Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Kayıt Altına Alınmayan Faturalarında Yer Alan Mallara Ait Tutarların Sonraki Yılda Kayıt Ederek Maliyet Unsuru Olarak Dikkate Alınması PDF Yazdır e-Posta
14 Haziran 2023

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Samsun Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 
   

Sayı

:

E-13649056-120[2022-ÖZE-05]-42302

14.06.2023

Konu

:

Kayıt altına alınmayan faturalarında yer alan mallara ait tutarların sonraki yılda kayıt ederek maliyet unsuru olarak dikkate alınması hk.

 
         

 İlgi:

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, "…Ltd. Şti." tarafından firmanıza kesilen … tarihli ve … numaralı faturanın sehven 2021 yılı kayıtlarına alınmadığı, ancak mal alışının ilgili dönemde gerçekleştiği, kayıtlarınıza alınmayan faturaya ait malın 31/12/2021 tarihi itibarıyla envanterinizde bulunduğu belirterek, tarafınıza kesilen bu faturanın 2022 yılında maliyet unsuru olarak dikkate alınıp alınamayacağı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmış olup, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde,

"Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1.İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2.İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41'inci maddeleri hükümlerine uyulur."

hükmüne yer verilmiştir.

Ticari kazancın tespitinde geçerli olan iki temel ilke "dönemsellik" ve "tahakkuk esası" ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar veya mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin eksiksiz tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Ticari kazancın elde edilmesi tahakkuk esasına bağlanmış bulunduğundan, bir gelir unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2021 hesap dönemine ait olup kayıt altına alınmayan faturada yer alan mal tutarlarının, satın alındığı 2021 hesap döneminde stok kayıtlarına alınması ve söz konusu malların satıldığı veya faaliyetlerinizde kullanıldığı döneme ilişkin kurum kazancınızın tespitinde, maliyet veya gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.