Sayın Başbakanımız Binali YILDIRIM' ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı EKK kararları içerisinde yer alan ve imalat sanayiine yönelik inşaat işlerinde uygulanacak KDV iadesinin esasları nihayet belli oldu. Açıklandığı günden bu yana çeşitli polemiklere neden olan ve tüm inşaat sektörünü beklenti içerisine sokan bu iade sisteminin aslında çok dar kapsamlı olduğu ve sadece yatırım teşvik belgeli imalat sanayiine yönelik inşaat işlerine ilişkin olduğu anlaşıldı.

Konu ile ilgili düzenleme Bakanlar Kurulu tarafından 16.12.2016 tarihinde TBMM'ye sevk edilen Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nda yer alıyor. Söz konusu Tasarının 10. maddesi ile, KDV Kanununa aşağıdaki geçici 37. madde hükmünün eklenmesi öngörülüyor:

"GEÇİCİ MADDE 37- İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında;

a) Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılının altı aylık dönemleri itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde,

b) 50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi izleyen yıl içerisinde

talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunur. Teşvik belgesine konu yatırımın tamamlanmaması halinde, iade edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanarak iade tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Bu vergiler ve cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılı başında başlar.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

İncelenmesinden de fark edileceği üzere, söz konusu düzenleme ile, 2017 yılıyla sınırlı olarak uygulanmak üzere imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere;

- Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılının altı aylık dönemleri itibarıyla indirim konusu yapılamayan KDV'lerin altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde, yani 2017'nin ilk altı aylık dönemi için en erken Temmuz 2017 dönemine en geç 2018 yılının Mayıs dönemine ait KDV beyannamesine, ikinci altı aylık dönemi için ise en erken 2018 yılının Ocak dönemine en geç 2018 yılının Kasım dönemine ait KDV beyannamesine dahil edilerek iadesi talep edilebilecektir.  

-  50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV'lerin ise en erken 2018 yılının Ocak dönemine en geç 2018 yılının Kasım dönemine ait KDV beyannamesine dahil edilerek talep edilebilecektir.  

İadeye ilişkin usul ve esaslar ise, söz konusu düzenlemenin yasalaşmasını müteakip Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir Genel Tebliğ ile belirlenecektir. 

Verginin önce uygulanıp sonra iade edilmesi şeklinde düzenlenmesi öngörülen bu istisnanın, 

- Münhasıran söz konusu yatırımlar kapsamındaki inşaat taahhüt işi, nakliye, hafriyat ve benzeri inşa işlerine ilişkin olacağı,

- Yatırımı yapanların söz konusu inşaat işlerinde kullanılan mal alımlarının da bu kapsamda değerlendirileceği, dolayısıyla söz konusu istisnanın inşaat işlerine ilişkin olmak koşuluyla hem hizmet hem de mal alımlarını kapsayacağı,

- Yatırımı yapanlara bu madde kapsamında teslim edilen mal ve ifa edilen hizmetlere genel hükümler çerçevesinde KDV uygulanacağı, yatırımı yapana teslim veya hizmet yapanların bu madde kapsamında KDV istisnası uygulamalarının iade talep etmelerinin mümkün olmadığı

anlaşılmaktadır.

Teşvik belgeli imalat yatırımlarına ilişkin inşaat işlerine getirilmesi öngörülen KDV iadesi uygulamasını son derece olumlu ve yararlı görmekle beraber, bu uygulamanın sadece 2017 yılı ile sınırlı olarak uygulanmasını doğru bulmuyoruz. Kişisel görüşümüze göre, Ülkemizin 2023 Stratejik Vizyonu ve Hedefleri dikkate alınarak, bu düzenlemenin 31.12.2023 tarihine kadar yürürlükte kalacak şekilde yasalaştırılması daha uygun olacaktır. Örnek ve benzer bir düzenleme KDV Kanununun geçici 30. maddesinde (Büyük Yatırımlarda İade) yer almaktadır. 

İnşaat sektörü kendisine bağlı onlarca alt sektörde yapılan üretim ve sağladığı istihdamla hem tüm dünya ekonomisinin hem de ülkemizin lokomotif sektörü olup, ülkemizin kalkınmasında da önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca, inşaat sektörü ile ilgili olarak yapılacak bir düzenleme, kendisine bağlı olarak çalışan ve girdi sağlayan sektör ve kişi sayısı dikkate alındığında, bir kartopu etkisi yapmaktadır. Örneğin, net alanı 150 m2'nin üzerinde bulunan konut teslimlerindeki KDV oranının 31.03.2017 tarihine kadar % 18'den % 8'e düşürülmesi, konut satışlarını oldukça artırmış, konut stoklarını azaltmıştır. Yapılan düzenleme konut satışlarını artırarak inşaat sektörünün konut stoğunu azaltmasının yanı sıra, ülke GSMH'sini ve katma değerini de artırmıştır. Bize göre yapılanlar ve yapılması öngörülen düzenlemeler olumlu olmakla beraber, bu konuda geçici de olsa psikolojik olarak aşağıdaki iki düzenlemenin daha yapılması gerekmektedir:

- Ofis, büro gibi ticari taşınmazlarda KDV oranının % 8'e indirilmesi,

- Tapu harçlarının yarı yarıya düşürülerek, alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı yüzde 1 olarak alınması,

- İnşat sektörünün Eximbank desteklerinden yararlanabilmeleri için yabancılara yapılan konut yada ofis satışlarının ihracat sayılması. Abdullah Tolu   

http://www.toluenymm.com/mukellef-panosu/304-imalat-sanayiine-yonelik-insaat-islerine-getirilecek-kdv-iadesinin-detaylari-belli-oldu

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.