Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Aracılık hizmet dolayısıyla elde edilen kazancın vergilendirilmesi PDF Yazdır e-Posta
08 Nisan 2014

Başlık

Aracılık hizmet dolayısıyla elde edilen kazancın vergilendirilmesi hk.

Tarih

08/04/2014

Sayı

84974990-130[11-2012-34]-351

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

 

Sayı

:

84974990-130[11-2012-34]-351

08/04/2014

Konu

:

Aracılık hizmet dolayısıyla elde edilen kazancın vergilendirilmesi

 

         

 

            İlgide kayıtlı dilekçelerinizde; İtalya'da yerleşik bir şirketin Türkiye'deki işlemlerini takip ettiğiniz, Avrupa Birliği kapsamında projeleri bulunan Türkiye'deki şahıs/firmalardan herhangi bir para alışverişi olmadan aldığınız projeleri, İtalya'da faaliyet gösteren söz konusu firmaya gönderdiğiniz ve hizmetinizin karşılığı olarak maaş ve büro giderlerinizin bu firma tarafından yabancı para cinsinden ödendiği belirtilerek, bu işlem için İtalya'da yerleşik firmaya düzenleyeceğiniz faturalarda KDV hesaplayıp hesaplamayacağınız sorulmaktadır.

            Gelir Vergisi Kanunu Açısından:

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37 nci maddesinde; her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, 38 inci maddesinde ise; "Bilanço esasına göre ticari kazanç teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

            1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir,

            2.  İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

            Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükümlerine yer verilmiştir.

            Aynı Kanunun 39 uncu maddesinde; "İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır. (Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları, giderler ise tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.) ..." hükümleri yer almaktadır.

            Yine aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde safi kazancın tespitinde indirilecek giderler bentler halinde sayılmış olup, anılan maddenin 1 numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

            Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilebilmesi için yapılan genel giderlerin matrahtan indirilebilmesi için giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunması, giderin keyfi olmaması, yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması, yapılan gider karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması gerekir.

            Ayrıca, bu giderlerin tevsik edici belgelere dayanması (fatura, fatura yerine geçen vesikalar gibi) ve yasal kayıtlarda izlenmesi gerekmektedir.

            Öte yandan, dilekçenize ek olarak verdiğiniz 14/9/2012 tarihli dilekçenin tetkikinden; İtalya'da yerleşik .............. ile Türkiye'de yapılan aracılık ilişkisine karşılık adı geçen şirket ile aranızda imzalanmış bir sözleşmenin bulunmadığı, Türkiye'de projeleri hazırlayan firma veya kişilerden herhangi bir para alışverişinizin olmadığı, ilgili firma veya kişilerin projelerinin İtalya'daki yerleşik şirkete tarafınızdan gönderildiği, yapılan bu aracılık faaliyetlerinin anılan şirkete hizmet olarak verildiği ve başka bir firmaya hizmetinizin olmadığı, yapılan aracılık hizmetlerine ilişkin olarak düzenlediğiniz faturaların ödemelerinin İtalya'da bulunan şirket tarafından Türkiye'de bulunan banka hesabınıza yabancı para cinsinden transfer edildiği anlaşılmıştır.

            Buna göre; Türkiye'de Avrupa Birliği kapsamındaki projeleri bulunan şahıs/firmalardan, söz konusu projeleri alarak İtalya'da yerleşik şirkete göndermek şeklinde verdiğiniz aracılık hizmetleri ticari faaliyet kapsamında bulunduğundan, elde edeceğiniz gelirin (büro gideri adı altında yapılan ödemeler dahil olmak üzere) Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri çerçevesinde vergilendirilmesi gerekmektedir.

            Diğer yandan, söz konusu kazancın elde edilmesi için yaptığınızı belirttiğiniz büro giderlerinin belgelendirilmesi halinde ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınacağı tabiidir.

            Ancak; anılan faaliyetinizin pazar araştırması yapılması ve pazarlama ve yönetim hizmetleri gibi hizmetler dolayısıyla aracılık hizmetleri işinin dışına taşması durumunda, verilen hizmetin Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesi çerçevesinde serbest meslek kazancı niteliğinde değerlendirileceği tabiidir.

            Katma Değer Vergisi Kanunu Açısından:

            KDV Kanununun;

            1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

            4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

            6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,

            11/1-a maddesinde, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV den istisna olduğu,

            12/2 nci maddesinde, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için; hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği

            hüküm altına alınmıştır.

            Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 26 ve 113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerine göre, bir hizmetin hizmet ihracı kapsamında değerlendirilebilmesi için;

            -Hizmetin Türkiye'de yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması,

            -Fatura ve benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi,

            -Hizmetten yurt dışında yararlanılması

           gerekmekte olup,  söz konusu işlemden kaynaklanan KDV iadesi talebinde hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye'ye getirilmesi şartı da aranmaktadır.

            Ancak, Avrupa Birliği kapsamında projeleri bulunan Türkiye'deki şahıs/firmaların projelerinin bu projelere teknik destek sağlayacak olan  İtalya'da yerleşik firmaya gönderilmesine yönelik aracılık hizmetinden İtalya'daki firma Türkiye'de yararlandığından, bu hizmet bedeli üzerinden genel esaslara göre KDV hesaplanarak beyan edilmesi gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.