Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan mükelleflerin yatırım harcamaları nedeniyle yüklendikleri KDV'yi ne şekilde indirim konusu yapabilecekleri PDF Yazdır e-Posta
18 Nisan 2014

Başlık

İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan mükelleflerin yatırım harcamaları nedeniyle yüklendikleri KDV'yi ne şekilde indirim konusu yapabilecekleri hk.

Tarih

18/04/2014

Sayı

84974990-130[17-2014/02]-423

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

Sayı

:

84974990-130[17-2014/02]-423

18/04/2014

Konu

:

İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan mükelleflerin yatırım harcamaları nedeniyle yüklendikleri KDV'yi ne şekilde indirim konusu yapabilecekleri.

 

         

 

İlgide kayıtlı dilekçelerinizde, yap-işlet-devret modeli kapsamında gümrük kapılarının işletilmesi faaliyeti ile iştigal eden şirketinizin yapmış olduğu bir kısım teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu, bir kısmının ise KDV Kanununun 17/4-o maddesi uyarınca KDV'den istisna olduğu belirtilerek, söz konusu gümrük kapılarının inşası için yapılan yatırım harcamaları nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin ne şekilde indirim konusu yapılacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Bilindiği üzere, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun

-17/4-o maddesinde; gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda; ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri ile vergisiz satış yapılan işyerlerinin ve bu işyerlerine ait depo ve ardiye gibi bağımsız birimlerin kiralanması işlemlerinin KDV'den istisna olduğu,

- 29/1-a maddesinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirilebilecekleri,

- 30/a maddesinde; vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği,

- 33'üncü maddesinde ise; indirim hakkı tanınan işlemlerle indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bir arada yapılması halinde, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'nin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmının indirim konusu yapılacağı,

hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, KDV Kanununun 33 üncü maddesinin verdiği yetkiye istinaden yayımlanan 26 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin G/4 bölümünde ‘‘İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan mükellefler, alışlarında yüklendikleri vergileri, herhangi bir ayırım yapmaksızın tamamen o dönemde indirilebilir katma değer vergisi hesabına intikal ettireceklerdir. Daha sonra aynı dönemde, toplam satışlar içinde indirim hakkı tanınmayan işlemlerin oranı bulunacak, bu oran, o dönemdeki toplam satışlar nedeniyle yüklenilen vergilere uygulanarak, istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergi miktarı hesaplanacaktır. Bu şekilde bulunacak, vergisiz satışlara (kısmi istisna kapsamına giren işlemlere) ait yüklenilen vergiler, indirilebilir katma değer vergisi hesabında çıkartılarak, gider veya maliyet hesaplarına intikal ettirilecektir. İndirilecek verginin bulunmaması veya yetersiz olması halinde artan kısım, "fazla ve yersiz hesaplanan" vergi olarak beyan edilecektir.'' açıklamalarına, aynı Tebliğin G/6 bölümünde ise ; "İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işleri birlikte yapan mükelleflerin, müşterek genel giderler ile amortismanlar nedeniyle yüklendikleri vergilerden, indirim konusu yapılacak olanlar ile indirim konusu yapılmayıp, gider hesaplarına aktarılacak olanları, bu bölümde belirtilen esaslara göre ayırıma tabi tutacaklardır." açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu itibarla, Şirketinizin gümrük kapılarının işletilmesi faaliyetini yürütebilmesi için inşa ettiği gümrük kapılarına yönelik yaptığı yatırım harcamalarına ilişkin yüklenilen KDV'nin herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın indirim hesaplarına alınması mümkündür. Ancak, Şirketiniz tarafından KDV Kanununun 17/4-o maddesi kapsamındaki işlemler nedeniyle yüklenilen KDV tutarlarının indirim konusu yapılmasına imkan bulunmadığından, KDV'den istisna edilen  işlemlerin gerçekleştiği dönemde, toplam teslim ve hizmetleriniz içindeki indirim hakkı tanınmayan işlemlerin oranının bulunması, bulunacak oranın toplam işlemler nedeniyle yüklenilen vergilere uygulanması ve bu şekilde hesaplanacak olan KDV'nin indirim hesaplarından çıkarılması gerekmekte olup, ATİK'ler nedeniyle yüklenilen KDV tutarları ile ilgili olarak da ATİK'lerin kısmi istisna kapsamında kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.