Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ücret geliri elde ettiği şirketin aynı zamanda ortağı olan mükellefin ödediği Bağ-Kur primlerini indirim konusu yapıp yapamayacağı PDF Yazdır e-Posta
09 Eylül 2011

Başlık

Ücret geliri elde ettiği şirketin aynı zamanda ortağı olan mükellefin ödediği Bağ-Kur primlerini indirim konusu yapıp yapamayacağı hk.

Tarih

09/09/2011

Sayı

B.07.1.GİB.4.35.16.01-176200-448

Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.35.16.01-176200-448

09/09/2011

Konu

:

Ücret geliri elde ettiği şirketin aynı zamanda ortağı olan mükellefin ödediği Bağ-Kur primlerini indirim konusu yapıp yapamayacağı hk.

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda; birden fazla işverenden elde ettiğiniz ücret geliri nedeniyle gelir vergisi beyannamesi verdiğiniz, çalıştığınız limited şirketin aynı zamanda ortağı olmanız nedeniyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4/b. maddesi uyarınca bağ-kur primi ödediğiniz belirtilerek, gelir vergisi beyannamenizin sadece ücret gelirlerine ilişkin kısmından ödediğiniz bağ-kur primini mahsup edip edemeyeceğiniz hususundaki Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

            5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun "Tanımlar" başlıklı 3'üncü maddesinin 6'ncı bendinde;

            "6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi ifade eder." hükmü yer almaktadır.

             Aynı Kanunun "Sigortalı Sayılanlar" başlıklı 4'üncü maddesinin (b) bendinde;

            "b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;

            ...

            3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,

            ...

            sigortalı sayılırlar." hükmüne yer verilmiştir.

             Anılan Kanunun "Prim Ödeme Yükümlüsü" başlıklı 87'nci maddesinin (b) bendinde; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi olanlar ile bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik destek primine tâbi olanların, isteğe bağlı sigortalı olanlar ve 60'ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan kişilerin kendilerinin, prim ödeme yükümlüsü olduğu, 88'inci maddesinin 11'inci fıkrasında ise kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı, hükümleri yer almaktadır.

             Konuya ilişkin olarak yayımlanan 110 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde;

            "193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun sâfi ticari kazancın tesbitinde indirilecek giderlere ilişkin 40 ncı maddesinde, teşebbüs sahipleri tarafından kendileri için emekli ve yardım sandıklarına veya sigorta şirketlerine ödenen emekli aidatı ve sosyal sigorta primlerinin, gider yazılmasını öngören bir hüküm yer almamakla beraber; 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) Kanununun 49 uncu maddesinin 3 ncü fıkrasında, sigortalılarca ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamasında gider olarak yazılabileceği hükme bağlanmıştır.

             Bağ-Kur Kanununun bu hükmü karşısında, anılan kanun uyarınca ödenen giriş keseneği ve primlerin, teşebbüs sahipleri tarafından hesaplara gider olarak yazılması gerekmekte ise de, söz konusu Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerinin doğrudan doğruya kayıtlara gider olarak intikal ettirilmesi halinde, özellikle ortaklıklarda, her bir ortağın ortaklıktaki kâr payının her zaman eşit olmıyacağı; ödenecek giriş keseneği ve primlerin seçilen aylık gelir basamağına göre değişebileceği ve bu nedenlerle de safi ticari kazancın tesbitinde bazı güçlükler ve sakıncalar doğabileceği açıktır.

             Bu durumda ;

            1. Bağ-Kur giriş keseneği ve sigorta primlerinin Gelir Vergisi Kanununun 89/1 maddesi hükmüne paralel olarak, gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi kaydiyle, mükellefler tarafından ticari kazançları dolayısiyle verilecek yıllık beyannamede bildirilen gelirden indirilmesi ;

            2. Adî komandit şirketlerinin komanditer ortakları ile limited şirket ortakları hakkında da yukardaki esaslar dairesinde işlem yapılması;

            3. Bağ-Kur Kanunu kapsamına giren serbest meslek erbabının, Gelir Vergisi Kanununun 68/8 inci maddesi hükmüne dayanarak hasılâtlarından emekli aidatı veya sosyal sigorta primi indirmemiş olmaları şartiyle, anılan kanun gereğince ödedikleri Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini gider yazmaları gerekmekte ise de yukarıda belirtilen nedenler karşısında, bu kimselerin de, Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini serbest meslek kazançları ile ilgili olarak verecekleri yıllık beyannamelerinde gösterdikleri gelirden indirmeleri, uygun bulunmuştur." açıklamalarına yer verilmiştir.

             Bu açıklamalara göre, Bağ-Kur primlerinin ücret gelirleri için verilen yıllık gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabileceğine dair bir düzenleme bulunmadığından, Bağ-Kur primlerinin ücret geliriniz için vereceğiniz yıllık gelir vergisi beyannamesinde indirilmesi mümkün bulunmamaktadır. 

             Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.