Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Sözleşmeden Kaynaklanan Damga Vergisinde Vergiyi Doğuran Olay PDF Yazdır e-Posta
07 Eylül 2021

Danıştay VDD

Tarih : 24.11.2020

Esas No : 2019/774

Karar No : 2020/1190

DVK Md. 1

SÖZLEŞMEDEN KAYNAKLANAN DAMGA VERGİSİNDE VERGİYİ DOĞURAN OLAY

Sözleşmeden kaynaklanan damga vergisinde vergiyi doğuran olayın sözleşmenin ibraz edildiği anda değil, imzalanıp hukuken tekemmül ettiği anda gerçekleşeceği hk.

İstemin Konusu: Ankara 5. Vergi Mahkemesi’nin, 28.02.2019 tarihli ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Dava Konusu İstem: Davacı ile müşavirlik hizmeti verdiği şirket ve şahıslar arasında düzenlenip imzalanan 03.04.2007 tarihli sözleşmeden doğan damga vergisinin ödenmediğinden bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2007 yılının Nisan dönemine ilişkin re’sen tarh edilen damga vergisi ve verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

Ankara 5. Vergi Mahkemesinin 15.09.2011 Tarihli Kararı:

Damga vergisinde vergiyi doğuran olay, kağıtların düzenlenerek hukuken tekemmül etmesidir. Bir kağıdın damga vergisine tabi tutulabilmesi için kağıdın herhangi bir hususu ispat veya belli edecek nitelik kazanmış yani hukuken tekemmül etmiş olması gerekmektedir. İmzalanmak suretiyle hukuken tekemmül eden ve verginin konusuna giren bir kağıdın hükmünden istifade edilmemiş olması veya kısmen istifade edilmiş olması, o kağıdın bir hususu ispat ve belli edebilecek belge olması vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi kağıt eksiksiz olarak tekemmül ettikten sonra muamelelerin feshedilmiş olması da vergilendirmeyi etkilemeyecektir.

Olayda, davacının kendisinin de ortağı olduğu ... Elektromekanik San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin diğer ortakları ile birlikte kurduğu ve daha sonra hisselerini devrettiği ... Elektromekanik Enerji San. ve Tic. Ltd. Şti. bünyesindeki Hidroelektirk Enerji Santrali Projeleri ile ilgili olarak bu şirkete müşavirlik hizmetleri verilmesine ilişkin sözleşmenin imzalanması ile vergiyi doğuran olay gerçekleşmiştir.

Davacı tarafından, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun Geçici 14/c-2 maddesi uyarınca dava konusu sözleşmenin damga vergisi ve harçtan müstesna olduğu iddia edilmekte ise de anılan Kanun hükmünde 31.12.2012 tarihine kadar işletmeye girecek üretim ve otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişilere teşvik sağlamak üzere üretim tesislerinin yatırım döneminde üretim tesisleriyle ilgili yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtların damga vergisi ve harçtan müstesna olduğu düzenlemesi ile üretim ve otoprodüktör lisansı sahibi olanlara muafiyet getirildiği, davacının ise henüz lisans sahibi olmadığı, kaldı ki sözleşmenin EPDK lisansı alımına ilişkin olduğu dikkate alındığında bu iddia da yerinde görülmemiştir.

Bu durumda, dava konusu tarhiyatın dayanağını teşkil eden 03.04.2007 tarihli sözleşmeyi imzalayan davacının sözleşmeden kaynaklı damga vergisinin mükellefi olması karşısında, sözleşme bedeli üzerinden yapılan vergi ziyaı cezalı damga vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Mahkeme bu gerekçeyle davayı reddetmiştir.

Davacının temyiz istemini reddetmişse de karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyen Danıştay 9. Dairesinin 08.11.2018 tarih ve E.2017/2757, K.2018/6865 sayılı Kararı:

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’a ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; ikinci fıkrasında, bu kanundaki kâğıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konulmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade ettiği; 24. maddesinin birinci fıkrasında, vergiye tabi kağıtların damga vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazım gelen vergi ve cezadan, mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları ibraz edenlerin sorumlu olduğu düzenlenmiştir.

Anılan Kanun hükmü uyarınca, düzenlenen bir kağıdın damga vergisine tabi olması için aranan şartların başında, bu kağıdın ibraz edilebilir olması şartı yer almaktadır. Kağıdın ibrazı, o kağıt ne maksatla düzenlenmiş ise kağıdın o maksada göre kullanılması demektir. Buna bağlı olarak kanunun aradığı esaslara göre düzenlenen ve damga vergisi ödenmesi gereken bir kağıdın, bir hakkın temini, bir hususun ispatı ve dolayısıyla düzenlenme amacı çerçevesinde ya da bu amaçla ilgili bir ihtilafa bağlı olarak sonuç alınmasını teminen gösterilmesi, ibraz edilmesi anlamına gelmektedir. Kağıdın düzenlenme amacının dışında kullanılması halinde bu madde ile aranan ibraz şartının gerçekleşmeyeceği ve dolayısıyla kişi ya da kuruluşların vergi ve cezadan sorumlu tutulamayacağının kabulü gerekmektedir.

Davacının ortağı olduğu şirketin işyerinde yapılan vergi incelemesi sırasında rastlanılan sözleşmeler nedeniyle düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca dava konusu cezalı damga vergisi tarhiyatı yapılmış ise de Kanun’da öngörülen anlamda ibraz edilme durumunun gerçekleşmediği anlaşıldığından davayı reddeden vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Daire, bu gerekçeyle karan bozmuştur.

Ankara 5. Vergi Mahkemesinin 28.02.2019 Tarihli Israr Kararı:

Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

Temyiz Edenin İddiaları: Damga vergisine konu sözleşmenin feshedildiği, sonrasında yeni ve daha kapsamlı bir sözleşme hazırlanarak imzalandığı ve vergi inceleme elemanına da ifade edildiği halde bu hususun dikkate alınmadığı, sözleşmeye dair tüm sorumluluğun … Elektromekanik San. ve Tic. Ltd. Şti.’de olduğu dolayısıyla damga vergisi ödeme yükümlülüğünün de şirkette olduğu, damga vergisine konu sözleşmenin diğer tarafının vergiden muaf olduğu belirtilerek davanın reddi yolunda verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Karşı Tarafın Savunması: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Karar: Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; Davacının temyiz isteminin reddine, Ankara 5. Vergi Mahkemesi’nin, 28.02.2019 tarihli ısrar kararının onanmasına, davacıdan hüküm altına alınan tutar üzerinden mahkemece karara bağlanan nispi harç mahsup edilmek suretiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri ve Kanun’a ek (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına, 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.