Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
TAHSİL EDİLEMEYEN ALACAKLARIN ŞÜPHELİ YA DA DEĞERSİZ ALACAK KABUL EDİLEREK GİDER YAZILABİLMESİ PDF Yazdır e-Posta
01 Haziran 2017

Image

Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanunumuz alacakların tahsil durumlarına göre reeskonta, bir başka deyimle değer düzeltimine tabi tutulacağını öngörmüş ve tahsil kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybetmiş alacakları üç bölümde toplamıştır(5). Bunlar, VUK’un değerleme ile ilgili üçüncü kitabının 3. kısmındaki “Amortismanlar” başlığı altında “Alacaklarda ve Sermayede Amortisman” başlıklı ikinci bölümünde hüküm altına alınan 322, 323 ve 324. maddelerinde sırasıyla yer alan değersiz alacaklar, şüpheli alacaklar ve vazgeçilen alacaklardır.

VUK’un 323. maddesine göre, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava veya icra safhasında bulunan alacaklar ile yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacakların şüpheli alacak sayılacağı, bu şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabileceği, bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğunun karşılık hesabında gösterileceği, teminatlı alacaklarda bu karşılığın teminattan geri kalan miktara inhisar edeceği, şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarlarının ise tahsil edildikleri dönemde kâr/zarar hesabına intikal ettirileceği hükme bağlanmıştır.

Ticari ve zirai kazancın tespitinde tahakkuka dayalı bir vergileme esasının benimsenmiş olması sebebi ile işletmeler satmış oldukları mal ve hizmet bedellerini tahsil etmeseler dahi hasılatlarına intikal ettirirler. Bu sebeple VUK’un 323. maddesinde hangi alacakların şüpheli alacak sayılacağı belirtilmiş ve maddede belirtilen şartların sağlanması halinde mal ve hizmet bedellerinin tahsil edilememe riskinin ortaya çıktığı dönemde ilgili karşılıkların ayrıla­rak daha önce hasılat olarak kaydedilen tutarların iptal edilmesi sağlanmıştır.

VUK’un 322. maddesine göre ise, bir alacağın değersiz alacak sayılabilmesi için alacağın iş ve işletme ile ilgili olması, ticari veya zirai faaliyet sonucu olarak doğmuş bulunması, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre alacağın tahsiline olanak kalmadığının anlaşılması, alacağın bilanço veya işletme hesabı esasında defter tutan iktisadi işletmelere ait olması gerekmektedir.

Değersiz alacak; kaybedilmiş, tahsiline artık imkân kalmamış, değeri sıfıra inmiş bir alacaktır. Tahsiline imkan kalmayan bu alacaklar tasarruf değerini yitirmiş olduklarından, kayıtlı değeriyle zarara geçilerek yok edilecektir. Alacağın tahsil imkânının kalmadığının ise, kazai bir hükümle veya kanaat verici bir vesika ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Vergi Usul Kanunu’nun 323. maddesinin ikinci fıkrasında şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabileceği, üçüncü fıkrasında bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğunun karşılık hesabında gösterileceği ve son fıkrasında şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarlarının tahsil edildikleri dönemde kâr-zarar hesabına intikal ettirileceği öngörülmüştür. VUK’un 323. maddesi seçimini bu yolda kullanmayan ve şüpheli hale gelmiş alacağı için pasifte karşılık ayırmayan ticari ve zirai kazanç sahiplerinin bu alacağı doğrudan zarara atmalarına olanak tanımamıştır. Bu olanak, aynı Kanun’un 322. maddesinde, tasarruf değerini yitirmiş sayılan alacaklar olan değersiz alacaklar için tanınmıştır. Kanun’un 322. maddesine göre tahsiline imkan kalmayan alacaklar tasarruf değerini yitirmiş olduklarından, kayıtlı değerleriyle zarara geçirilerek yok edilecektir. 

Değersiz alacaklar ile şüpheli alacaklarınher ikisinin de benzer yanı, değersiz veya şüpheli duruma geldikleri yılda zarar yazılabilmeleridir. Farkı ise, değersiz alacakların tahsil edilebilme olanaklarının tamamen yok olmasından dolayı doğrudan doğruya 689-Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar hesabına devredilerek kayıtlardan silinmesi ve bilançoda görülmemesi, buna karşılık tahsil olanakları şüpheli olan alacakların (şüpheli alacakların) hem 654-Karşılık Giderleri hesabına devredilmesi hem de bir hesap döneminden ötekine aktarılarak bilançoda gözükmesidir(6).

Konu ile ilgili olarak İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı verdiği Özelge’de aşağıdaki şekilde görüş bildirmiştir: “Tahsil Edilemeyen Fatura Tutarının Değersiz Alacak Olarak Kabul Edilip Edilemeyeceği hk.”

“… elektronik tamir, bakım ve tesisat taahhüt işleri şeklinde hizmet verdiğinizi, … ihale edilen okul elektriği ve elektroniği imalatı işi yapılmasından dolayı … tarih ve … no.lu 135.000,00 TL+2.430,00 TL tevkifatlı toplam 137.430,00 TL fatura düzenlediğinizi, fatura ile ilgili olarak KDV ve gelir vergisinin dönemi içerisinde tahakkuk ettirildiğini, faturanın ilgili firmadan tahsili yapılamadığından mahkeme ile tahsil yoluna gidildiği belirtilerek; tahsilatın yapılamaması sebebi ile döneminde tahakkuk ettirilen ve gelir olarak gösterilen fatura miktarının değersiz alacak olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hk.”

“Buna göre, okul elektriği ve elektroniği imalatı işi karşılığında düzenlenen fatura bedelinin çeşitli sebeplerle tahsil edilememesi durumunda, tahsil edilemeyen kısmın Vergi Usul Kanunu’ndaki koşulların oluştuğu dönemde şüpheli alacak veya değersiz alacak olarak dikkate alınabilmesi mümkündür. Ancak, söz konusu hizmet karşılığında düzenlenen fatura bedelinin ödenmeyen kısmının sonradan bir şekilde tarafınıza ödenmesi halinde ticari kazancınıza dâhil edilmesi gerektiği tabidir.”

“Öte yandan, şüpheli alacak veya değersiz alacak koşullarının oluşmaması durumunda, söz konusu tutarların gider olarak dikkate alınabilmesi mümkün bulunmamaktadır.”

“Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; söz konusu alacakların değersiz alacak olarak dikkate alınabilmesi ve işletme hesabı esasına tabi mükellefiyetiniz kapsamında gider olarak kayıtlara intikal ettirilebilmesi için bu alacakların değersiz olduğuna ilişkin kanaat verici belgelerin ve mahkeme kararının ilgili olduğu yıl hesaplarına alınması gerekmektedir.”

“Aksi halde bu alacağın değersiz alacak olarak hesaplara intikal ettirilmesi ve gider olarak kayıtlara alınmasına imkan bulunmamaktadır.” Neslihan İÇTEN İNCE* Yaklaşım / Haziran 2017 / Sayı: 294

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.