Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakfa belli bir bedel karşılığı öğrenci yurdu olarak kullanılmak üzere gayrimenkul inşa edilmesi halinde elde edilen kazancın beyanı hk. PDF Yazdır e-Posta
07 Eylül 2012

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü) 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[42-2012/649]-2736

07/09/2012

Konu

:

Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakfa belli bir bedel karşılığı öğrenci yurdu olarak kullanılmak üzere gayrimenkul inşa edilmesi halinde elde edilen kazancın beyanı.

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olan Şirketinizin Bakanlar Kurulu kararıyla vergi muafiyeti tanınan bir vakfa belli bir bedel karşılığında inşaat taahhüt işi yaptığı, inşa edilen binanın öğrenci yurdu olarak kullanılacağı belirtilerek, söz konusu inşaat işi için düzenlenen faturada KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı ile bu işten elde edilen gelirin beyan edilmesi hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

            a) Kurumlar Vergisi Yönünden;

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6'ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun  ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 42'nci maddesinde "Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir" hükmüne yer verilmiştir.

            Aynı Kanun'un 44'üncü maddesinin birinci fıkrasında da inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin, diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15'inci maddesinin birinci fıkrasında; kamu idare ve kuruluşları, iktisadi kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin, söz konusu maddelerde bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben kesinti yapmaları gerektiği, aynı fıkranın (a) bendinde de, Gelir Vergisi Kanunu'nda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu kesinti oranı 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %3 olarak tespit edilmiştir.

            Bir işin Gelir Vergisi Kanunu'nun 42'nci maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi için;

            - Faaliyet konusunun inşaat ve onarım işi olması,

            - İnşaat ve onarım işinin birden fazla yıla sirayet etmesi,

            - İnşaat ve onarım işinin resmi veya özel taahhüde bağlı olarak yapılması

            şartlarının bir arada aranılması gerekmektedir.

           Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketiniz tarafından Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan bir vakfa yapılan öğrenci yurdu inşaatı işinin yıllara sari inşaat işi şartlarını taşıması halinde, bu işten elde edilen kazancın işin bittiği takvim yılının kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, işle ilgili tarafınıza yapılacak hak ediş ödemeleri üzerinden de Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15'inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca %3 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.

            Öte yandan, söz konusu işin yıllara sari inşaat işi olmaması halinde ise bu işten elde edilen kazanç, ilgili geçici ve yıllık kurumlar vergisi dönemlerinde kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir.

            b) Katma Değer Vergisi Yönünden;

            Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1'inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, Türkiye'de yapılan ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti kapsamındaki teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu; 17'nci maddesinin (2-b) numaralı bendinde, birinci fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara (Genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasî partiler ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara) bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifalarının KDV'den istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.

            Buna göre, Bakanlar Kurulu tarafından vergi muafiyeti tanınan vakıflardan olması kaydıyla ilgili vakfa, bedelsiz olarak yapılan her türlü teslim ve hizmetler Kanun'un 17'nci maddesinin (2-b) numaralı bendi kapsamında KDV'den istisna olacaktır. Ancak, Şirketiniz tarafından ilgili vakfa bedel karşılığında yapılan her türlü mal teslimi ve/veya hizmet ifaları bu istisna kapsamına girmediğinden genel hükümler çerçevesinde KDV'ye tabi olacaktır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.