İYUK un 28. Maddesine göre, idari yargı organlarının esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının idare tarafından gecikmeksizin ve en geç 30 gün içerisinde yerine getirilmesi şarttır.

Vergi borçlarından dolayı vergi (tahsil ) dairelerince gerçekleştirilen (kesin/kati) haciz ve ihtiyati haciz uygulamaları; birer idari işlem olarak kişilerin mülkiyet hakkına müdahale eden, kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemlerdendir.

Vergi dairelerince tahsil dairesi sıfatıyla uygulanan haciz ve ihtiyati haciz işlemlerine karşı vergi mahkemesinde açılan davaların vergi borçlusu (davacı ) lehine sonuçlanması durumunda, vergi dairesinin söz konusu kararın gereğini hemen yerine getirmesi şart mıdır? Sorusu önem arz etmektedir.

2013 yılına kadar bu sorunun cevabı "vergi mahkemesi kararı kesinleşmeden (istinaf ve temyiz yolları tüketilmeden) idarenin bu kararın gereğini yerine getirmesinin mümkün olmadığı" yönünde olmuştur.

Ancak: AYM nin 10.07.2013 tarihli ve 2012/107 esas-2013/90 karar sayılı içtihadı ile İYUK un 28/1. Maddesinin son cümlesinin iptal edilmesi, söz konusu uygulamanın sona ermesine neden olmuştur.

Vergi borçluları tarafından haciz ve ihtiyati haciz uygulamalarına karşı vergi mahkemesinde açılan davaların borçlu lehine sonuçlanması durumunda, artık, vergi dairesinin gecikmeksizin ve en geç 30 gün içerisinde haczi kaldırması ve mahçuz malları borçluya iade etmesi yasal ve Anayasal bir zorunluluk olmuştur. Doç. Dr. Zübeyir Bakmaz