Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yurtdışı tazminatının Türkiye\'de vergilendirilmesi PDF Yazdır e-Posta
10 Haziran 2011

Başlık

Yurtdışı tazminatının Türkiye\'de vergilendirilmesi hk.

Tarih

10/06/2011

Sayı

B.07.4.DEF.0.77.10.00-193 S.GVK.-2

Kapsam

T.C.

YALOVA VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

B.07.4.DEF.0.77.10.00-193 S.GVK.-2

10/06/2011

Konu

:

Yurtdışı Tazminatının Türkiye'de Vergilendirilmesi

 

         

 

İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden, 2009 yılının mayıs ayına kadar Almanya'da çalıştığınız ve buradaki şirketten tazminat alarak 14 Mayıs 2009 tarihinde Türkiye'ye geldiğiniz, Almanya'daki işveren tarafından brüt tutar üzerinden 1 Haziran 2009 tarihinde ödenen tazminat tutarından vergi alınmadığı ve Türkiye'deki hesabınıza havale edildiğini belirterek, yurt dışındaki çalışmalarınıza istinaden hak etmiş olduğunuz tazminat için Türkiye'de vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı konusunda tereddüde düşmeniz nedeniyle, konu hakkında görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasındaki çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının 18 inci maddesine göre emekli maaşları ve diğer benzeri menfaatlerin vergilendirme hakkı mukim olunan devlete bırakılmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun  1 inci maddesine göre "Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir."

Aynı Kanunun 61 inci maddesinde "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:

1. 23 üncü maddenin 11 numaralı bendine göre istisna dışında kalan emeklilik, malüliyet, dul ve yetim aylıkları;

2. Evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan diğer menfaatler; " denilmektedir.

Anılan Kanunun 3 üncü maddesinde Türkiye'de yerleşmiş gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirileceği, 6 ıncı maddesinde ise Türkiye'de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin ise sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 7 nci maddesinin 3 numaralı bendinin (a) alt bendinde ise "Hizmetin Türkiye'de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye'de değerlendirilmesi" nin ücretin dar mükellefler tarafından Türkiye'de elde edilmesi anlamına geleceği, son fıkrasında ise "Bu maddenin 3 üncü, 4 üncü, 5 inci ve 7 nci bentlerinde sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır."  hükmüne yer verilmiştir.

210 Seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklandığı üzere yabancı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşları çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları uyarınca, daimi meskene sahip bulunduğu ülkenin, gerek Türkiye'de gerekse yabancı ülkede daimi meskenin bulunması halinde ise kişisel ve ekonomik ilişkilerinin bağlı bulunduğu ülkenin mukimi sayılmaktadırlar. Yabancı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarının kişisel ve ekonomik ilişkilerinin yoğunlaştığı yer, bulundukları yabancı ülkeler olduğundan, bu ülkeler anlaşmaların uygulanması bakımından mukim ülke olarak vergileme hakkına sahip olmakta, Türkiye ise ancak kaynak ülke olarak vergileme hakkını sürdürebilmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin 2 numaralı bendinde belirtilenler hariç olmak üzere, çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar mükellefiyet esasında vergilendirilmeleri gerekmektedir. Bu vatandaşlarımızdan kesin dönüş yaparak Türkiye'ye yerleşenler ile bir takvim yılı içinde altı aydan daha fazla süreyle Türkiye'de oturanlar ise tam mükellefiyet esasında vergilendirileceklerdir.

Diğer taraftan, Almanya'daki işveren tarafından Türkiye'ye dönüş yapıldıktan sonra ödenmiş olan işten ayrılma tazminatı, ödeme Türkiye'deki bir hesaba dahi yapılsa Türkiye'ye yerleşmeden önce Almanya'da ifa edilen hizmetin karşılığı olup, dar mükellef bu kişilerce "Türkiye'de elde edilmiş gelir" sayılmamaktadır.

Buna göre, Almanya'daki çalışmalarınızın karşılığı olarak adınıza yapılan bu ödeme, Türkiye'de elde edilen bir gelir olarak kabul edilemeyeceğinden gelir vergisine tabi bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.