Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Osman S. Arolat - Kümesteki kazlar kesilmemeli... (25.10.2007) PDF Yazdır e-Posta
25 Ekim 2007

Vergi mükellefi firmalar, kayıp kaçağın çok yoğun olduğu ülkemizde kümesteki kazlar gibidir. Her yıl vergi dairelerine, kazançlarıyla ilgili vergi beyannameleri verirler. Maliye Bakanlığı beyanname verip vergi borçlarını kabul etmiş firmalardan zamanında ödeme yapmayıp aksatanların banka hesaplarına el koymaya başlamış. Bunun sonucunda firmaların çekleri geri dönmeye, arkaları yazılmaya, banka kredileri konusunda zora düşmeler yaşanmaya başlanmış. Kümesteki kazların kesilmesi görüntüsü veren bu uygulama çok ciddi tepkilere yol açıyor.

İş dünyasının bazı kuruluşlarından feryat figan duyumlar alıyoruz: "Maliye Bakanlığı vergi borçlarımıza karşı firmamızın banka hesaplarına el koydu. Çok zor durumda kaldık. Çeklerimizin arkası yazıldı. Bankalar bu nedenle kredilerimizi geri çağırıyor." Bu olayı binlerce firmanın yaşadığı belirtiliyor. Sadece Sakarya Vergi Dairesi'nde 328 mükellefin banka hesaplarına haciz konulup 450 bin YTL tahsilat yapıldığı bizzat Sakarya Vergi Dairesi Başkanı Recep Alp tarafından Anadolu Ajansı muhabirine açıklanıyor.

Bu uygulamanın hukuki olduğu ve geri dönüşü olmadığı belirtiliyor. ATO Başkanı Sinan Aygün, bu uygulamanın başka sonuçları da olduğunu ve olacağını belirterek, "Maliye bu parayı almakla kalmayıp zincirleme borç yüküne de neden oluyor. Bunun asıl kokusunu bugün değil 8-10 gün sonra göreceğiz. Çeklerin arkalarının yazılmasında patlama yaşanıyor. Merkez Bankası ödeme yapılamadığı için arkası yazılı çekleri her ay kamuoyuna bildiriyor. Ekim ayının 19'undan sonra yazılı çekler patlayacak. Maliye dengeyi bozdu. Çeklerinin arkası yazılan firmaların sicili bozuluyor. Firmanın kredi kullanma şansı kalmıyor. BDDK 'bankalara çekleri yazılanlara kredi vermeyin' diyor. Değil kredi, kredi kartı bile vermiyorlar" dedi. Ve bu tutumun firmalar açısından zararlı sonuçlar doğuracağını öne sürdü. Maliye'nin bankalara gönderdiği yazılarda açıklık olmadığı için 50 YTL'lik vergi borcu olan firmanın 100 bin YTL'lik banka mevduatına el konulması gibi sonuçlarla da karşılaşıldığı iddia ediliyor.

Bu haber üzerine vergi tahsilatında durumun ne olduğuna baktım. Geçen yılın tüm vergi gelirlerinde tahakkuk/tahsilat oranı yüzde 91.5 olarak gerçekleşmiş. Bu yılın ilk dokuz aylık ocak-ağustos döneminde ise tahakkuk/tahsilat oranı yüzde 86.3 olmuş. Yani çok önemli bir gerileme söz konusu değil. Yıl sonunda dengelenebilecek bir oran olarak gözüküyor. Maliye'nin telaşa kapılarak mükellefin üzerine gitmesini gerektirecek bir durum gözükmüyor.

Ancak, bu hukuki uygulamadan Maliye'nin geri dönmesi imkanlı görünmüyor. O nedenle mükelleflerin hızla Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal'ın tavsiyesine uymalarında yarar var. Mustafa Uysal, vergi borcu olan mükelleflerin hemen başvuru yaparak borç tecil talebinde bulunmalarını söylüyor. Uysal, başvuru yapanların tecil başvurusundaki vergi miktarının bağlayıcı olduğunu ve aylık yüzde 2.5 gecikme zammı uygulamasına tabi olduğunu belirtiyor. Uysal, bunu yapmayan mükelleflerin vergi beyanlarına yüzde 2.5 aylık gecikme zammı uygulandığını ve vergi dairelerinde borçlu gözüktüklerini ve borcun giderek ödenemez hale geldiğini belirtiyor.

 

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=331670&dept_id=80