Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Mısır Arap Cumhuriyeti mukimi şirketten alınan yurtdışı haber, görüntü, fotoğraf, prodüksiyon ve benzeri hizmetlerin vergilendirilmesi PDF Yazdır e-Posta
02 Haziran 2014

Başlık

Mısır Arap Cumhuriyeti mukimi şirketten alınan yurtdışı haber, görüntü, fotoğraf, prodüksiyon ve benzeri hizmetlerin vergilendirilmesi hk.

Tarih

02/06/2014

Sayı

11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--1548

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--1548

02/06/2014

Konu

:

... mukimi şirketten alınan yurtdışı haber, görüntü, fotoğraf, prodüksiyon ve benzeri hizmetlerin vergilendirilmesi.

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Türkiye'de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan medya sektöründe faaliyet gösteren ... Cumhuriyetinde mukim firmadan, ... ülkelerinden sağlanan yurtdışı haber, görüntü, fotoğraf, prodüksiyon ve benzeri hizmetleri aldığınızı belirterek, bu sağlanan hizmetler karşılığında;

            1) ... haber, görüntü fotoğraf, prodüksiyon, fason işçilik hizmetleri açıklamasını içeren,

            2) ... Basın-Ajans-Prodüksiyon hizmetleri açıklamasını içeren iki şekilde fatura aldığınızı,

            ... mukimi firma tarafından yukarıdaki açıklamaları içerecek şekilde düzenlenen faturalar karşılığında yurt dışı firmaya yapılacak ödemeler üzerinden kurumlar vergisi ve katma değer vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı, diğer vergisel yükümlülüklerinizin neler olacağı ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamında kurumunuzun nasıl değerlendirileceği hususlarında tereddüt hasıl olduğundan Başkanlığımız görüşleri talep edilmektedir.

            KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 3'üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun birinci maddesinde sayılı kurumların kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında da dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.

             Aynı Kanun'un 30'uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek kazançlarından, ikinci fıkrasında ise ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03/02/2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan %5, diğer serbest meslek kazançlarında %20, gayrimaddi hak bedeli ödemelerinde de %20 olarak belirlenmiştir.

            ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI YÖNÜNDEN:

            Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile ... Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması'nın "Gayrimaddi Hak Bedelleri" başlıklı 12'inci maddesinde;

             "1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir

            2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayrimaddi hak bedeli elde eden kişi gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10 'unu aşmayacaktır.

            Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak bedelleri" terimi, sinema filmleri, radyo veya televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere edebi, artistik veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar.

             Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı bu bedelin elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, bu maddenin 1 'inci ve 2 'nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda, 7 'nci madde hükümleri uygulanacaktır.

             ... " hükümlerine yer verilmiştir.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, kurumunuz tarafından, ... Cumhuriyeti 'nde mukim firmaya; yurtdışı haber, görüntü, fotoğraf, prodüksiyon ve benzeri hizmet alımları karşılığında yapılacak "gayrimaddi hak bedeli" niteliği taşıyan ödemeler üzerinden, anılan Anlaşmanın 12'nci maddesinin ikinci fıkrasına göre %10 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

            Diğer taraftan, ... Cumhuriyeti mukimi firmanın, Türkiye'de elde ettiği kazanç veya iratların ilgili anlaşma çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için mukimi olduğu ülkenin yetkili makamlarından mukimlik belgesi alması ve bu belgenin aslı ile noter veya bu ülkedeki Türk konsolosluklarında tasdikli Türkçe tercümesinin bir örneğini, kendilerine yapılan Ödeme üzerinden vergi tevkifatı yapacak vergi sorumlularına ibraz etmeleri gerekmektedir. Vergi sorumluları teslim aldıkları söz konusu mukimlik belgelerini gerektiğinde yetkili makamlara ibraz etmek üzere muhafaza edeceklerdir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümleri uygulanacaktır.

            KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu'nun 1/1 'inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

             1/2'nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV'ye tabi olduğu,

             6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,

            8/1-b maddesinde, ithalatta mal ve hizmet ithal edenlerin verginin mükellefi olduğu,

            9/1 'inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,

             hüküm altına alınmıştır.

            Diğer taraftan anılan Kanunun 19/1'inci maddesinde, "Diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümleri bu vergi bakımından geçersizdir. Katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetler ancak bu Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir. " denilmektedir.

            Konu ile ilgili olarak 117 Seri No'lu KDV Genel Tebliği'nin "2.1.İkametgahı, işyeri, Kanuni Merkezi Ve iş Merkezi Türkiye'de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler" başlıklı bölümünde,

            "KDV Kanunu 'nun 1'inci maddesine göre bir hizmetin KDV'nin konusuna girebilmesi için Türkiye'de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye'de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye 'de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

            Buna göre, ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanların Türkiye 'de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye'de faydalanılan hizmetler KDV'ye tabi olacaktır.

            Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV'nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

            Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir." şeklinde açıklama yapılmıştır.

             Öte yandan 60 No'lu KDV Sirkülerinin "1. KDV'nin Konusu" başlıklı bölümünde,

            "KDV Kanununun 1inci maddesine göre Türkiye'de yapılan;

             -Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetler,

            -Her türlü mal ve hizmet ithalatı,

             -Söz konusu maddede belirtilen "diğer" faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler. KDV'ye tabidir. " denilmektedir.

            Buna göre, kurumunuz tarafından ... Cumhuriyetinde mukim firmadan, ... ülkelerinden sağlanan yurtdışı haber, görüntü, fotoğraf, prodüksiyon ve benzeri hizmetlerden Türkiye'de faydalanıldığından dolayı söz konusu hizmetlerin KDV'ye tabi tutulması gerekmektedir.

            Bu işleme ilişkin KDV'nin mükellefi yurt dışında mukim firma olmakla birlikte, bu firmanın Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından Kanunun 9/1 'inci maddesi gereğince kurumunuz tarafından 2 no.lu KDV beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

            VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

             213 sayılı Vergi Usul Kanununun kayıt nizamına ilişkin 215 inci maddesinde, bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulmasının mecburi olacağı belirtilmiş, 227 nci maddesinde de "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almıştır. Söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

            Yurt dışındaki kişi veya firmalardan alınan belgelerle ilgili olarak yayımlanan 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yurt dışındaki kişi ve firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgenin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri, ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgeleri tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklanmıştır.

            Bu itibarla; yurt dışında yerleşik firmalar tarafından yabancı para birimi ile düzenlenen belgelerin defter kayıtlarınızda gider olarak gösterilebilmesi için söz konusu belgelerin hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde muteber bir  belge olması ve bu belgelerde yazılı bedellerin, belgenin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlara alınması gerekmektedir. Ayrıca inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, bu belgeleri tercüme ettirmek zorunda olacağınız tabiidir.  

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.