Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yeni Gelir İdaresi Özelgeleri PDF Yazdır e-Posta
08 Haziran 2016

Image

Son zamanlarda verilen özelgelerden önemli bazılarının özeti aşağıda yer almaktadır.

1. Gelir Vergisi Kanunu

Dar mükellef kurum olan Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu tarafından gönüllü öğretmenlere yapılan ödemeler nasıl vergilendirilir?

(06.05.2016 tarih ve 69862 sayılı özelge)

Kanunî ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi kurumların bünyesinde çalışan hizmet erbabına ödenen ücretlere istisna uygulanabilmesi için;

• Türkiye’de hizmet arz eden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar mükellef kurum olması, bu kurumun da Türkiye’de kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,

• Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbabı ve yapılan ödemenin de ücret niteliğinde olması,

• Dar mükellef kurumun Türkiye’deki personeline yapılacak ödemenin bu kurumun yurt dışı kazançlarından karşılanması,

• Ücretin döviz olarak ödenmesi,

• Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye’deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi,

şartlarının bir arada mevcut olması gerekmektedir.

Buna göre;

• Merkezi Almanya’da bulunan Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu isimli kuruluşun Türkiye’de kurulan irtibat bürosunun mükellefiyet durumunun bağlı olunan vergi dairesi müdürlüğü tarafından tespit edilmesi,

• Yapılan tespit sonucunda kuruluşun dar mükellef kurum olması ve Türkiye’de kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,

• Kuruluş ile gönüllü öğretmenler arasında bir hizmet akdi olması veya bu kişilerin kuruluşun emir ve talimatları doğrultusunda çalışması durumunda;

Kurum tarafından gönüllü öğretmenlere döviz olarak ödenecek ücretler, Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin birinci fıkrasının (14) numaralı bendinde sayılan diğer tüm şartları taşıması şartıyla gelir vergisinden istisnadır. Söz konusu ücret ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca tevkifat yapılmaması gerekir.

Kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye’de bulunması veya Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin (14) numaralı bendinde sayılan diğer şartlardan birinin ihlali halinde anılan personelin Kurumdan elde edeceği söz konusu ücretin Gelir Vergisi Kanunu’nun 23/14. maddesi kapsamında gelir vergisinden istisna tutulması mümkün olmayacak olup bu durumda söz konusu ücret ödemelerinin Türkiye’de Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 103 ve 104. maddelerine göre vergilendirilmesi gerekecektir.

Gönüllü öğretmenlerin söz konusu faaliyeti bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesaplarına devamlılık arz edecek şekilde ve mutad meslek olarak yapmaları halinde serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmesi, buradan elde edilen kazanç için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekmektedir.

Faaliyetin devamlılık arz etmeyecek şekilde ve mutad meslek haline getirmeden gönüllülük esasına dayanılarak yapılması durumunda elde edilecek gelirin arızi serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup Kanun’un 82. maddesine göre bir takvim yılında arızi kazanç dolayısıyla elde edilen gelirlerin toplamının (2016 yılı gelirleri için) 24.000 TL’yi aşmaması halinde yıllık beyanname verilmemesi gerekir.

İrtibat bürosu çalışanlarına ücret ödemelerinin TL olarak yapılması istisna uygulamasına engel midir?

(13.05.2016 tarih ve 58279 sayılı özelge)

Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi kurumların bünyesinde çalışan hizmet erbabına ödenen ücretlere istisna uygulanabilmesi için;

• Türkiye’de hizmet arzeden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar mükellef kurum olması, bu kurumun da Türkiye’de hiçbir şekilde kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,

• Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbabı ve yapılan ödemenin de ücret niteliğinde olması,

• Dar mükellef kurumun Türkiye’deki personeline yapılacak ödemenin bu kurumun yurtdışı kazançlarından karşılanması,

• Ücretin döviz olarak ödenmesi,

• Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye’deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi,

şartlarının bir arada bulunması gerekmektedir.

Yurt dışında mukim şirketin irtibat bürosunda çalışanlara, kurumun doğrudan doğruya yurt dışından elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretin, yukarıdaki şartların bir arada sağlanması halinde istisna kapsamı içerisinde değerlendirilecektir.

Ayrıca, yurt dışından döviz olarak ödenen ücretin, irtibat bürosu tarafından çalışanlara yol, yemek, barınma ücreti adı altında nakdi yardımlar yapılması durumunda söz konusu nakdi yardımlar ücret olarak değerlendirilecek olup yukarıdaki şartların da sağlanması halinde, bu ödemeler de Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin (14) numaralı bendine göre gelir vergisinden müstesna olacaktır.

Diğer taraftan, istisnanın uygulanabilmesi için söz konusu ücretin irtibat bürolarında çalışanlara döviz olarak veya yurt dışından gelen paraların yetkili bankalarda bozdurulmak suretiyle Türk parası olarak Türkiye’de ücretliye ödenmesi ve döviz bozdurulması ile ilgili belgelerin ücret bordrolarına eklenmesi gerekmektedir.

Ancak, irtibat büroları Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılan sair kurumlar kapsamında olduğundan, bu madde kapsamında nakden veya hesaben yapacağı istisna kapsamında olmayan ücret ödemeleri dahil diğer ödemelerden tevkifat yapılması gerekmektedir.

Yabancı kurumdan elde edilen ücret gelirinin beyanı gerekir mi?

(10.05.2016 tarih ve 269 sayılı özelge)

Dar mükellef bir kuruma bağlı olarak çalışma karşılığında anılan kurumun doğrudan doğruya yurt dışından elde ettiği kazanç üzerinden çalışana döviz olarak ödediği ücret, şartların sağlanması halinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin 14 numaralı bendine göre gelir vergisinden müstesnadır.

Ancak özelge başvurusunda yer alan bilgilerden, yürütülen faaliyet sonucu sözleşme süresince anılan kurumun Türkiye’de satış anlaşması yapması durumunda ücret dışında çalışana ödeme yapacağı anlaşılmaktadır.

Anılan kurumun Ülkemizde satış anlaşması yapması durumunda Türkiye’de kazanç elde edecek mahiyette faaliyette bulunduğunun kabulü gerektiğinden, bu durumda söz konusu ücret istisnasından faydalanılması mümkün bulunmamakta olup, elde edilecek ücret gelirininin Gelir Vergisi Kanunu’nun 95/1. maddesi gereğince yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekecektir.

İş başı eğitim programında çalışan personele serbest meslek erbabı tarafından yapılan ek ödeme gider kaydedilebilir mi?

(09.05.2016 tarih ve 42 sayılı özelge)

Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin 11 no.lu bendinde, Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen işbaşı eğitim programlarından faydalananlara, programı yürüten işverenlerce fiilen ödenen tutarların belli bir sınır çerçevesinde ticari kazancın tespitinde dikkaqte alınması öngörülmüştür.

Gelir Vergisi Kanunu’nda safi kazancın tespitinde indirilebilecek giderler her gelir unsuru için ayrı ayrı belirlenmiş olup Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen işbaşı eğitim programlarından faydalanan personele, programı yürüten işverenlerce yapılan ödemeler sadece ticari kazancın tespitinde indirim olarak dikkate alınmaktadır.

Buna göre, serbest meslek kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde yazılı indirimlerden faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.

Ancak, Türkiye İş Kurumu’nun “İşbaşı Eğitim Programı”na katılan personele yapılan ödemelerin ücret kabul edilerek Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 103 ve 104. maddelerine göre vergilendirilmesi kaydıyla, aynı Kanun’un 68. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında gider olarak indirim konusu yapılması mümkündür.

Üstün başarı belgesi verilen Devlet memuruna yapılan maaş ödülü ödemesi gelir vergisinden istisna tutulabilir mi?

(10.05.2016 tarih ve 49 sayılı özelge)

Gelir Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde belirtilen ikramiye ve mükafatlar, bir hizmet sözleşmesine bağlı olarak hizmetin başarılı bir şekilde yürütülmesinden dolayı hizmet karşılığı devamlı ödenen bir ücret olmayıp, ilim ve fenin gelişmesine katkıda bulunulmasından dolayı ve memleket çapında önemi haiz bir çalışma sonucunda katkıda bulunanları ödüllendirmek amacıyla yapılan bir ödemedir.

Devlet Memurları Kanunu’nun 122. maddesi gereğince üstün başarı belgesi verilenlere anılan madde hükmü uyarınca yapılan ödül ödemesinin, memleket bakımından faydalı olan diğer işleri ve faaliyetleri teşvik maksadıyla verildiğinin kabulü ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi gereğince gelir vergisinden istisna edilmesi gerekir.

Ölüm teminatlı prim iadeli hayat sigortası için yatırılan primler serbest meslek kazancı matrahından indirilebilir mi?

(11.05.2016 tarih ve 67 sayılı özelge)

Yıllık beyannamede matrahın tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri;

• Mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat sigortalarına ödenen primlerin %50’si ile

• Ölüm, kaza, hastalık, sağlık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primlerinden

oluşmaktadır.

Mükellefin kendi adına yaptırdığı ölüm teminatlı prim iadeli hayat sigortası için ödenen primlerin tamamının serbest meslek kazancı olarak beyan edilen gelirin % 15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması koşuluyla gelir vergisi matrahından indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Adi ortaklık tarafından sürdürülen serbest meslek faaliyeti ve ticari faaliyet nasıl vergilendirilir?

(13.05.2016 tarih ve 58275 sayılı özelge)

Bir kimsenin serbest meslek erbabı olabilmesi için hem serbest meslek faaliyetinde bulunması hem de bu faaliyetini mutad meslek halinde yapması gerekmektedir. Serbest meslek faaliyetinin yanında başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmemektedir. Dolayısıyla serbest meslek erbabı olan bir kimsenin aynı zamanda ticari kazanç geliri elde etmesi onun serbest meslek erbabı olma niteliğini değiştirmemektedir.

Serbest meslek faaliyetinde bulunan adi ortaklıklarda, ortaklar bu işleri dolayısıyla serbest meslek erbabı sayılmakta olup danışmanlık faaliyetinin adi ortaklık halinde sürdürülmesi durumunda elde edilecek kazanç serbest meslek kazancıdır.

Öte yandan, adi ortaklık olarak ayrıca yapılacak reklam ve organizasyon faaliyeti nedeniyle elde edilecek kazancın ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Serbest meslek erbabının yanında ücretli ücretli olarak çalışan avukata yapılan ödemede vergileme nasıl olmalıdır?

(26.05.2016 tarih ve 296 sayılı özelge)

Dava sonunda mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekalet ücretinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 65 ve 66. maddelerine göre serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenmesi halinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi ve 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca sorumlularca % 20 nispetinde gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir.

Diğer taraftan, Avukatlık Kanunu’nun 164 ile 166. maddelerinde avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir.

Adı geçen Kanun’un uygulamasında meslek mensupları kendi nam ve hesabına çalışabilecekleri gibi başka bir avukatın yanında ücretli olarak da çalışmaları mümkün bulunmaktadır.

Bu düzenleme ve açıklamalara göre, bir avukatlık bürosunda serbest meslek erbabı avukatın yanında ücretli olarak çalışan ve mahkeme kararına istinaden adına vekalet ücreti hükmedilen avukatın, kendisine ait bir belge düzenlemesinin mümkün olmaması nedeniyle, yapılacak vekalet ücreti ödemesi karşılığında işveren konumundaki serbest meslek erbabı avukatın serbest meslek makbuzu düzenlemesi ve yapılacak vekalet ücreti ödemeleri üzerinden % 20 nispetinde gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

2. Vergi Usul Kanunu

Avukatlık bürosunda ücretli ücretli olarak çalışan avukata yapılan karşı taraf vekâlet ücreti ödemesi nasıl belgelendirilir?

(26.05.2016 tarih ve 296 sayılı özelge)

Bir avukatlık bürosunda serbest meslek erbabı avukatın yanında ücretli olarak çalışan ve mahkeme kararına istinaden adına vekalet ücreti hükmedilen avukatın, kendisine ait bir belge düzenlemesinin mümkün olmaması nedeniyle, yapılacak vekalet ücreti ödemesi karşılığında işveren konumundaki serbest meslek erbabı avukatın serbest meslek makbuzu düzenlemesi ve yapılacak vekalet ücreti ödemeleri üzerinden % 20 nispetinde gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Adi ortaklık tarafından birlikte yapılan serbest meslek faaliyeti ve ticari faaliyette belge düzeni nasıl olmalıdır?

(13.05.2016 tarih ve 58275 sayılı özelge)

Serbest meslek faaliyetinde bulunan adi ortaklıklarda, ortaklar bu işleri dolayısıyla serbest meslek erbabı sayılmaktadır. Bu nedenle, serbest meslek faaliyetinin adi ortaklık olarak sürdürülmesi halinde, mesleki faaliyetlere ilişkin her türlü tahsilat için, ortaklık adına anlaşmalı matbaalara bastırılacak ya da notere tasdik ettirilecek serbest meslek makbuzunun düzenlenmesi gerekmektedir.

Adi ortaklığın ayrıca ticari kazanç kapsamında reklam ve organizasyon faaliyetleri yapması durumunda, adi ortaklık adına fatura bastırılması ve bu faaliyetler kapsamında yapılan mal teslimleri ve/veya hizmet ifaları için teslim ve/veya ifa tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Yukarıda özetlenen özelgeler ile diğer çok sayıda özelgenin tam metnine www.gelirler.gov.trinternet adresinin mevzuat bölümünden ulaşabilirsiniz.

vergiportali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.