Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Veysi Seviğ - Vergisel açıdan finansal kiralama sözleşmeleri PDF Yazdır e-Posta
21 Eylül 2007
Vergi hukuku açısından finansal kiralama; kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın, bir iktisadi kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması sonucunu doğuran kiralamalardır.

Bu bağlamda yasal düzenleme gereği olarak kiralama işlemlerinde iktisadi kıymetin mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi, kiracıya kira süresi sonunda iktisadi kıymeti rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması, kiralama süresinin iktisadi kıymetin ekonomik ömrünün yüzde 80'den daha büyük bir bölümünü kapsaması veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının iktisadi kıymetin rayiç bedelinin yüzde 90'ından daha büyük bir değeri oluşturması hallerinden herhangi birinin varlığı durumunda kiralama işlemi finansal kiralama olarak kabul edilir."

Yapılan sözleşmelerde "arazi, arsa ve binalarla ilgili kiralama sözleşmeleri, sadece sözleşmede kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devri öngörülmüşse veya kiracıya, kira süresi sonunda kiralama konusu gayrimenkulü düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınmışsa yapılan iş vergi hukuku açısından finansal kiralama işlemi sayılır.

Finansal Kiralama Yasası'nın 4'üncü maddesinde yapılan tanımlamaya göre de "kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü kişiden satın aldığı veya başka suretle temin ettiği bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartı ile kira bedeli karşılığı, kiracıya bırakılmasını öngören sözleşmeler" finansal kiralama sözleşmesi olarak kabul edilir. Bu bağlamda da taşınır veya taşınmaz mallar finansal kiralama konusu yapılabilir.

Bir başka anlatımla mevcut düzenlemeler çerçevesinde taşınır ve taşınmaz malların finansal kiralama konusu yapılabileceği kabul edilmiş olup kural olarak sözleşmenin herhangi bir şekilde sona ermesi halinde asli niteliği bozulmadan iadesi mümkün olan bir malın finansman kiralama konusu yapılabileceği kabul edilmiştir. Buna karşılık sarf malzemesi niteliğinde olan varlıklar finansman kiralama konusu yapılamamaktadır.

Son zamanlarda yapılan finansal kiralama sözleşmelerinde, sözleşmeye konu edilen mallar açısından bazı duraksamaların ortaya çıktığı ve oluşan tek yanlı görüşlerle vergi idaresinin bu gibi hallerde finansal kiralama konusu yapılan varlıkların "Finansal Kiralama Kanunu"nda bahsi geçen taşınır ve taşınmaz mal kapsamında değerlendirilmediği gerekçesi ile yapılan işlemlerin normal alım-satım işlemi mahiyetinde olduğu sonucuna varıldığı gözlenmektedir.

Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 319 sıra numaralı Vergi Usul Yasası Genel Tebliği ile yapılan açıklamalar çerçevesinde Finansal Kiralama Yasası kapsamında yapılan bir kiralama işlemi, yapılacak incelemeler sonucunda finansal kiralama işlemi olarak kabul edilmeyebilmektedir.

Buna göre bir kiralama işleminin Vergi Usul Yasası'nın mükerrer 290'ıncı maddesi çerçevesinde yapılacak incelemeler sonucunda finansal kiralama olarak değerlendirilmemesi halinde finansal kiralamaya yönelik vergisel uygulama geçerli sayılmamaktadır.

Bilindiği üzere Katma Değer Vergisi oranlarını belirleyen bakanlar kurulu kararları çerçevesinde finansal kiralama işlemlerinde sadece finansal kiralamaya konu olan malların finansal kiralama şirketlerine veya finansal kiralama şirketleri tarafından yapılan teslim ve kiralamalarda yüzde bir oranında Katma Değer Vergisi uygulanmaktadır.

Bu uygulamanın yapılabilmesi için finansal kiralama konusu malların taşınır veya taşınmaz iktisadi kıymetler olması gerekmektedir. Ancak aşağıdaki değerler finansal kiralama işlemlerine konu edilmemektedir.

* Doğal kaynakların araştırılması veya kullanılmasına yönelik işlemlerle ilgili sözleşmeler,

* Sinema filmleri, video kayıtları, patentler, kopyalama hakları gibi kıymetlerle ilgili lisans sözleşmeleri.

Diğer taraftan Maliye Bakanlığı tarafından arazi, arsa ve binalarla ilgili kiralama sözleşmelerinde, sadece sözleşmede kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devri öngörülmüşse veya kiracıya kira süresi sonunda kiralama konusu gayrimenkulü düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınmışsa finansal kiralama olarak kabul edilmektedir.

Vergi Usul Yasası'nın mükerrer 290'ıncı maddesi ile vergisel açıdan hükme bağlanmış olan finansal kiralama işlemleri ile Finansal Kiralama Yasası açısından yapılan konuya ilişkin sözleşmeler bu bağlamda zaman zaman benzerlik göstermediklerinden dolayı ortaya çıkan vergisel sorunlar uygulamada giderek artmaya başlamış bulunmaktadır. Bu konuda ortaya çıkan sorunların uyuşmazlık konusu haline dönüşmesini önlemeye yönelik olarak vergi idaresinin işlemleri daha çok Finansal Kiralama Yasası'nı dikkate alarak değerlendirmesinde yarar görmekteyiz.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=78733&YZR_KOD=157&ForArsiv=1