Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Kamu menfaatine yararlı derneğin düzenlediği seminer faaliyetinin vergilendirilmesi PDF Yazdır e-Posta
26 Eylül 2016

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

38418978-125[2-16/11]-236220

26/09/2016

Konu

:

Kamu menfaatine yararlı derneğin düzenlediği seminer faaliyetinin vergilendirilmesi

 

         

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinde, kamuya yararlı dernek statüsü bulunan, üyelerinin yapmış olduğu bağış ve aidatlarla faaliyetini sürdüren derneğinizin, kanun ve mevzuat değişikliklerinde İçişleri Bakanlığının izni ile azami yılda bir sefer otellerde veya valilik sosyal tesislerinde seminer düzenlediği, bu seminerlere vali, vali yardımcıları, il genel meclisi başkanı, özel idare genel sekreteri, bütçe başkanları, il genel meclisi üyelerinin katıldığı, eğitim ve seminerlerin finansmanının ilgili özel idarelerden derneğinize ödenen paralar ile karşılandığı belirtilerek, söz konusu faaliyetinizden dolayı kurumlar vergisi mükellefi olup olmayacağınız hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesine göre dernek ve vakıflar kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmazken, bu maddenin beşinci fıkrasıyla dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefiyeti kapsamına alınmıştır. Söz konusu fıkrada, dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; aynı maddenin altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerle ilgili (2.4.) bölümünde, iktisadi işletmenin belirlenmesinde iktisadi işletmenin en belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı veya hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

 

Dernekler tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte, dernek tüzel kişiliğine bağlı iktisadi işletme oluşturacak ticari, sınai ve zirai faaliyetlerin kurumlar vergisine tabi tutulması gerekecektir.

 

Buna göre; derneğinizin, kanun ve mevzuat değişiklikleri ile ilgili vali, vali yardımcıları, il genel meclisi başkanı, özel idare genel sekreteri, bütçe başkanları, il genel meclisi üyelerinin katılımıyla İçişleri Bakanlığının izniyle, düzenlediği eğitim ve bilgilendirme semineri faaliyetinin yerine getirilmesi için katlanılan masrafların bu eğitim ve seminere katılanlardan tahsil edilmemesi, doğrudan bağış adı altında da olsa bir bedel alınmaması şartıyla, düzenlediğiniz seminerler dolayısıyla derneğinize bağlı bir iktisadi işletme oluşmayacaktır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.