Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
ANONİM ŞİRKETLERİN HİSSE GERİ ALIMLARINDA VERGİLEMEYE DİKKAT! PDF Yazdır e-Posta
06 Mart 2017

Image

Anonim Şirketlerin kendi hisselerini geri almaları aslında rutin veya sık yapılan bir işlem olmamakla birlikte özellikle ekonomik dalgalanmaların olduğu dönemlerde daha çok karşımıza çıkıyor. 2008 yılında yaşanan ekonomik krizle birlikte dünyanın birçok ülkesi olumsuz etkilendi. Bugüne kadar da aslında bu olumsuz etkinin bir şekilde devam ettiğini söylemek yanlış olmaz. Ülkemizin yaşadığı jeopolitik sorunlar, FED'in faiz artışı vb. birçok olayı bir araya getirdiğimizde de geçtiğimiz yılsonu yaşanan yüksek kur artışları, haliyle yabancı para borcu olan şirketler başta olmak üzere ekonomimizi olumsuz etkiledi. Dolayısıyla, şirket sahipleri de bu dönemlerde hisselerinin aşırı değer kaybını önlemek amacıyla veya başka nedenlerle zaman zaman piyasadan kendi hisselerini geri satın almaktalar.

Anonim Şirketlerin hisse geri alımları birçok mevzuat yönünden dikkat edilmesi gereken önemli bir işlemdir. Yazımızda konunun etki alanına ilişkin değerlendirmelerimize yer vereceğiz.

Türk Ticaret Kanunu Açısından…

Anonim şirketlerin kendi hisselerini geri almalarına Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 379'uncu maddesi izin vermektedir. Diğer bir ifadeyle bahsedilen kanun hükmüne göre bir anonim şirketin kendi paylarını iktisap veya rehin olarak kabul etmesi mümkündür.

Buna göre; bir anonim şirketi kendi paylarını, esas veya çıkarılmış sermayesinin % 10'una kadar olan kısmını iktisap edebilmektedir.  Yine payların iktisabı için genel kurulun yönetim kurulunu yetkilendirmesi şartıyla, en çok 5 yıl için geçerli olacak bu yetkide, iktisap edilen payların itibari değer sayıları belirtilerek toplam itibari değerleriyle, söz konusu edilecek paylara ödenebilecek bedelin alt ve üst sınırının genel kurul yetki belgesinde belirtilmesi gerekmektedir. Aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca ise ilave olarak iktisap edilecek payların bedelleri düşüldükten sonra, kalan şirket net aktifi, en az esas veya çıkarılmış sermaye ile kanun ve esas sözleşme uyarınca dağıtılmasına izin verilmeyen yedek akçelerin toplamı kadar olmalıdır.  Ayrıca geri iktisap edilecek payların bedellerinin tümünün ödenmiş olması da şarttır. Paylarının iktisap edilmesi amacıyla, şirketin başka bir kişiyle yaptığı, konusu avans, ödünç veya teminat verilmesi olan hukuki işlemler batıl kabul edilmektedir.

Ancak, TTK yakın ve ciddi bir kayıptan kaçınmak için yönetim kurulunun,  genel kurul kararı olmaksızın payları iktisap edebilmesine de imkân vermiştir. Anonim şirketler tarafından geri alınmak suretiyle iktisap edilen payların esas veya çıkarılmış sermayenin % 10'u geçmediği durumlarda, şirket için herhangi bir kayba yol açmadan devirleri mümkün olur olmaz ve her hâlde iktisaplarından itibaren üç yıl içinde elden çıkarılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca TTK'nın 379 ilâ 381'inci maddelerine aykırı bir şekilde iktisap edilen veya rehin olarak alınan payların, iktisap veya rehin olarak kabul tarihinden itibaren en geç altı ay içinde elden çıkarılacağı ya da üzerlerindeki rehin kaldırılacağı hüküm altına alınmıştır.

Yine anonim şirketlerin iktisap ettiği kendi payları ile yavru şirket tarafından iktisap edilen ana şirketin payları, ana şirketin genel kurulunun toplantı nisabının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır ve  bedelsiz payların iktisabı hariç, şirketin devraldığı kendi paylarının hiçbir pay sahipliği hakkına sahip olamayacaktır. Yavru şirketin iktisap ettiği ana şirket paylarına ait oy hakları ile buna bağlı haklar ise donmaktadır.

Bununla birlikte TTK'nın 520/1 maddesine göre ise anonim şirketlerin, iktisap ettiği kendi payları için iktisap değerlerini karşılayan tutarda yedek akçe ayırması gerekmektedir. Bu yedek akçelerin, anılan paylar devredildikleri veya yok edildikleri takdirde iktisap değerlerini karşılayan tutarda çözülebileceğini belirtmek isteriz.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Mevzuatı Açısından…

Geri alınan paylar SPK'nın II-22.1 sayılı Tebliği'nde düzenlenmiş olup yine anonim şirketlerin hisse geri alımı işlemlerinin TMS 32 No'lu standart içerisinde açıklanmış olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla halka açık şirketlerin SPK açısından takip edecekleri bu prosedürlere ayrıca dikkat etmeleri gerekmektedir.

SPK'nın II-22.1 No.lu Geri Alınan Paylar Tebliği'nin 20'inci maddesinde ve yine yukarıda belirtilen TTK'nın 520/1 maddesinde; Geri alınan payların geri alım bedelini kadar yedek akçe ayrılarak öz kaynaklar altında kısıtlanmış yedek olarak sınıflandırılacağı ve geri alınan payların ve söz konusu yedek akçelerin finansal tablolarda gösteriminin Kurul tarafından ilan edilen formatlar uyarınca yapılacağı belirtilmiştir. Ayrıca,  bu fıkra kapsamında ayrılan yedeklerin, geri alınan paylar satıldıkları veya itfa edildikleri takdirde geri alım değerlerini karşılayan tutarda serbest bırakılacağı belirtilmiştir.

Türk Vergi Mevzuatı Açısından…

Anonim şirketlerin kendi hisselerini satın alması durumunda vergi mevzuatı açısından dikkat edilmesi gereken önemli konular aşağıda açıklanmıştır.  

  • Geri Alınan Hisselere Temettü Ödemesi Yapılamayacağı için Temettü Ödemesine Bağlı Bir Stopaj da Uygulanmaması Gerekir.

Geri alınan paylar nedeniyle; genel kurulda oy kullanma, kâr payı isteme, tasfiyeye katılma gibi ortaklık hakları şirket tüzel kişiliğine geçmeyeceği düşünülmektedir. Dolayısıyla şirketin hisse senetlerinin piyasadan satın alması durumunda bu hisse senetleri için nakden veya hesaben bir temettü ödemesi yapılmayacağı için bir vergilemenin de söz konusu olmayacağı düşünülmektedir.

  • Hisse Senetlerinin Geri İktisabında Kullanılan Yabancı Kaynaklara İlişkin Katlanılan Finansman Giderlerinin İndirimi

Geri alınan hisse senetlerinin öz kaynak yerine kredi kullanımı yoluyla finanse edilmesi halinde buna ilişkin katlanılan finansman giderleri genel olarak kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir. Ancak burada geri alınan hisselerin sermaye azaltımı suretiyle iptal edilmesi durumunda ise gider yazımında dikkatli olunması gerekir.

Konuyla ilgili olarak 1989 yılında verilen bir Hesap Uzmanları Danışma Komisyonu Kararı özetle;

" şirketin kendi hisse senetlerinin temellükünde borçlanılan bedellere ilişkin faizlerin;

  1. Bu senetler tekrar satılıyor ise genel gider olarak kabul edilebileceği,
  2. Söz konusu hisse senetleri sermaye azaltımına ilişkin bir genel kurul kararın istinaden iktisap edilmiş ise bu faizlerin gider olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı,
  3. Temellük sırasında sermaye azaltım kararı olmamakla birlikte, daha sonra böyle bir karar alınmışsa, karar tarihine kadar olan faizlerin gider olarak kabul edilmesi, karar tarihinden sonraki faizlerin ise gider olarak kabulünün mümkün olmadığı,"

yönündedir.

Burada Hesap Uzmanları Danışma Komisyonu gerekçe olarak, bir şirketin kendi hissesini satın alması ile diğer hisselerin satın alınması arasında fark olmadığını; ancak geri alınan hisse senetlerinin nominal bedel üzerinde iktisap edildikten sonra, sermaye azaltımına gidildiği durumdaki işlemin ortaklar arası bir işlem olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, şirketin bu olayda aracılıktan başka bir fonksiyonunun bulunmadığından hareketle hisse senetlerinin satın alımı sırasına katlanılan faizlerin şirket tarafından gider kaydedilemeyeceğini ifade etmiştir.  Diğer bir ifadeyle anonim şirketlerin ortaklarından satın alarak akabinde sermaye azaltımı suretiyle iptal ettiği hisse senetleri nedeniyle katlanılan zararın şirket ile bir ilgisi olmadığından bahisle gider kaydı riskli görülmüştür.

  • Geri Alınan Payların Satılması Halinde Vergileme

Geri alınan payların TTK'nın 383'üncü maddesinde belirtilen şartlar halinde 3 yıl ve 379 ve 381 inci maddelere uyulmaması halinde ise 6 ay içerisinde elden çıkarılması gerekmektedir. Bu süre içinde elden çıkarılmayan payların yok edilmesi gerekmektedir. Ancak 379'uncu maddedeki şartlar ile çıkarılmış/esas sermayenin % 10 unu geçmeyecek olan geri alınan payların elden çıkarılması zorunlu değildir.

Söz konusu geri alınan hisselerin satılması halinde oluşacak kârın kurum kazancına dahil edilerek kurumlar vergisine tabi tutulması gerektiği kanaatindeyiz. Bununla birlikte birçok görüşe göre anonim şirketlerin kendi hisse senetlerini geri almaları halinde KVK'nın 5/1-ç maddesinde belirtilen emisyon primi istisnasının uygulanabileceği belirtilmektedir. Normalde anonim şirketlerin ilk kuruluşu veya sermayelerini arttırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerleri ile satış bedeli arasındaki fark istisna edilmektedir. Bununla birlikte anonim şirketlerin kendi hisse senetlerini alış bedeli ile geri alması ve akabinde uygun bir zamanda satması durumunda alış bedeli ile satış bedeli arasında bir kazanç olduğunda da oluşacak karın emisyon primi istisnası kapsamında değerlendirilmemesi ve bu işlemin normal bir satım işlemi olarak değerlendirilerek elde edilen karın kurumlar vergisi matrahına ilave edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.  Diğer bir ifadeyle anonim şirketlerin çıkarmış olduğu hisse senetlerini daha sonra geri alarak tekrar satması işleminin normal bir menkul kıymet alım – satımı işleminden farkı yoktur. Dolayısıyla işlem sonucunda doğacak kâr veya zararın normal olarak kurum kazancının tespitinde dikkate alınması daha doğrudur. Bununla birlikte Vergi İdaresi'nin 2007 yılında vermiş olduğu bir muktezaya göre, şirketin kendi hisselerinin geri alınarak yok edilmesi ile ilgili oluşan zararın gider olarak dikkate alınamayacağı yönündedir. Burada özellikle, bu tür bir zararın GVK'nın 40/1 maddesinde açıkça belirtilmemesi gerekçe gösterilmektedir ki bu görüşe katılmak mümkün değildir.

Bunanla birlikte anonim şirketlerin hisse senetlerini geri alıp satmaları ilişkili kişiler ile yapılan işlem olup transfer fiyatlandırması kapsamında emsaline uygun olması hususuna dikkat edilmelidir.  

  • Geri Alınan Payların İptal/Yok Edilmesi Halinde Vergileme

Yukarıda da belirtildiği üzere geri alınan payların TTK'nın 383'üncü maddesinde belirtilen şartlar halinde 3 yıl, 385'inci maddesinde belirtildiği üzere 379 ve 381'inci maddelere uyulmaması halinde ise 6 ay içerisinde elden çıkarılması gerekmektedir. Bu süre içinde elden çıkarılmayan payların yok edilmesi gerekmektedir.

Buna göre geri alınan hisselerin yok edilmesi halinde TTK'nın 386'ıncı maddesine göre sermayenin azaltılması gerekmektedir. Sermaye azaltımının, söz konusu geri alınan hisselerin nominal bedeli üzerinden yapılması gerekmekte olup, alış bedeli ile nominal bedel arasında bir fark olması durumunda bunun genel kurul kararı uyarınca yedek akçelerden veya geçmiş yıl karlarından karşılanmasının TTK'nın 520/1. inci maddesine bakıldığında daha uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Bununla birlikte alış bedeli ile itibari değer arasındaki tutarın ticari zarar olarak da kaydedilebileceği iddia edilebilmekle birlikte bu tutarın transfer fiyatlandırması kuralları da dikkate alındığında, bir nevi ortağa kar transferi anlamına gelecek bu işlem nedeniyle katlanılan bu zararın kurumlar vergisi matrahından indirilemeyeceği düşünülmektedir.

Yine bu konuda da yukarıda belirtilen Hesap Uzmanları Danışma Komisyonu Kararı'nda;  "(…) sermaye azaltımı suretiyle geri alınan hisselerin iptali durumunda hisse senetlerinin alış bedeli ile nominal bedeli arasındaki farkın gider yazılmaması gerektiği, başka bir ifadeyle, şirket ortaklarının iptal edilen hisse senetlerinden doğan henüz realize olmamış kazançları devraldığı ve iptal edilen bu hisselere ilişkin haklar aynen şirkette kalan ortaklara yansımaktadır. U duruma şirket gelir ya da zara yazmayı gerektiren bir olay vukuu bulmamaktadır. Gizli yedeklerin vergilenmesi söz konusu olmadığı gibi aksi bir uygulama ile bu farkın zarar yazılması şirkette kalan ortaklara kaydedilen zarar nedeniyle alınmayan kurumlar vergisi kadar bir avantaj sağlayacaktır, (...)" açıklaması yapılmıştır. Bu açıklama, geri alınan hisse senetlerini alış bedeli ile nominal bedeli arasındaki farkın sermaye azaltımı sonucunda ilgili hisse senedi iptal edilen ortaklar kendilerine aktarılan gizle yedekler ile ilişkilendirilmesi nedeniyle anonim şirket bünyesinde bu farkın gider yazılamayacağı yönündedir. Timur Çakmak http://www.kpmgvergi.com

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.