Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
HAKSIZ VE YERSİZ İADE EDİLEN KDV NEDENİYLE YAPILACAK TARHİYATIN USULÜ PDF Yazdır e-Posta
29 Nisan 2017

Image

Danıştay 3. Dairesi

Tarih    : 12.05.2015

Esas No : 2013/4059         

Karar No  : 2015/3114

VUK Md. 30, 121

HAKSIZ VE YERSİZ İADE EDİLEN KDV NEDENİYLE YAPILACAK TARHİYATIN USULÜ

Davacı adına, haksız ve yersiz iade edilen katma değer vergisi nedeniyle yapılan tarhiyatın, takdir komisyonu kararına veya inceleme raporuna ya da bir tutanağa veya düzeltme fişine bağlanmış idarece yapılan re’sen düzeltmeye dayanması gerektiği hk.

İstemin Özeti: Davacı adına, ihracat teslimleri nedeniyle iade edilen katma değer vergisinin amortismana tabi iktisadi kıymetlerden kaynaklanan kısmının haksız ve yersiz olduğundan bahisle Ocak 2010 dönemi için salınan katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesine göre re’sen tarhiyat yapılabilmesi için öncelikle re’sen takdir nedeninin mevcut olması, tarhiyatın da vergi inceleme raporuna veya takdir komisyonu kararına dayanması; aynı Kanun’un 121. maddesinde, idarece tereddüt edilmeyen açık ve mutlak vergi hatalarının re’sen düzeltileceği kurala bağlandığından, düzeltme fişine istinaden tarhiyat yapılabilmesi için de ortada açık ve mutlak bir vergi hatası bulunması gerektiği, davacı adına, önceki dönemlerde alınan katma değer vergisi iadelerine ilişkin dosyalarının tetkiki neticesi düzenlenen 11.07.2011 tarihli tutanak uyarınca Ocak 2010 döneminde haksız iade aldığından bahisle yapılan dava konusu tarhiyatla ilgili olarak, davalı idarece verilen savunma dilekçesinde, 213 sayılı Kanun’un 121. maddesi uyarınca re’sen düzeltme yoluyla yapıldığı belirtilmesine karşın, Mahkemelerinin ara kararına verilen cevapta ise re’sen yapıldığının belirtildiği, ancak olayda fazla iade edilen katma değer vergisinin geri istenilmesini gerektirecek, re’sen tarhiyata ilişkin kanun maddesinde yazılı şartlar oluşmadığı gibi re’sen tarhiyata esas vergi inceleme raporu veya takdir komisyonu kararının da bulunmadığı, her ne kadar davalı idarece fazla iade alındığı belirtilen katma değer vergisinin düzeltme yoluyla geri istenildiği belirtilmiş ise de tutanak veya savunmaya düzeltme fişi eklenmediği gibi düzeltmenin açıkça tutanak adı altında vergi dairesi müdürünce düzenlenen işlemde de belirtilmediği ve iadesi istenilen katma değer vergisinin tamamının neden iade edilmediği ya da yeminli mali müşavir raporunda yüklenildiği belirtilen rakamın yanlışlığının ortaya konulamadığı gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır. Davalı idare tarafından, 213 sayılı Kanun’un 121. maddesine dayanılarak, davacı şirketin önceki dönemlerde almış olduğu katma değer vergisi iade dosyaları tetkik edilip haksız yere aldığı katma değer vergisi iadesi için yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, oyçokluğuyla karar verildi(*).

(*)    KARŞI OY: İthalat ve ihracat faaliyetleri ile iştigal eden davacı şirket adına, Ocak 2010 döneminde talep ettiği iade tutarının, azami talep edebileceği tutarı aştığından bahisle tekerrür uygulanması suretiyle salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine karşı açılan davada, tarhiyatı kaldıran vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.

         213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 120. maddesinin birinci fıkrasında, vergi hatalarının düzeltilmesine ilgili vergi dairesi müdürünün karar vereceği; 2. fıkrasında, bu hataların düzeltme fişine dayanılarak düzeltileceği, hatanın mükellef aleyhine yapılmış olması halinde, fazla verginin aynı fişe dayanılarak terkin ve tahsil olunmuş ise mükellefe reddolunacağı, düzeltme fişinin bir nüshasının reddedilecek miktarla müracaat edeceği muhasebe ve müracaat süresi zikredilmek suretiyle mükellefe tebliğ edileceği, mükellefin tebliğ tarihinden başlayarak bir yıl içinde parasını geri almak üzere müracaat etmediği takdirde hakkının sakıt olacağı; 3. fıkrasında, nakden veya mahsuben tahsil edilen ancak fazla veya yersiz olarak tahsil edildiği anlaşılan vergilerde ve kanunları gereğince mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde, düzeltmeye dayanak teşkil edecek belgeler ile bu işlemlere ait usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği; son fıkrasında ise, bu Kanun’un 4. maddesinde yazılı vergi dairesinin görev ve yetkilerini haiz olarak faaliyete geçen vergi dairesi başkanlıklarında düzeltme yetkisinin vergi dairesi başkanına ait olup, başkanın bu yetkisini ilgili grup müdürlerine ve/veya müdürlere devredebileceği; Aynı Kanun’un 121. maddesinde, idarece tereddüt edilmeyen açık ve mutlak vergi hatalarının re’sen düzeltileceği, kendi aleyhlerine düzeltme yapılan kimselerin düzeltmeye karşı vergi mahkemesinde dava açma haklarının mahfuz olduğu belirtilmiştir.

         İdare hukuku ilkelerine göre, idari işlemler genel olarak tesis edildikleri andan itibaren yürürlüğe girerler ve ileriye yönelik olarak hüküm ifade ederler. Ancak, idare tesis ettiği işlemde hata veya mevzuata aykırılık olduğu kanısına varırsa, bu işlemini her zaman geri alabilir. Bu takdirde ise geri alma işlemi, idarenin hatalı işlemini, tesis edildiği andan itibaren ortadan kaldırır ve aynen yargı yerlerince verilen iptal kararları gibi tesis edildikleri tarihten önceki hukuki durumun geçerliliğini sağlar.

         Dava konusu olayda, davacıya haksız ve yersiz olarak fazladan iade edildiği tespit edilen katma değer vergisinin yukarıda yazılı Yasa hükümleri çerçevesinde bir kat vergi ziyaı cezalı olarak ödenmesinin istenilmesi yolunda uyuşmazlık konusu işlemin tesis edildiği anlaşıldığından, mevzuata uygun olarak tesis edilen işlemi iptal eden temyize konu vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla aksi yönde verilen karara katılmıyorum.

 

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.