Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yıllık İzinde Cumartesi Günü Ücreti Ödenir mi? PDF Yazdır e-Posta
30 Haziran 2015

Image

Hafta Tatili

02.01.1924 tarihinde kabul edilen 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu’na göre haftada 1 gün faaliyetin tatil edilmesi mecburidir. Kanun ilk çıktığında hafta tatili Cuma günü olarak belirlenmiş olup, 1935 yılında Pazar günü olarak değiştirilmiştir. Pazar günleri işyerlerinin kapatılıp, tatil yapılması alışkanlığı bu Kanun ile başlamıştır. Orta yaş grubundakiler Pazar günleri sadece fırınların açık olduğu günleri hatırlıyorlardır. Zaman içerisinde alışkanlıklar değişti, bazı işyerleri Pazar günleri de açılmaya başlandı. Alışveriş merkezlerinin (AVM) hayatımıza girmesi ile AVM’deki işyerlerinin Pazar günleri çalışması alışıldık bir durum oldu. 

31.05.2006 tarihinde kabul edilen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile haftalık çalışma saatinin 45 saati aşamayacağı belirlenmiş, çalışma sürelerinin haftanın günlerine işin gerekliliklerine göre dağıtılmasına müsaade edilmiştir. Değişen hayat şartları ve kanunlardaki esnemeler hafta tatillerini uygulamada tek gün olmaktan çıkarmış, kanunla çelişmediği sürece ihtiyaca göre düzenlenmiştir. 

“Haftada 4 Gün Çalışıp 3 Gün Tatil Yapmak Mümkün müdür?” sorusuna cevap aramış, haftalık 45 saatlik çalışma süresini dikkate aldığımızda bunun mümkün olduğunu düşündüğümüzü belirtmiştik. Öte yandan, haftada 45 saatlik çalışma süresinin en fazla çalışma süresi olduğunu ve işverenlerin isterlerse çalışma saatlerini 45 saatten daha az olacak belirleyebileceklerini tekrar vurgulamakta fayda var. Haftada en fazla 45 saat çalışmak şartıyla hafta tatillerinin aşağıdaki şekillerde belirlenmesi mümkün olacaktır:

  • Haftada 1 gün
  • Haftada 1,5 gün
  • Haftada 2 gün
  • Haftada 3 gün ve benzeri şekilde işyerinde belirlenen çalışma saatlerine göre hafta tatili uygulaması yapılması mümkündür. (Bir haftalık süre içerisinde en az 24 saat kesintisiz dinlenme şartına uyulması gerekliliği unutulmamalıdır.)

Yıllık İzin

4857 sayılı Kanun’un 53’üncü maddesi, yıllık ücretli izni “İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir” şeklinde tanımlamıştır. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara, bu Kanun’un yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.     

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi; 

             a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dâhil) olanlara on dört günden,

             b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden,

             c) On beş yıl (dâhil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden,

             az olamaz.

Ancak 18 ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.

Yıllık izin süreleri  iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

Kanun’un 56’ncı maddesinde yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günlerinin izin süresinden sayılmayacağı belirtilmiştir. Bu durumda yıllık izin süresine denk gelen hafta tatillerini kullanılan yıllık izin günlerinden düşülmesi Kanun’a aykırı olacaktır.

Tartışmalı durum tam da bu aşamada devreye girmektedir. Bir yanda ‘’Hafta tatili Pazardır’’ diyen 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu; diğer yanda ‘’Haftalık çalışma süresi en fazla 45 saattir, işin gerekliliklerine göre bu saatler haftanın günlerine dağıtılabilir’’ diyen 5510 sayılı Kanun... Hafta Tatili Kanunu’na bakınca “Hafta tatili Pazardır” cümlesine istinaden hafta içi 5 gün çalışsalar da yıllık izin hesabında 6 günü yıllık izin süresinden düşen işyerleri var; uygulamada bu işyerlerinde yapılan denetimlerde herhangi bir sıkıntı yaşamadan geçen örnekler mevcuttur. Yine, açılan davalarda hafta tatili ücreti konusunda yorumların doğal olarak Hafta Tatili Kanunu'ndaki Pazar gününe atıfta bulunarak değerlendirildiği görülmektedir. Hafta tatili hakkında Kanun’da bir değişiklik yapılmadığı sürece bu konuda ikilemler yaşanmaya devam edecektir.

5510 sayılı Kanun’da belirtilen çalışma süresine göre haftalık çalışma sürelerini belirlediğimizde geriye kalan günlerin hafta tatili olarak kullanılması kaçınılmazdır. Yani, haftada 5 gün toplam 45 saat çalışmayı seçmiş olan işyerlerinde haftada 2 gün hafta tatili uygulanmaktadır. Bu durumda yıllık izin hesabı yaparken de uygulamada zaten hafta tatil günleri olarak 2 günü bu şekilde dikkate almak gerekecektir.           

Sonuç

Sonuç olarak, Hafta Tatili Kanunu’nda hafta tatili Pazar günü olarak belirtilmiştir. Kanun’a ve mahkeme kararlarına bakınca, yıllık izin hesabında sadece Pazar gününü hafta tatili olarak değerlendirenlerin yanlış yaptığını söylemek mümkün değildir. Bununla birlikte,  5510 sayılı Kanun ile haftanın çalışma günlerinin 45 saati geçemeyeceği ve bu günlerin işin gerekliliklerine göre düzenlenebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Düzenli olarak haftada 5 gün çalışıp 2 gün tatil yapan (veya 4 gün çalışıp 3 gün tatil yapan) işyerlerinde yıllık izin kullanımı hesaplanırken işyeri bazında haftanın çalışılan günlerinin yıllık izin hesabından düşülmesinin ve hafta tatili olarak uygulanan günlerin ise yıllık izin günlerinden düşülmemesinin daha doğru ve adil olduğunu düşünmekteyiz.

Kanunlarımızın minimum gereklilikleri belirlediğini vurgulamak istiyoruz. Dolayısıyla, Kanun’da en az 24 saat kesintisiz dinlenmenin hafta tatili olması veya ‘’Hafta tatili Pazardır’’ denmesini minimum gereklilik olarak değerlendiriyoruz. Uygulamada hafta tatili 1 gün değilse, yıllık izin hesabında da 1 gün olarak düşülmesini doğru bulmuyoruz. Hafta Tatili Kanunu, 5510 sayılı Kanun’daki düzenlemeler göz önünde bulundurularak gözden geçirilmeli, işverenlerin bu ikilemlere düşmesi önlenmelidir.

Bahadır Dinçyürek/ http://www.kpmgvergi.com/Blog

 


Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti./Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.