Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Emekli polis memurunun şüpheli hasarlı olan araçların doğruluğunu araştırması hizmeti işinin ticari kazanç mı, yoksa serbest meslek kazancı mı olduğu PDF Yazdır e-Posta
27 Şubat 2013

Başlık

Emekli polis memurunun şüpheli hasarlı olan araçların doğruluğunu araştırması hizmeti işinin ticari kazanç mı, yoksa serbest meslek kazancı mı olduğu hk.

Tarih

27/02/2013

Sayı

62030549-120[61-2012/998]-281

Kapsam

 

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

62030549-120[61-2012/998]-281

27/02/2013

Konu

:

Emekli polis memurunun şüpheli hasarlı olan araçların doğruluğunu araştırması hizmeti işinin ticari kazanç mı, yoksa serbest meslek kazancı mı olduğu

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eki dilekçenizde,  ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... . kimlik numaralı mükellefi ve emekli polis memuru olduğunuz, çeşitli sigorta firmalarına sigortaya konu hasarlarda şüpheli hasarların doğruluğunu araştırma (kazaya uğrayan araçların resimlerini çekme, kaza ile ilgili diğer bilgileri not alıp sigorta firmasına teslim etme) hizmeti verdiğiniz, söz konusu sigorta firmaları ile aranızda hizmet sözleşmesinin ve bu faaliyetiniz ile ilgili sertifika ve uzmanlık belgenizin bulunmadığı belirtilerek, yapmış olduğunuz bu faaliyetten elde ettiğiniz kazancın ticari kazanç olarak mı yoksa serbest meslek kazancı olarak mı vergilendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

            Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..." hükmü yer almaktadır.

            Aynı Kanunun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra, ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve Gelir Vergisi Kanununda yazılı gerçek (Bilânço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

            Ticari faaliyet, bir türlü emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin "ticari faaliyet" olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin "ticari faaliyet" sayılabilmesi için, kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

        Anılan Kanunun  61 inci maddesinin birinci fıkrasında, ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

            Bu hüküm ve açıklamalara göre, yukarıda yer verilen faaliyetinizden elde edeceğiniz gelirin  Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.

            Diğer taraftan,  anılan işin hizmet sözleşmesine istinaden gerçekleştirilmesi halinde ise elde edilen gelirin ücret olarak kabul edilmesi ve Gelir Vergisi Kanununun 61, 94 ve 103 üncü maddeleri uyarınca vergilendirilmesi gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.