Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yurtdışına yapılan hizmet bedeli ödemelerinin vergilendirilmesi PDF Yazdır e-Posta
02 Ocak 2012

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü) 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 30-34

02/01/2012

Konu

:

Yurtdışına yapılan hizmet bedeli ödemelerinin vergilendirilmesi

 

         

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinde, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, Şirketinizin görsel yayıncılık alanında faaliyet gösterdiği, Türkiye üzerinden yurt dışına yayın yaptığınız ve faaliyetiniz gereği yurt dışında reklam ve tanıtım faaliyetinde bulunduğunuz, bu faaliyetlerinizi yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilere yaptırdığınız, bu faaliyetleriniz mukabili ödediğiniz bedellerin yurt dışı havalesi yoluyla yapıldığı; ancak, havaleyi gerçekleştiren banka tarafından T.C. Merkez Bankası'nın 2000/YB-4 ve 2000/ŞB-4 no'lu genelgeleri gereğince yurt dışına yapılan havale ödemeleri üzerinden yapılan  kesintinin vergi dairesine beyan edilerek ödendiğine ilişkin belge istenildiği, banka tarafından istenilen vergi kesintisinin yapılıp yapılmayacağına ilişkin tereddüt hasıl olduğu belirtilerek, konuyla ilgili Başkanlığımız görüşleri sorulmaktadır.

21/06/2006 tarihli ve 26205 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 3'üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanun'un 1'inci maddesinde sayılan kurumlardan, kanunî ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların, dar mükellef esasında sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükmüne yer verilmiş; üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar sayılmıştır.

Aynı Kanun'un 30'uncu maddesinde; "(1) Dar mükellefiyete tâbi kurumların aşağıdaki kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılır:

...

(7) Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette  bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu  nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın % 30 oranında vergi kesintisi yapılır.

...

(8) Bakanlar Kurulu yukarıdaki fıkralarda belirtilen vergi kesintisi oranlarını, gelir unsurları veya faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye, sıfıra kadar indirmeye veya yukarıdaki fıkralarda belirtilen oranın bir katına kadar artırmaya yetkilidir."

hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan Kanun'un 30'uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların bu maddede yer alan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması  öngörülmüş ise de, gerek bu maddede gerekse maddenin verdiği yetkiye istinaden çıkarılan 03/02/2009 tarih ve 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nda ticari kazanç kapsamındaki ödemeler üzerinden  kesinti yapılmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

Aynı maddenin yedinci fıkrasında da, Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olmasına rağmen, yapılacak vergi kesintisine ilişkin olarak Bakanlar Kurulu tarafından henüz bu yetki kullanılmadığından söz konusu ödemelerin, ödemenin yapıldığı ülke yönüyle, vergi kesintisine tabi tutulması söz konusu değildir.

Buna göre, şirketinizin görsel yayıncılık alanındaki faaliyeti çerçevesinde yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilere yaptırdığı reklam ve tanıtım faaliyetlerinin ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi dolayısıyla söz konusu faaliyetler mukabilinde yurt dışındaki firmalara fatura karşılığında yapılan ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesine göre kurumlar vergisi tevkifatı yapılmaması gerekmektedir.

Öte yandan, Şirketinize reklam ve tanıtım hizmeti veren firmaların mukim oldukları ülkeler ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının olması durumunda bu anlaşma hükümlerinin dikkate alınacağı tabiidir.

 

        Bilgi edinilmesi rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.