Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Kurumlar vergisinden muaf olan Federasyonların Ba Bs formlarını vermelerine gerek olmadağı PDF Yazdır e-Posta
21 Şubat 2011

Başlık

Kurumlar vergisinden muaf olan Federasyonların Ba Bs formlarını vermelerine gerek olmadağı hk.

Tarih

21/02/2011

Sayı

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-124

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-124

21/02/2011

Konu

:

Ba-Bs formu.

 

         

 

İlgi dilekçenizde,... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu belirterek 2010/Şubat döneminden itibaren federasyonunuzun Ba-Bs formu verip vermeyeceği konusunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile iktisadi kamu kuruluşları kurumlar vergisi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci maddesinde de Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketleri ve kooperatifler dışında kalan ticari, sınai veya zirai faaliyetlerin iktisadî kamu kuruluşu olduğu, bunların kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunmasının, tüzel kişiliklerinin olmamasının, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal ve hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.3.1) bölümünde, iktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, bu Tebliğin "2.4. Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler" bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

Anılan Genel Tebliğin (2.3.1) bölümünde ise iktisadi işletmenin belirlenmesinde iktisadi işletmenin en belirgin özelliğinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı veya hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği ifade edilmiştir.

Dolayısıyla, federasyonların tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayıp devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai faaliyetleri nedeniyle oluşacak iktisadi işletmeler nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edileceği tabiidir.

Öte yandan, 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanuna, 5105 sayılıKanunun 2'nci maddesiyle eklenen Ek 9'uncu maddesinin birinci fıkrasında, federasyonlara talepte bulunmaları durumunda Merkez Danışma Kurulunun uygun görüşü, Genel Müdürlüğün bağlı olduğu Bakanın teklifi ve Başbakanın onayı ile idari ve mali özerklik verilebileceği ve aynı maddenin on üçüncü fıkrasında ise özerk federasyonların tüm gelirlerinin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu hükme bağlanmıştır.

... tarihinde kurulan Türkiye ... Federasyonuna, 3289 sayılı Kanunun Ek 9'uncu maddesi hükmü çerçevesinde, ... tarihli ve ... sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Başbakanlık makamının ... tarihli ve ... sayılı olurları ile idari ve mali yönden özerklik verildiği ve bu Federasyonun ana statüsünde yer alan tüm gelirleri dolayısıyla her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu anlaşılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Türkiye ... Federasyonu özerk bir federasyon olup ana statüsünün 35'inci maddesinde sayılan gelirleri dolayısıyla 3289 sayılı Kanunun Ek 9'uncu maddesinin on üçüncü fıkrası uyarınca kurumlar vergisinden muaf tutulacaktır. Ancak anılan federasyonun bu gelirleri dışında devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai faaliyetlerinin bulunması halinde oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir.

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 148, 149 ve Mükerrer 257' nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmıştı.

Ayrıca, 04.02.2010 tarih ve 27483 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin, "Yükümlülük Kapsamındaki Mükellefler" başlıklı bölümünün 1.1.2. maddesinde "Kurumlar vergisinden muaf olan mükellefler, muafiyetten yararlandıkları hesap döneminden itibaren  Ba-Bs bildirim formu vermeyeceklerdir." ifadesi yer almaktadır.

Bu durumda, kurumlar vergisinden muaf olan Federasyonunuzun Ba ve Bs bildirim formu verme zorunluluğu bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

Vergi Dairesi Başkanı a.

Grup Müdürü V.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.