Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ahmet YAVUZ - İstihdam üzerindeki vergi yükleri şirketleri kayıtdışılığa yöneltiyor PDF Yazdır e-Posta
01 Ağustos 2007

 

Türkiye'de kayıt dışı yoktur. Aksine kontrol edilmeyen veya denetlenmeyen kayıtlı veriler ve ekonomi vardır. Bu doğrultudaki düşüncelerimi bundan dört-beş ay önce de aynen yazmıştım. Dikkatli okuyucularım fark edecektir. O zaman da kayıtlı kayıt dışılığa bazı örnekler vermiştim ve bir tanesi de tam da bu konuyla ilgiliydi.

Bazı işverenler çalışanlarını SSK'ya tam olarak bildirirken, Maliye'ye eksik sunuyordu. Bu gibi durumlar, müfettişlerin gözünden kaçmaz. Dolayısıyla Maliye zaten bu konudan haberdar durumda.

Peki neden bir şey yapılmıyor? Sebebi ne? Cevabı gayet basit: İstihdamdan alınan vergiler çok yüksek. Bunu en iyi Maliye biliyor. O yüzden zaman zaman denetliyor. Zaman zaman da görmezlikten geliyor. Gerçek bu. Türkiye, kriz sonrası zorlu bir dönemi geride bıraktı. Uluslararası Para Fonu ile yürütülen programla, enflasyon faiz ve borç ödemeleri konusunda önemli yol katedildi. İnanıyorum ki, bundan sonraki süreçte hükümetin önceliği mikroekonomik politikalar dediğimiz istihdam üzerindeki yükler, ücretler ve teşvikler gibi konular olacaktır.

Burada bir virgül koyup, istihdam üzerindeki yüklere beraberce bir bakalım. Yüzde 15'ten başlayıp 35'e çıkan Gelir Vergisi kesintisi söz konusu. Ayrıca brüt ücretin binde 6'sı nispetinde Damga Vergisi var. Bunlar ücret üzerindeki vergi yükleri. Buna bir de prim yüklerinin eklenmesi gerekiyor. Bunlar da sırasıyla işçi hissesi, işveren hissesi ve işsizlik sigortasından ibaret. Bitmedi. Ayrıca 50 kişiden fazla işçi çalıştıran işveren üstüne özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırmak zorunda. Bütün bunları dikkate aldığımızda toplam yük brüt asgari ücretin yüzde 46'sına, net asgari ücretin de yüzde 70'ine tekabül ediyor. Aşağıdaki tabloda kesintileri ayrıntısıyla veriyorum.

Alınan bu kesintilerin tamamına 'istihdam vergisi' demek daha anlamlı. Bu yükün hepsi işverenin üzerinde. Meselenin denetim ve kontrol kısmını, tabii ki Gelir İdaresi ihmal etmeden yerine getirecek. Bu onun vazifesi. Ancak nihai çözüm, hükümetin de gündeminde olan istihdam üzerindeki bu ağır mali yüklerin hafifletilmesinden geçiyor.