Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İştirak hisseleri alımı dolayısıyla döviz cinsinden borçlanılması veya kredi alınması nedeniyle katlanılan kur farkı, faiz, komisyon ve benzeri masrafların, söz konusu iştirak hisselerinin elde edilme maliyetine eklenmeden dönem giderlerine intikal ettirilmesi PDF Yazdır e-Posta
02 Şubat 2012

Başlık

İştirak hisseleri alımı dolayısıyla döviz cinsinden borçlanılması veya kredi alınması nedeniyle katlanılan kur farkı, faiz, komisyon ve benzeri masrafların, söz konusu iştirak hisselerinin elde edilme maliyetine eklenmeden dönem giderlerine intikal ettirilmesi hk.

Tarih

02/02/2012

Sayı

B.07.1.GİB.4.06.18.02-32279-8491-152

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.18.02-32279-8491-152

02/02/2012

Konu

:

İştirak hissesi alımıyla ilgili finansman giderlerinin kurum kazancından indirimi hk.

 

         

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu, şirketinizin, ... iştirak hisselerinin %40'lık kısmını satın almak üzere ... bankadan döviz kredisi kullandığını belirterek, kullanılan krediye ilişkin olarak ödemiş olduğunuz faizler ile banka komisyon bedelinin aktifleştirilmek suretiyle mi, dönem giderlerine intikal ettirilmek suretiyle mi veya kanunen kabul edilmeyen gider olarak mı dikkate alınacağı ve kullanılan krediye ilişkin oluşacak kur farklarına ne şekilde işlem yapılması gerektiği hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 38 inci maddesinin birinci fıkrasında, "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce;

1-İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.

2-İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41'inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmüne yer verilmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu'nun "İndirilecek Giderler" başlıklı 40ıncı maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde ise, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "İstisnalar" başlıklı 5 inci maddesinde, kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlara yer verilmiş olup, üçüncü fıkrasında ise, iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilemeyeceği hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 279 uncu maddesinde, "Hisse senetleri ile fon portföyünün en az % 51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanır. Ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kar ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler, alış bedeli ile değerlenir.'' hükmüne yer verilmişitir.

Buna göre, iştirak hisseleri alımı dolayısıyla döviz cinsinden borçlanılması veya kredi alınması nedeniyle katlanılan kur farkı, faiz, komisyon ve benzeri masrafların, söz konusu iştirak hisselerinin elde edilme maliyetine eklenmeden dönem giderlerine intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.