Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İHRACAT FAAALİYETLERİ KAPSAMINDA YURTDIŞINDA BELGESİZ HARCAMA BULUNMADIĞININ ŞİRKET YETKİLİLERİNCE İKRAR VE BEYANI HALİNDE GÖTÜRÜ GİDER İNDİRİMİNDEN YARARLANILAMAYACAĞI PDF Yazdır e-Posta
30 Nisan 2017

Image

Danıştay 3. Dairesi

Tarih    : 23.12.2015

Esas No : 2014/850

Karar No  : 2015/10056

GVK Md. 40

İHRACAT FAAALİYETLERİ KAPSAMINDA YURTDIŞINDA BELGESİZ HARCAMA BULUNMADIĞININ ŞİRKET YETKİLİLERİNCE İKRAR VE BEYANI HALİNDE GÖTÜRÜ GİDER İNDİRİMİNDEN YARARLANILAMAYACAĞI

Şirket yetkililerinin, şirketin ihracat faaliyetleri kapsamında yurtdışında belgesiz ya da belgesi temin edilemeyen bir harcamasının bulunmadığı hususundaki ikrar ve beyanı karşısında, şirket tüzel kişiliğinin götürü gider indiriminden faydalanmasının mümkün olmadığı hk.

İstemin Özeti: Davacı adına, ihracat faaliyetleri kapsamında yurtdışında belgesiz hiçbir harcama bulunmadığı halde götürü gider olarak hesaplanan tutarın 2007 yılının kurum kazancından indirim konusu yapıldığından bahisle söz konusu tutar kadar yatırım indiriminden yararlandırılması sonucunda hesaplanan matrah üzerinden 2008 yılının Nisan dönemi için ikmalen tarh olunan gelir (stopaj) vergisi ile tekerrür hükümlerinin uygulanması suretiyle artırılarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesinin kararıyla; davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ekinde yer alan tutanakta; davacı şirket yetkililerine inceleme elemanı tarafından ihracat faaliyetleri kapsamında yurt dışında yapmış oldukları belgesiz veya belgesi temin edilemeyen herhangi bir giderlerinin bulunup bulunmadığının sorulması üzerine davacı şirket yetkililerince şirketin ihracat faaliyetleri kapsamında yurt dışında belgesiz ya da belgesi temin edilmeyen bir harcamasının bulunmadığı hususunun ikrar ve beyan edilmesi sebebiyle kurum kazancından hasılatın binde beşi oranında götürü gider indiriminden faydalanmasının mümkün olmadığı, 2006 yılının Ocak ila Mart dönemleri için davacı adına kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin ihbarnamelerin 22.09.2006 tarihinde tebliğ edildiği, ancak bir aylık sürenin sonunda dava açılmayarak kesinleşen söz konusu cezadan dolayı 2007 yılına ilişkin olarak kesilen vergi ziyal cezaları için tekerrür hükümleri oluştuğundan, dava konusu vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılan kısmında yasal isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Davacı tarafından, idarenin ikrar olarak değerlendirdiği ifadelerin yasal defter ve belgelere bakılarak verilmiş ifadeler olduğu ve bu ifadelerin yurt dışında belgesiz harcamanın olmadığına yönelik ikrar niteliğinde görülmesinin kanunun amacını aşan bir yorum niteliği taşıdığı, Mahkemenin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasında bulunmayan “belgelenemeyen harcamalar” kavramlarıyla oluşturduğu gerekçesinin yasaya aykırılık teşkil ettiği, nitekim yurt dışı giderlerine ilişkin olarak söz konusu maddeden yararlanmak için yapılan harcamaların belgelendirilme şartının bulunmadığı, götürü giderin yasa koyucu tarafından genel giderlere ilaveten mükelleflere tanınmış bir hak olduğu, önceki dönemden devreden yatırım indiriminin dikkate alınmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, oyçokluğuyla karar verildi(*).

 

(*)    KARŞI OY: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “İndirilecek giderler” başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasının 1. bendinde safi kazancın tespit edilmesi için indirilecek giderler arasında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler ifadesinden sonra parantez içi hüküm olarak (ihracat, yurt dışında inşaat, onarım, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükelleflerin, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler.) hükmüne yer verilmiştir.

         Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket yetkililerine inceleme elemanı tarafından ihracat faaliyetleri kapsamında yurt dışında yapmış oldukları belgesiz veya belgesi temin edilemeyen herhangi bir giderleri bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, şirket yetkililerince cevaben; yurt dışında belgesiz yapılan veya belgesi temin edilemeyen harcamalarının mevcut olmadığının belirtilmesinden hareketle şirketin ihracat faaliyetleri kapsamında yurt dışında belgesiz ya da belgesi temin edilmeyen bir harcamasının bulunmadığı hususunun ikrar ve beyan edilmesi sebebiyle kurum kazancından hasılatın binde beşi oranında götürü gider indiriminden faydalanmasının mümkün olmadığı sonucuna varılarak davacının beyan ettiği götürü gider indiriminin kurum kazancına eklenmesi suretiyle matrah farkının bulunduğu anlaşılmaktadır.

         Yukarıda kuralına yer verilen Kanun hükmü; ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükelleflere, “genel giderlerine ilaveten” ilgili faaliyetlerinden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak üzere yurt dışındaki faaliyetleriyle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü gider hesaplayabilme hakkını tanıdığı gibi söz konusu indirimleri herhangi bir ispat şartına bağlamamış ve bu giderlerin yasal kayıtlara kaydedilme zorunluluğu da aramamıştır.

         Bu itibarla, götürü gider indiriminden yararlanmak için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun veya bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığından, davayı reddeden Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararma katılmıyoruz.

 

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.