b maddesine göre, binek otomobillerinin iktisabında yüklenilen vergilerin indirim konusu yapılabilmesi için, otomobilin "işletme" olarak kullanılması gerekmektedir. Otomobilin katma değer vergisi hesaplanmasını gerektirecek biçimde işletme olarak kullanılmış kabul edilebilmesi de alış sırasında yüklendiği vergilerin işletme olarak kullanılması nedeniyle tahsil edilen vergilerle telafi edilmiş olmasına bağlıdır. Bu nedenle, otomobil kiralama şirketlerince işletme olarak kullanılmak üzere satın alınan otomobillerin daha sonra yüzde 1 vergi oranı uygulanarak satılması halinde, yüklenilen vergilerin tamamen indirim yoluyla telafi edilmiş olduğunun kabulü gerekmektedir. Aksi takdirde indirimin reddi ve buna bağlı tarhiyat uygulanması söz konusu olacaktır. Bu açıklamalara göre, otomobil kiralama şirketlerince yüzde 1 oranına tabi olarak satılan otomobillerin iktisabı dolayısıyla yüklenilen vergilerin bu araçların işletme olarak kullanılması nedeniyle hesaplanan vergiler ile telafi edilmiş olması gerektiğinden Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29/2'nci maddesine dayanarak yapılan iade taleplerinin yerine getirilmesi mümkün bulunmamaktadır."

Taslak ile binek otomobili kiralayanlar iadeye imkan kazanıyor

Tebliğ şunu söylüyor: Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükellefler, bu faaliyetlerde kullanacakları binek otomobillerinin iktisabı dolayısıyla yüklendikleri vergileri indirim konusu yapabilecekler; binek otomobillerini indirimli oran uygulamak suretiyle teslim etmeleri halinde indirim yoluyla gideremedikleri yüklenilen KDV tutarını iade olarak talep edebileceklerdir. Yani operasyonel kiralama yapan (rent a car) şirketleri yüzde 18 ödemek suretiyle satın aldıkları kullanılmamış otomobiller için yüklendikleri vergileri, bu otomobilleri belli bir süre kiraladıktan sonra (kullanılmış otomobil teslimlerinde KDV oranı yüzde 1 olduğu için) satmaları halinde iade hakkından yararlanmaya başlayacaklar. Bakanlığın görüşündeki bu değişikliği olumlu; indirim ve iade mekanizmasının mantığıyla uyumlu bulduğumuzu belirtmek isteriz.

Taslakta iade için aranan şartlar

Bu tebliğin yayımı tarihinden sonra yapılacak kullanılmış binek otomobili teslimlerinde, otomobillerin işletme adına trafik siciline tescilinin yapıldığı tarihten itibaren 2 tam yıl süre geçtikten sonra teslim edilmiş olması halinde, binek otomobilinin iktisabı dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarı, indirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV alacaklarının iadesine ilişkin usul ve esasları düzenleyen KDV genel tebliğlerindeki açıklamalar çerçevesinde iade edilebilecektir.

Bu tebliğin yayımından önce gerçekleşen kullanılmış binek otomobili teslimlerinde, otomobilin iktisabı dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen vergiler, yukarıda belirtilen 2 tam yılı geçme şartı aranılmadan, ancak münhasıran vergi inceleme raporu ile iade edilebilecektir.

Uygulamada karşımıza ne tür sorunlar çıkacak

Yüklenilen KDV hesaplamasında sadece binek otomobili iktisabında ödenen yüzde 18 KDV'mi dikkate alınacak, yoksa yapılacak hesaplamada binek otomobilleri için yapılan bakım ve onarım benzeri giderlere ilişkin KDV'ler de dikkate alınacak mı?

Hesaplanan KDV olarak sadece binek otomobilin satışında hesaplanan yüzde 1 oranında KDV'mi dikkate alınacak, yoksa hesaplamaya bu otomobillerin kira gelirleri üzerinden hesaplanan yüzde 18 KDV de dahil edilecek mi?

İade alınacak maksimum tutarı tayin ederken binek otomobilin maliyet bedelini mi, yoksa satış bedelini mi dikkate alacağız?

Tebliğin yayımından önce fakat 2 tam yıl şartı aranılmadan gerçekleşen binek otomobili teslimlerinde indirimli orana tabi teslimler için bakanlıkça konulmuş olan ve sıkıntı yaratan; iade hakkı için teslimin yapıldığı tarihi izleyen yılın en geç kasım ayı KDV beyannamesinin verileceği tarihe kadar ki başvuru süresi kısıtından vazgeçilecek mi?

Vergi inceleme elemanlarının iş yüklerini azaltması ve risk analizine dayalı ve daha etkin vergi incelemeleri yapabilmelerini teminen tebliğin yayımından önce iktisap edilmiş ve 2 tam yıl süreyle kiralanmamış binek otomobillerinin satışı dolayısıyla iadenin münhasıran vergi inceleme raporu ile yapılmasının mantığını anlamakta zorlandığımızı ifade etmek isteriz. Bunun yerine YMM raporu ile yapılmasında ne tür bir sakınca olabilir?

Başkanlığın tebliğ metnine bu hususlara açıklık getirecek açıklamalar ilave etmesinde fayda görüyoruz.

Finansal kiralama şirketlerini de ihmal etmemek lazım

Malum finansal kiralama; menkul veya gayrimenkul yatırım mallarının ekonomik ömürlerinin belirli bir süresi veya tamamı boyunca mülkiyetini kiralayanda, zilyetliğini ise kiracıda bırakan, kiralama süresi bitiminde menkul veya gayrimenkul malın kiralayana verilmesi veya belirli bir bedel karşılığında mülkiyetin kiracıya devredilmesini düzenleyene bir anlaşma türüdür. Her ülkenin milli gelir (Y) fonksiyonunda etkin açıklayıcı değişkenleri farklıdır. Mesela Japonya ekonomisinin motoru ihracatken (X), ABD ekonomisinin motoru iç tüketimdir (C). Türkiye'de ise bu değişken özel yatırımlardır (Ip). Özel yatırımların temel belirleyicisi (driver) ise konut yatırımlarıdır. Ülkemizde 150 metrekarenin altındaki konut teslimlerinin yüzde 1 oranında KDV'ye tabi tutulmasının bir nedeni de budur.

Son zamanlarda konut ve işyeri yatırımlarında mütahitlerin finansal kiralama şirketlerine yaptıkları başvurularda artışlar olduğunu müşahede etmekteyiz. Bilindiği gibi finansal kiralama şirketlerine Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde yapılan mal teslimlerinde KDV oranı yüzde 1 iken, hizmet ifalarında yüzde 18'dir. Kanunun 29. maddesi uyarınca yüzde 1 oranında mal teslim edenler, indirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV alacaklarının iadesine ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde yüklendikleri KDV'nin iadesini talep edebilmektedir. Ancak bir finansal kiralama şirketi yüzde 18 oranında KDV ödemek suretiyle inşaat taahhüdü hizmeti almışsa; taahhüt sözleşmesi sonrasında inşası tamamlanan gayrimenkulleri yatırımcıya kiralamak ve vade sonunda teslim etmek istediğinde, bedel üzerinden yüzde 1 oranında KDV hesaplamak zorundadır. Bizce bu tür durumlarda finansal kiralama şirketlerinin de iadeye hak kazandığı aşikardır. Ancak konuya 107 seri no'lu KDV Genel Tebliği ile açıklık getirilmesi halinde, önümüzdeki dönemde muktezalarla veya yargı kararlarıyla çözmek zorunda kalacağımız bir sorunu henüz ortaya çıkmadan bertaraf edebileceğimiz kanaatindeyiz. Binek otomobili satışlarında olduğu gibi, ülkemiz ekonomisi için lokomotif olan inşaat sektörümüzü müspet yönde etkileyecek bu yönde bir düzenlemeye de bakanlığımızın olumlu yaklaşacağını umut ediyoruz.

 

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=331877&dept_id=80