Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
DİİB kapsamında tecil-terkin uygulaması ile alınan hammaddelerden üretilmiş ürünlerin zamanında yurt dışı edilememesi halinde ödenen KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı PDF Yazdır e-Posta
15 Nisan 2014

Başlık

DİİB kapsamında tecil-terkin uygulaması ile alınan hammaddelerden üretilmiş ürünlerin zamanında yurt dışı edilememesi halinde ödenen KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

Tarih

15/04/2014

Sayı

39044742-KDV.11-949

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

 

Sayı

:

39044742-KDV.11-949

15/04/2014

Konu

:

DİİB kapsamında tecil-terkin uygulaması ile alınan hammaddelerden üretilmiş ürünlerin zamanında yurt dışı edilememesi halinde ödenen KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

 

         

 

            İlgi (a)'da kayıtlı özelge talep formunuzda; Şirketinizin, 2008 yılında Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında tecil-terkin uygulaması ile satın aldığı hammaddelerden ürettiği ürünleri süresi içerisinde ihraç edemediği, bu nedenle tecil- terkin kapsamında almış olduğunuz hammaddelerin zamanında ödenmeyen vergilerini 83 Seri No.lu KDV Genel Tebliğine istinaden bağlı bulunduğunuz vergi dairesine 2009/Ağustos döneminde ödediğiniz belirtilerek, 2009/Ağustos döneminde ödenen KDV nin firmanız tarafından 2009 yılı içerisinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı,

            İlgi (b)'de kayıtlı özelge talep formunuzda ise; ihracat taahhüt hesabı kapatılmış olan Dahilde İşleme İzin Belgeleri'nin  geriye dönük olarak Şirketinizden geri alındığı, ikincil işlem görmüş ürünlerle ilgili Gümrük Müdürlüklerine başvurularak serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin tescil ettirilip Gümrük Vergisi ve KDV'lerinin ödendiği belirtilerek ödenen gümrük vergisinin ödendiği dönemde gider yazılıp yazılamayacağı ve yine ödenen KDV nin ödendiği dönemde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

            hususlarının bildirilmesi istenilmiştir.

            I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN;

            Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş olup, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin; (6) numaralı bendinde ise, işletme ile ilgili olmak şartıyla, bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların, safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği hükmü yer almıştır.

            Öte yandan, Kanunun 11 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendinde, bu Kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezalarının, vergi cezalarının, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezaların, gecikme zamlarının ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı hükmüne yer verilmiştir.

            Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun 274 üncü maddesinde, emtianın maliyet bedeli ile değerleneceği; 262 nci maddesinde ise maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

            Buna göre, ikincil işlem görmüş ürünlerle ilgili Gümrük Müdürlüklerine başvurularak serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin tescil ettirilmesi sonucu bu aşamada ortaya çıkan gümrük vergisinin aslına ilişkin kısmının; ithal edilen malların işletmede bulunması halinde malın maliyetine eklenmesi aksi takdirde kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınması  mümkün bulunmaktadır. Gümrük vergisinin geç ödenmesiyle ilgili olarak gecikme faizi veya ceza ödenmesi durumunda ise ödenen bu gecikme faizi ve cezaların gider yazılamayacağı tabiidir.

            II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN;

            Katma Değer Vergisi Kanununun:

            - 29 uncu maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini ve ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisini vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirilebileceği,

             - 34/1 inci maddesinde de yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV yi alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanunî defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği,

            - Geçici 17 nci maddesinde, dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin tesliminde KDV Kanununun 11/1-c maddesi hükümlerine göre, bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle işlem yaptırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu, bu maddenin uygulanmasında ihracat süresi olarak anılan bentteki süre yerine bu rejimlerle öngörülen sürelerin esas alınacağı, ihracatın şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan verginin, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği

            hükme bağlanmıştır.

            Bu yetkiye dayanılarak yayımlanan 16/4/2001 tarih ve 2001/2325 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile dahilde işleme ve geçici kabul izin belgesi kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin dahilde işleme veya geçici kabul izin belgesine sahip mükelleflere tesliminde KDV Kanununun 11/1-c maddesinde düzenlenen tecil-terkin sistemine göre işlem yapılması kararlaştırılmıştır.

            Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 83 Seri No.lu KDV Genel Tebliğine göre bu şekilde alınan malların dahilde işleme izin belgesinde öngörülen sürede ihraç edilmemesi halinde zamanında alınamayan vergi tecil tarihinden itibaren vergi ziyaı cezası da uygulanmak suretiyle gecikme faizi ile birlikte alıcıdan aranacaktır.                                      

          Bu itibarla, dahilde işleme izin belgesi kapsamında ihraç kaydıyla alınan hammaddelerden üretilen ürünlerin belge süresi içerisinde ihraç edilememesi halinde, söz konusu alımlar yurtiçi teslim niteliğine dönüşmekte olup, yüklenilen vergiler söz konusu teslimlerin yurtiçi teslime dönüştüğü vergilendirme döneminde indirim hesaplarına alınmak suretiyle indirim konusu yapılabilecektir. Ancak indirim hakkının, ihraç kayıtlı teslimin yurtiçi teslime dönüştüğü vergilendirme dönemini içerisine alan takvim yılı aşılmamak kaydıyla kullanılabileceği tabiidir.

           Öte yandan, KDV Kanununun 10/ı maddesine göre ithalat işlemlerinde vergiyi doğuran olay, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili ile meydana geldiğinden dahilde işleme izin belgesi  kapsamında ithal edilen ürünlerle ilgili ikincil işlem görmüş ürünler için sonradan gümrük idaresine yapılan ödemelerde indirim hakkı Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı, gümrük vergisine tabi olmayan ithalat işlemlerinde ise gümrük beyannamesinin tescil edildiği takvim yılı aşılmamak kaydıyla kullanılabilecektir.

            Diğer taraftan, konu hakkında Gümrük ve Ticaret Bakanlığından alınan 19/12/2012 tarihli ve 25550 sayılı yazıda,  dahilde işleme rejimi kapsamında üretilen mallardan elde edilen ikincil işlem görmüş ürünlerin serbest dolaşıma girişinde ithalat vergilerinin, Gümrük Kanununun 115/1 inci maddesine göre, malların serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihindeki vergi oranı ve diğer vergilendirme unsurları esas alınarak hesaplanacağı belirtilmiştir.

            Buna göre, dahilde işleme rejimi kapsamında üretilen mallardan elde edilen ikincil işlem görmüş ürünlerin serbest dolaşıma girişinde ödenen KDV nin, gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı vergilendirme döneminde ilgili dönemi kapsayan takvim yılı aşılmamak suretiyle indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

            Takvim yılının aşılması halinde ise, gümrük idaresine ödenen KDV nin indirim konusu yapılması mümkün olmayıp, bu tutarlar gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde maliyet veya gider olarak dikkate alınabilecektir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.