Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
TMSF'nin borçlu taraf olduğu alacakların değersiz alacak sayılabilmesinin usulü PDF Yazdır e-Posta
13 Mayıs 2011

Başlık

TMSF'nin borçlu taraf olduğu alacakların değersiz alacak sayılabilmesinin usulü hk.

Tarih

13/05/2011

Sayı

B.07.4.DEF.0.39.10.00-VUK-3

Kapsam

 T.C.

KIRKLARELİ VALİLİĞİ

Defterdarlık KIRKLARELİ DEFTERDARLIĞI GELİR MÜDÜRLÜĞÜ

 

 

 

 

 

Sayı

:

B.07.4.DEF.0.39.10.00-VUK-3

13/05/2011

Konu

:

Değersiz Alacaklar

 

         

 

İlgide kayıtlı yazınızın incelenmesinden, şirketinizin hissedarı olduğu ........................'nin ............. tarihinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredildiği, grup şirketlerinin borçlarının tasfiyesi amacıyla TMSF tarafından ............... tarihinde fabrika üretim tesisleriniz ile bir kısım mal ve haklarınızın .............. USD bedelle satıldığı, ................ tarihi itibariyle şirketinizin TMSF'ye olan borcunun .................... USD olduğu, ..............'ın Hazineye olan borcundan dolayı TMSF tarafından müteselsilen sorumlu tutulmanız nedeniyle satış hasılatının şirketinizin borçlarından sonra kalan kısmının TMSF'nin alacaklı olduğu diğer grup içi ve grup dışı şirketlerin borçlarına mahsup edileceği, diğer borçluların borçlarına mahsup edilen tutarların şirketinizin kurum kazancı olması nedeniyle şirketinizin alacağı haline geleceği, bu alacakların hiçbir varlığı ve ödeme gücü olmayan borçlulardan tahsil edilmesine imkan bulunmadığından dolayı bu tutarların "tahsiline imkan kalmayan alacak" niteliğinde olması nedeniyle TMSF'den alınacak söz konusu  alacakların iade edilmeyeceğine ilişkin bir yazının, Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesi çerçevesinde değersiz alacak saymaya  yönelik kanaat verici bir vesika olarak değerlendirip değerlendiremeyeceğiniz hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce, İşletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, İşletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı" hükmü yer almaktadır.

Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesinde "Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan alacaklar değersiz alacaktır. Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler." hükmü bulunmaktadır.

Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, ....................nin Hazineye olan borçları nedeniyle  şirketinize ait olan varlıkların  TMSF tarafından satılması sonucu elde edilen gelirin Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesi gereğince şirketinizin kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, ..................'nin Hazineye olan borçları nedeniyle TMSF tarafından müteselsilen sorumlu tutulan şirketinize ait iktisadi kıymetlerin üzerine haciz konularak satılmasından kaynaklanan satış bedelleri TMSF'nin yapısından dolayı tahsil edilememektedir. Dolayısıyla, şirketinizin müteselsil sorumluluğu neticesinde haczedilerek satılan kıymetlerin satış hasılatı tutarlarını gösterir bir belgenin TMSF tarafından verilmesi halinde, söz konusu belgenin satış hasılatının "tahsiline imkan kalmayan alacak" niteliğinde olduğunu gösterir kanaat verici vesika olarak değerlendirilmesi ve bahsi geçen alacakların Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesi kapsamında değersiz alacak olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

EKLER :

1 adet form ve ekleri

 

 

 

Defterdar

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.