100 YAŞINDA MI EMEKLİ OLALIM? |
10 Mart 2019 | |
31.Ağustos.2012 Tarihinde haber sitelerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in sunumu sırasında, bütçenin ‘’kara deliği’ olarak görülen sosyal güvenlik açıklarının neden kapanmadığı konusu gündeme geldi. Çelik, sosyal güvenlik sisteminin, reforma rağmen açık vermesinin sebebinin erken emeklilik olduğunu söyledi. Türkiye’de hâlâ emeklilik yaşının kadınlarda 48, erkeklerde ise 49 olduğuna işaret eden Bakan Çelik, bu sebeple sistemin açık vermeyi sürdürdüğünü belirtti. Bakan’a göre, emeklilik yaşının yükselmesi bütçe açığını önemli ölçüde azaltacak.(31/08/2012 Basın) Oysa yapılan her reform da emeklilik yaşının yükseltilmesi ile birlikte 40 yada 50 yıl yasal düzenlemeye gerek olmadığı söylenirken ileriye dönük olarak 5510 sayılı SS ve GSSK 50 yıllık süre hedeflenmiş idi. 5510 sayılı Kanun 4 yılını doldurmadan emeklilikte yaş tartışması gündeme geliyor. Çalışanlar mı bu kara deliği yaratıyor. Yoksa siyasi iradenin ileriye dönük hesap yapmadan yaptığı harcama kalemleri de bu kara deliği tetiklemiyor mu? Son yıllarda sağlığa ve ilaca kolay ulaşma sevdası sağlık harcamalarında özel hastane ve ilaç şirketlerinin ne kadar çok palazlandığını görmedik mi? Elbette kolay ulaşalım, fakat bu kolaycılığın yüksek maliyetini kim karşılayacaktır. Tabi ki sigortalılar ve işverenlerdir. O halde nimet külfet dengesi ile Sosyal Sigortacılık anlayışını sisteme oturtalım. Fakat unutmayalım Devlet Eliyle Sigortacılığın sosyal tarafları vardır. Özel sigorta mantığında sosyal taraf yoktur. Özel sigortacılık da birikim mantığı vardır. İşte burada siyasi irade Kamu sigortasında sosyal tarafların menfaatini korurken ona göre en az 3 aktif sigortalıya 1 emekli düşecek mantığı yerleştirmelidir. Bu sistemi kurmazsa,kayıt dışını kayıt altına almaz ise sigortacılık mantığını ülkemizde oturtma hızını kaybetmiş olur. Burada siyasi irade elini Sosyal Sigortacılık Kurumundan çeker,Kurum Özerk bir yapıya kavuşması ile verimli bir sigortacılık anlayışı oturmuş olur. Kurum gelir ve gider dengelerini sağlıklı bir finans yapısı ile bütünleştirmesi ile, eğitimli insan kaynakları ile zorlukları aşarak 3 çalışana 1 emekli maaşı da verir. Vatandaşını zorunlu sosyal sigortacılık şemsiyesine almayı özendirir. İlköğretimden tüm okul yaşantısı boyunca kayıt içinde çalışma konusunda eğitir. Bugünlere nasıl geldiğimizi aşağıdaki yazımızda sizlere anlatmaya çalışacağım. 5510 sayılı SS ve GSSK atası sayılan 4-1(a)’lının tabii olduğu eski 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun bugüne kadar emeklilik hakkındaki hükümlerinde nereden nereye geldiğimizi gösteren bir süreç izleyeceğiz. 1950 yılına kadar işçiler kapsamlı bir sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmamıştı. 1950 yılına gelindiğinde emeklilik için o yıllarda yaşam standartları günümüze göre zor şartlar da olmasına rağmen kurumun aktüerya denge hesapları bilinmiyor, IMF gibi kurumlar hükümetler üzerinde etkin değil kendi yağımız ile kavrulan bir toplumken kadın ve erkek için emeklilik yaşı 60 idi. 1.08.1964 Resmi gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunda Böylece yasa da ilk değişiklik kadınlar lehinde yapılıyor. Burada yasa ile yaş ortadan kaldırılıyor 25 yıllık kadın ve erkek için sigortalık süresi korunuyor. Kadın ve Erkek de yaşlarda 5 yıllık yaşlılık aylığında süreden indiriliyor. 1969 yılı anımsayacağımız gibi 1968 kuşağının yoğun olduğu bir yıl Sigortalı açısından devrim niteliğinde bir uygulama yapılıyor. İşte o zamandan itibaren alınmayan tedbirler sonucu Kurum açıkları da başlıyor. Aktüerya dengelerin tutturulamaması , sosyal güvenlik kanunlarının politikacılar elinde oyuncak olması devresi başlıyor. Ülkemiz enflasyon ve devalüasyonlar ile karşılaşıyor, IMF devreye giriyor.Bütçeler tutmuyor.Ülkede kargaşa dönemi başlıyor. A) Sigortalının: Turgut Özal’ın aklında olan tek bir şey var. Sosyal Güvenlik açıklarının önüne geçmek için sosyal güvenlikte artık bugünlerde alıştığımız sigortalının kademeli emeklilik geçişi için düğmeye basıyor. 24.12.1985 yılında 3246 sayılı yasa ile aşağıdaki maddeler yürürlüğe konuluyor. İlk Kademeli geçişin maddeleri: a) 10 (dahil) – 15 yıl sigortalılık süresi bulunanlara, kadın ise 41, erkek ise 46 yaşını, Böylece yasanın1965 yılındaki haline 20 yıl sonra dönüyoruz. Kadın sigortalı:55 erkek sigortalı: 60 yaş tabidir. 20.02.1992 yılında Demirel-İnönü koalisyonundan Babaya yakışan bir babacanlık ile 3774 sayılı yasa ile sil baştan kadın ve erkekte yaş haddi kaldırılıyor.1981 yılında yayınlanan 2422 sayılı kanun esas alınarak sosyal güvenlikte erken emeklilik dönemi başlıyor. Sosyal güvenlik açıkları büyürken emekli maaşları da küçülüyor. Artık IMF Sosyal güvenlik kanunun bir kez daha gözden geçirilmesini istiyor. 08.09.1999 Tarihinde Özal’ın eski kurmaylarından olan Yaşar Okuyan tarafından 4447 sayılı kanunda Emeklilikte kademeli geçiş 14 yıl sonra gündeme geliyor. Geçici Madde 81- (Ek: 25/8/1999-4447/17 md) Bu kanunla 08.09.1999 ilk defa sigortalı olan kadın iştirakçi: 58 yaş 7000 gün;erkek iştirakçi: 60 yaş:7000 işgününe tabii oluyor. Geliyoruz 5510 sayılı kanuna 4-1(a) şimdi ne bekliyor? 30 Nisan 2008 tarihinden sonra ilk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara; kadın için 58 ve erkek için 60 yaş olan yaş haddi; Ancak yaş hadlerinin uygulanmasında prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte geçerli olan yaş hadleri esas alınacak. İleride ne olur bilinmez derken gündeme bir kez daha yaş uzatma sevdası oturmuş oldu. Umarım sadece bu haber olur diye düşünüyorum, fakat bir yerden de ateş olmayan yerden duman tütmez derken çalışanların gelişmeleri yakından izlemesini tavsiye ederim. Her yaş reformu sizleri bir kez daha ileri yaşlarda emekli ediyor.Emekli maaşlarınızı ise umduğunuz kadar artmıyor. O zaman son düzenlenmesi düşünülen reform ile 100 yaşında mı emekli olalım! Not: Artık Kademeli emekli yaş artışlarından Emekli Sandığı , Bağ-Kur,Borsa,Oda ve Banka Sandıkları,Tarım SSK ve Bağ-Kur etkilenmiştir. VEDAT İLKİ Bu e-Posta adresi istenmeyen postalardan korunmaktadır, görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
|