Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Tahkim Kararına İstinaden Ödenen Tazminatın Kurum Kazancının Tespitinde Gider Olarak Yazılıp Yazılamayacağı PDF Yazdır e-Posta
28 Nisan 2014

Başlık

Tahkim Kararına İstinaden Ödenen Tazminatın Kurum Kazancının Tespitinde Gider Olarak Yazılıp Yazılamayacağı hk.

Tarih

28/04/2014

Sayı

19341373-125[ÖZELGE-2013/11]-35

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ADANA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

 

Sayı

:

19341373-125[ÖZELGE-2013/11]-35

28/04/2014

Konu

:

Tahkim Kararına İstinaden Ödenen Tazminatın Kurum Kazancının Tespitinde Gider Olarak Yazılıp Yazılamayacağı.

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, firmanızın bir yurt dışı firmasıyla ticari mal almak için sözleşme imzaladığı, söz konusu mal alımı için akreditif kredisi verecek olan bankanın piyasa koşullarını gerekçe göstererek krediyi açamayacağını bildirmesi üzerine şirketinizin de mal alımını gerçekleştiremeyeceğini ilgili firmaya bildirmesi üzerine yurt dışı firmanın zarara uğradığını ileri sürerek İngiltere'de aleyhinize dava açtığı, dava sonucunda  mahkemenin ödemenize hükmettiği tazminatın firmanızca ödendiği belirterek, ödenen tazminatın Kurumlar Vergisi Kanunu açısından gider yazılıp yazılmayacağı hususu sorulmaktadır.

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinde; kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunan sermaye şirketlerinin, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği, 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde de Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

            Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, işle ilgili olmak şartıyla mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların safi ticari kazancın tespitinde gider olarak yazılabileceği hükme bağlanmıştır.

            Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fırkasının (g) bendinde ise sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddi ve manevi zarar ve tazminat giderlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı hükmü yer almaktadır.

            Ödenen tazminatların gider yazılabilmesi için; işle ilgili olması, sözleşmeye, ilama veya kanun emrine istinaden ödenmesi ve söz konusu zararın teşebbüs sahibinin kusurundan doğmamış olması gerekmektedir. Mukavelename, ilam veya kanun emri  olmaksızın ödenen tazminatların gider yazılması mümkün değildir.

            Yabancı memleketlerde hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların, takibi yapılacak ülkede icra olunabilmesi o ülkedeki yetkili mahkeme tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Tenfiz kararı verecek olan mahkeme, tenfiz şartlarına bağlı olarak tahkim kurulu kararının, kısmen veya tamamen tenfizine veya değiştirerek istemin reddine karar verebilmektedir. Ayrıca, söz konusu tenfiz kararlarının temyiz edilebilme imkanı da bulunabilmektedir.        

            Buna göre, yurt dışı firmanın zarara uğradığını ileri sürerek İngiltere'de aleyhinize açtığı dava sonucunda şirketinizin tazminat ödemesi yönündeki Tahkim Kurulu Kararı ile ilgili  olarak Türkiye'de yetkili mahkeme tarafından tenfiz kararı verilmesi gerekmekte olup tenfiz kararı olmaksızın Tahkim Kurulu Kararına  istinaden şirketinizce düzenlenen uzlaşma sözleşmesine göre ödenen tazminat tutarının Gelir Vergisi Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında ilgili dönem kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması  mümkün bulunmamaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

             

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.