Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Rusya mukimi Türk vatandaşının Rusyadan elde ettiği kar paylarının vergilendirilmesi PDF Yazdır e-Posta
27 Mayıs 2014

Başlık

Rusya mukimi Türk vatandaşının Rusyadan elde ettiği kar paylarının vergilendirilmesi hk.

Tarih

27/05/2014

Sayı

62030549-120[3-2013/1]-1455

Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

 

Sayı

:

62030549-120[3-2013/1]-1455

27/05/2014

Konu

:

Rusya mukimi Türk vatandaşının Rusyadan elde ettiği kar payları.

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Rusya'da ve Türkiye'de ikametgahınızın bulunduğu,  son üç yıldır yılda 183 günden fazla kalmak suretiyle Rusya'da kurulu bir şirkette ücretli olarak çalıştığınız, ayrıca Türkiye'deki bir işverenden tevkif suretiyle vergilendirilen ücret geliri elde ettiğiniz belirtilerek; Rusya'daki bir şirketten elde ettiğiniz kar payını Türkiye'ye transfer etmeniz durumunda bu gelirinizin Türkiye'de beyana tabi olup olmadığı ile beyana tabi olması durumunda bu gelirleriniz üzerinden Rusya'da ödenen vergilerin Türkiye'de ödeyeceğiniz vergiden mahsup edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

            193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Mükellefler" başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde Türkiye'de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup, anılan Kanunun "Türkiye'de yerleşme" başlıklı 4 üncü maddesinde ise;

             "Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:

            1. İkametgâhı Türkiye'de bulunanlar (İkametgâh Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir.);

            2. Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.)"  hükmüne yer verilmiştir.

            Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması'nın "Mukim" başlıklı 4 üncü maddesinde;

            "1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, "bir Akit Devletin mukimi" terimi, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah, yönetim yeri (kayıtlı merkez) veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefi olan kişi anlamına gelir.

            2. Birinci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devlette de mukim olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:

            a) Bu kişi, yalnızca daimi olarak kalabileceği bir meskenin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni varsa, bu kişi, kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Devletin bir mukimi olarak kabul edilecektir (hayati menfaatlerin merkezi);

            b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki Akit Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin bir mukimi kabul edilecektir;

            c) Eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;

            d) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşıysa veya her iki Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.

            3. Birinci fıkra hükümleri dolayısıyla gerçek kişi dışındaki bir kişi her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişi kanuni merkezinin bulunduğu Devletin bir mukimi olarak kabul edilecektir."

            hükümleri yer almaktadır.

            Buna göre, bir Devletin iç mevzuatında düzenlenen ev, ikametgah veya benzer yapıda herhangi bir kriter nedeniyle o Devlette vergi mükellefiyeti altına giren bir gerçek kişi, o Devletin mukimi kabul edilmektedir. Akit devletlerin iç mevzuatları gereğince kişinin aynı anda her iki Devletin de mukimi olması durumunda ortaya çıkan çifte mukimlik sorunu ise, 4 üncü maddenin ikinci fıkrasında yer alan kriterler sırasıyla uygulanmak suretiyle çözümlenecektir.

             Yine aynı Anlaşmanın "Temettüler" başlıklı 10 uncu maddesinde;

            "1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

            2. Bununla beraber söz konusu temettüler, aynı zamanda temettü ödemesini yapan şirketin mukim olduğu Akit Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, temettü elde eden, temettünün gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi gayrisafi temettü tutarının yüzde 10'unu aşmayacaktır.

            3. Bu maddede kullanılan "temettü" terimi, hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirler ile dağıtımı yapan şirketin mukim olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından elde edilen gelirleri ifade eder.

            4. Diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunan bir Akit Devlet mukimi olan bir şirketin kazancı, bu işyerinin bulunduğu Akit Devlette ve bu Devletin mevzuatı uyarınca 7 nci maddeye göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım üzerinden ikinci fıkrada belirtilen oranı aşmamak üzere vergilendirilebilir.

            5. Bir Akit Devlet mukimi olan temettünün gerçek lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bulunmuşsa veya bir Türkiye mukimi, Rusya'da yer alan bir sabit yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu temettüler bu işyerine veya sabit yere atfedilebilir ise, birinci ve ikinci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, bu Anlaşmanın 7 nci veya 14 üncü maddesi hükümleri uygulanacaktır."

            hükümlerine yer verilmiştir.

            Buna göre, bir Akit Devlet mukimi şirket tarafından diğer Akit Devlet mukimine ödenen temettüler, temettü gelirini elde edenin mukim olduğu devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber söz konusu temettüler, temettü ödemesi yapan şirketin mukim olduğu devlette, o devletin iç mevzuatına göre de vergilendirilebilecek olup, kendisine temettü ödemesi yapılanın temettünün gerçek lehdarı olması durumunda, alınacak vergi, gayrisafi temettü tutarının %10'unu aşamayacaktır.

            Bu kapsamda, Anlaşmanın 4 üncü maddesine göre Rusya mukimi kabul edilmeniz durumunda, kar payı dağıtan şirketin de Rusya'da kurulu olması nedeniyle, söz konusu kar payının Türkiye'de vergilendirilmesi mümkün olmayıp, vergilendirmenin Rusya'da yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan, Anlaşmanın 4 üncü maddesine göre Türkiye mukimi kabul edilmeniz durumunda ise, vergilendirme Anlaşma gereğince iç mevzuat hükümlerine göre Türkiye'de yapılabilecek olup, Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul sermaye iratları için öngörülen beyan haddini (2013 yılı için 1.390 TL) aşması halinde yurtdışından elde edilen kar payının tamamının yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. Bununla beraber, Türkiye mukimi olmanız durumunda söz konusu kar payını, kaynak devlet olarak Rusyanın da vergileme hakkı bulunmakta olup, alınacak vergi gayrisafi temettü tutarının %10'unu aşmayacaktır.

            Ayrıca, her iki ülkenin de söz konusu kar payı üzerinden vergi alması durumunda, Anlaşmanın "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi" başlıklı 22 nci maddesi gereği Rusya'da ödenen vergiler, Türkiye'de ödenecek bu gelire ilişkin vergiden mahsup edilebilecektir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.