Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yurt içinde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde aracılık faaliyeti yapan kişilere hizmet alımı karşılığı yapılan komisyon ödemelerinin gider yazılması ve belge düzeni PDF Yazdır e-Posta
06 Eylül 2013

Başlık

Yurt içinde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde aracılık faaliyeti yapan kişilere hizmet alımı karşılığı yapılan komisyon ödemelerinin gider yazılması ve belge düzeni hk.

Tarih

06/09/2013

Sayı

11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--1459

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--1459

06/09/2013

Konu

:

Yurt içinde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti?nde aracılık faaliyeti yapan kişilere hizmet alımı karşılığı yapılan komisyon ödemelerinin gider yazılması ve belge düzeni.

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, parfümeri pazarlama işi ile iştigal ettiğiniz, yurt içinden ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden aldığınız aracılık hizmeti karşılığında bu hizmeti veren kişilere komisyon ödediğiniz, yurt içindeki kişilere yaptığınız bu ödemeler karşılığında gider pusulası düzenlediğiniz ve vergi kesintisi yaptığınız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki kişilere banka aracılığıyla yaptığınız ödemeler dolayısıyla sadece dekont aldığınız ve gider pusulası düzenlemediğiniz belirtilerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde mukim kişilere yapılan ödemelerin gider yazılabilmesi ve belge düzeni hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde, safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.

            Ayrıca, ticari kazancın tespitinde tahakkuk esası geçerli olup, bir giderin safı kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşmiş olması, kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında bir illiyet bağının bulunması, kazancın elde edilmesine yönelik olması, bu giderlerin tevsik edici belgelere dayanması ve yasal kayıtlarda izlenmesi, karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve maliyete dahil edilecek giderlerden olmaması gerekir.

            Bu hüküm ve açıklamalara göre, ticari faaliyetiniz kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yaptığınız satışlara ilişkin olarak bu ülkenin mukimi ve vergi mükellefi olmayan kişilere şirketinizce ödenen komisyon bedelleri, yukarıdaki şartları taşıması kaydıyla ilgili dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

 

            II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında," Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.

            Buna göre, üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait kayıtlar vesikalara dayanılarak tevsik edilecektir.

            Kanunun "Tevsiki Zaruri Olmayan Kayıtlar" başlıklı 228 inci maddesinde ise;

            "Aşağıdaki giderler için ispat edici kâğıt aranmaz:

            1. Örf ve teamüle göre bir vesikaya istinat ettirilmesi mutat olmayan müteferrik giderler;

            2. Vesikanın teminine imkân olmayan giderler;

            3. Vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen giderler.

            1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması şarttır."

            hükümleri yer almaktadır.

            Aynı Kanunun 234 üncü maddesinde ise, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulasının vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu belirtilmiştir.

            Diğer taraftan, 253 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler" başlıklı (B) bölümünde, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri; ancak, inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklamalarına yer verilmiştir.

            Buna göre, yurt dışındaki kişi ve firmalardan satın alınan mal ya da yaptırılan hizmetler karşılığında alınan belgenin bulunduğu ülke mevzuatına uygun düzenlenmesi şartıyla kayıtlarda gösterilebilmesi mümkün bulunmaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.