Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Pakistan Mukimi Firmadan Alınan Danışmanlık Hizmetinden Dolayı Ödenecek Stopaj PDF Yazdır e-Posta
10 Mart 2024

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı : E-49327596-125[KVK.ÖZ.2023.22]-7463

Konu : Pakistan Mukimi F irmadan Alınan Danışmanlık Hizmetinden Dolayı Ödenecek Stopaj Hk.

İlgi : tarih ve evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Ticaret Limited Şirketi olarak laboratuvar ortamında sebze ıslahı ve deneysel AR-GE faaliyetinde bulunduğunuzu, Pakistan mukimi Üniversitesi ile anlaşma yaparak bitki ıslahında bilimsel araştırma yapmak üzere danışmanlık hizmeti aldığınızı ve bu hizmet karşılığında tarafınıza dolar cinsinden fatura düzenlendiğini belirterek, düzenlenen fatura üzerinden Kurumlar Vergisi Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu yönünden tevkifat hesaplanıp hesaplanmayacağı, tevkifat oranının ne olduğu, tevkifat hesaplamasının hangi tutar üzerinden yapılacağı, tevkifatın çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması kapsamında nasıl olacağı, şirketiniz tarafından yapılacak tevkifatın hangi durumlarda iade alınabileceği hususlarında tereddüt hasıl olduğundan Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise, dar mükellefiyette kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiş olup anılan fıkranın (c) bendinde, Türkiye'de elde edilen serbest meslek kazançlarının kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtilmiş olup, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek kazançları üzerinden vergi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanan serbest meslek kazançlarından %5, diğer serbest meslek kazançlarından %20 olarak belirlenmiştir.

ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI YÖNÜNDEN:

Türkiye Cumhuriyeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması, 01.01.1989 tarihinden itibaren uygulanmakta olup, Anlaşmanın " Serbest Meslek Faaliyetleri" başlıklı 14 üncü maddesinde;

2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikdeki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:

a) Teşebbüs, bu faaliyetleri icra etmek üzere bu diğer Devlette bir iş yerine sahip olursa veya

b) Faaliyetlerin icra edildiği süre veya süreler, bir mali yılda toplam 183 günü aşarsa,

söz konusu gelir, aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.

Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca söz konusu işyerine atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette icra edilen faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

4. "Serbest meslek faaliyetleri" terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, artistik, eğitici ve öğretici faaliyetleri, bunun yanı- sıra , doktorların , avukatların , mühendislerin, mimarların, dişçilerin, muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini ve özel mesleki veya teknik bilgi ve maharet gerektiren diğer faaliyetleri kapsamına alır."

hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, Pakistan mukimi olan Üniversitesinin Türkiye'ye gelmeksizin Pakistan'da

icra edeceği serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız Pakistan'a aittir.

Ancak, bu faaliyetlerin Türkiye'de bir işyerine sahip olunması suretiyle icra edilmesi veya bir mali yılda toplam 183 günden fazla süre veya sürelerde icra edilmesi durumunda ise, yalnızca söz konusu işyerine atfedilebilen gelir ya da yalnızca Türkiye'de icra edilen hizmete atfedilebilen gelir miktarıyla sınırlı olmak üzere Türkiye de vergileme hakkına sahip olacaktır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre, Türkiye'nin vergilendirme yetkisi bulunmaması durumunda, şirketinizce yapılacak söz konusu ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Öte yandan, ülkemizin akdetmiş olduğu çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamında, anlaşmaya taraf diğer ülkenin mukimi gerçek veya tüzel kişilerin icra ettikleri serbest meslek faaliyetleri nedeniyle elde ettikleri gelirlerin vergilendirilmesine ilişkin detaylı açıklamalara 4 Seri No.lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Genel Tebliğinde yer verilmiştir.

Söz konusu Tebliğin "5. İade Başvuruları" başlıklı maddesinde, kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan kişilerin ilgili çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye'de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine/malmüdürlüğüne ilgili anlaşmada özel bir düzenleme yoksa düzeltme zamanaşımı içinde başvurabilecekleri, mukimlik belgesi ve Tebliğin ekinde yer alan 3 no.lu form ibraz edilmek suretiyle yapılacak iade başvurularının iç mevzuat hükümlerimize göre sonuçlandırılacağı belirtilmekte olup söz konusu hizmet karşılığı yapılan ödemelere ilişkin iade talebinin anılan Tebliğde yer alan açıklamalar çerçevesinde yapılması gerekmektedir.

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu Pakistan teşebbüsünün Pakistan'da tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin Pakistan yetkili makamlarından alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile birlikte Türkçe tercümesinin noterce veya bu ülkedeki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 1/1 maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

- 4/1 maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

- 6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,

- 9 uncu maddesinde ise mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye'de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler" başlıklı bölümünün "Genel Olarak" başlıklı (I/C.2.1.2.1.1.) alt bölümünde,

"3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV'nin konusuna girebilmesi için Türkiye'de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye'de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye'de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanların Türkiye'de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye'de faydalanılan hizmetler KDV'ye tabi olacaktır.

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV'nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

KDV'nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye'de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır..."

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, Pakistan mukimi Üniversitesinden bitki ıslahında bilimsel araştırma yapmak

üzere almış olduğunuz danışmanlık hizmetinden Türkiye'de faydalanılması nedeniyle bu hizmet KDV'ye tabi olacak ve hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV, Şirketiniz tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilerek ödenecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İmza

Ek : Özelge Talep Formu

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

 

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.