Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
518 Seri No.lu VUK Genel Tebliği ile mücbir sebep uygulaması kapsamında ödemesi ertelenen sigorta primlerinin kurum kazancından indirimi PDF Yazdır e-Posta
12 Ağustos 2020

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

17192610-125[KV-20-21]-E.114305

12.08.2020

Konu

:

518 Seri No.lu VUK Genel Tebliği ile mücbir sebep uygulaması kapsamında ödemesi ertelenen sigorta primlerinin kurum kazancından indirimi

 

         

 

 

 

 

 

İlgi

:

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, motorlu kara taşıtlarının parça ve aksesuarlarının toptan ticareti faaliyeti ile iştigal eden şirketinizin, 01 Nisan-31 Mart özel hesap dönemini uyguladığı ve vergi dairesindeki ana faaliyet koduna göre 518 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu (VUK) Genel Tebliği kapsamında mücbir sebep durumundan yararlandığı belirtilerek, bu sebeple Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından prim ödeme sürelerinin ertelenmesi nedeniyle, 2020/Mart ayına ait sigorta primlerinin 02.11.2020 tarihinde ödenmesi durumunda, 01.04.2019- 31.03.2020 özel hesap dönemi dördüncü dönem kurumlar geçici vergi ve yıllık kurumlar vergisi beyannamelerinde gider olarak indirim konusu yapılıp yapılmayacağı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi kurum kazancı" başlıklı 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmış olup, bu hüküm uyarınca kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirim konusu yapılabilecektir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre, hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla), 27 nci maddede yazılı giyim giderleri safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebilecektir.

 

31.5.2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun dördüncü kısmının "Prim Belgeleri ve Primlerin ödenmesi" başlıklı ikinci bölümünde sigorta primlerinin ödenmesine ilişkin çeşitli hükümlere yer verilmiş olup, anılan bölümün "Primlerin Ödenmesi" başlıklı 88 inci maddesinin on birinci fıkrasında; Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı hükme bağlanmıştır.

 

Diğer taraftan, 174 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "SSK Primlerinin Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden Gider Yazılması" başlıklı (C) bölümünde;

 

"…

 

506 sayılı Kanunun 3917 sayılı Kanunla değişik 80 inci maddesinin birinci fıkrasında, "İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden, bu kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur." denilmiş, aynı maddenin üçüncü fıkrasında da "Kuruma ödenmeyen prim Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılmaz." hükmü yer almıştır.

 

Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde; "Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla), 27 nci maddede yazılı giyim giderleri''nin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

 

Bu hükümlere göre SSK priminin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, sigorta primleri, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılacaktır.

 

Ancak, 506 sayılı Kanunun 80 inci maddesi gereğince bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden, Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin ertesi yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda bu primler Aralık ayının gideri olarak dikkate alınabilecektir."

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, SGK primlerinin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerektiğinden, dönemine veya ait olduğu yıla bakılmaksızın sigorta primleri fiilen ödendiği tarihte kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.


            Öte yandan, ilgili mevzuat gereği bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden yalnızca Aralık ayına ait SGK primlerinin ertesi yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda, 174 sıra no.lu Vergi Usul Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar çerçevesinde, Aralık ayının gideri olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Şirketinizce 01 Nisan - 31 Mart özel hesap döneminin kullanıldığı dikkate alındığında özel hesap döneminizin son ayı olan Mart ayına ait SGK primlerinin Nisan ayı içinde ödenmesi durumunda söz konusu SGK primleri Mart ayının gideri olarak dikkate alınabilecektir. Şirketinizce Mart ayına ait SGK primlerinin Nisan ayından sonraki aylarda ödenmesi halinde ise SGK primlerinin fiilen ödendiği tarihin içinde bulunduğu geçici vergilendirme dönemi ve yıllık dönem esas alınarak kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.