Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Serbest Bölgedeki Kollektif Şirketlerin Ortak Değiştirmesi Durumunda yeni ortağın Gelir Vergisi İstisnasından faydalanıp faydalanamayacağı PDF Yazdır e-Posta
03 Ocak 2012

 

Başlık

Serbest Bölgedeki Kollektif Şirketlerin Ortak Değiştirmesi Durumunda yeni ortağın Gelir Vergisi İstisnasından faydalanıp faydalanamayacağı hk.

Tarih

03/01/2012

Sayı

B.07.1.GİB.4.59.15.01-GVK-34-2011-2

Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

TEKİRDAĞ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.59.15.01-GVK-34-2011-2

03/01/2012

Konu

:

Serbest Bölgedeki Kollektif Şirketlerin Ortak Değiştirilmesi Durumunda Gelir Vergisi İstisnası

 

         

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, .......... Serbest Bölgesinde 29.01.2004 tarihi itibariyle faaliyet ruhsatı alarak gelir vergisi istisnasından faydalanan .......... Kollektif Şirketi'nin ortağı olduğunuz belirtilerek ortaklık hissenizi üçüncü bir şahsa devretmeniz halinde devir alan ortağın da gelir vergisi istisnasından faydalanıp faydalanmayacağı hususunda görüş talep edilmektedir.

3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununa 5084 sayılı Kanunla eklenen ve 06/02/2004 tarihinde yürürlüğe giren geçici 3 üncü maddenin birinci fıkrasında;

" Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin;

a) Bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisnanın 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi kapsamında yapılacak tevkifata etkisi yoktur." hükmü,

12/11/2008 tarih ve 5810 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle değişik ikinci fıkrasında ise,

"Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar;

a)Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisnanın 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddeleri uyarınca yapılacak tevkifata etkisi yoktur.

....."

hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, kollektif ortaklıklarda ortakların, adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların, ortaklık kârından aldıkları payların şahsi ticari kazanç hükmünde olduğu hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, kollektif şirketler ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olmakla birlikte, yıllık gelir vergisi yönünden tüzel kişilik göz önüne alınmamış, doğrudan doğruya şirketin ortağı olan gerçek kişiler gelir vergisi mükellefi olarak kabul edilmişlerdir. Kollektif şirket tüzel kişiliği adına düzenlenmiş olan faaliyet ruhsatı, kollektif şirketlere ortaklık edenlere istisna belgesi sahipliği bakımından bir nevi aracılık etmektedir ve istisna belgesi ile kazanılan istisnalar gelir vergisi mükellefi olan ortaklara aittir. Ayrıca, kollektif şirketlerde ortaklar arasında meydana gelen değişiklikler ortaklık bünyesinde bazı etkiler meydana getirse bile ortaklığın tüzel kişiliğini ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla kollektif şirket ortaklarının ortaklık hisselerini 06.02.2004 tarihinden sonra dahi üçüncü şahıslara devretmeleri ile hisseleri devralan yeni ortaklar istisna hakkı elde etmektedir.

Bu çerçevede, 06.02.2004 tarihinden önce ruhsat alarak faaliyetlerine devam eden kollektif şirketlere, 06.02.2004 tarihinden sonra ortak olunması dolayısıyla yeni ortakların şirket karından hisseleri oranında aldıkları paylara, 3218 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin (a) bendinde belirtilen gelir vergisi istisnasının uygulanması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.