Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Basit usulde vergilendirme şartlarının ihlal edilmesi durumundaki vergilendirme PDF Yazdır e-Posta
24 Nisan 2014

Basit usulde vergilendirme şartlarının ihlal edilmesi durumundaki vergilendirme

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

Başlık

Basit usulde vergilendirme şartlarının ihlal edilmesi durumundaki vergilendirme hk.

Tarih

24/04/2014

Sayı

38418978-120[46-14/4]-446

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, parke taşı imalatı ve döşemesi, nakliyecilik hırdavat malzemeleri ticareti ve kömür alım satımı işlerinden dolayı … Malmüdürlüğünün gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olduğunuzu, taahhüt işini (parke taşı imalatı ve döşemesi) 01/06/2009 tarihinden, nakliyecilik işini araç satış tarihi olan 27/03/2012 itibaren fiili olarak yapmadığınızı, ayrıca 10/04/2012 tarihinde almış olduğunuz toplam azami yüklü ağırlığı 3200 kg olan kamyonetinizi ise nakliyecilik faaliyetinde ve kendi işinizde kullanacağınızı beyan ettiğinizi fakat nakliyecilik faaliyetinde bulunmadığınızı, vergi dairesinde söz konusu faaliyetlerinize göre mükellefiyet kayıtlarının devam ettiğini belirterek, taahhüt konusu işi terk ettiğinizden ve adınıza kayıtlı kamyoneti de kendi işinizde ve şehir içi taşımacılık işinde kullanmaya devam edeceğinizden, hırdavat malzemeleri ve kömür ticareti işlerinden dolayı diğer şartları da sağlamanız halinde, gerçek usulden basit usule geçip geçemeyeceğiniz hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

             193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra, ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve Gelir Vergisi Kanununda yazılı gerçek (Bilânço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

             Aynı Kanunun 46 ncı maddesinde;

            “47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

              …

             Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Basit usulün şartlarını haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, 47 nci maddede yazılı şartları taşıyanlardan arka arkaya iki hesap döneminin iş hacmi 48 inci maddede yazılı hadlerden düşük olanlar, yazılı talepleri üzerine bu şartın gerçekleşmesini takip eden takvim yılından başlayarak basit usule geçebilirler. İşin eş ve çocuklara devri halinde iş hacminin hesabında devirden önceki süreler de dikkate alınır. Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilenler hiçbir suretle basit usulde vergilendirilmezler.

              Gerçek usulde vergilendirilmekte iken işini terk eden mükellefler ile basit usulün şartlarını kaybedenlerden gerçek usulde vergilendirilmeye başlamadan önce işini terk eden mükellefler, terk tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe basit usule dönemezler. Bu hüküm, işin eş veya çocuklara devri halinde de uygulanır.

              …”

            Aynı Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde;

            ” 1. Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.)

            …” hükümlerine yer verilmiştir.

             Gerçek usulden basit usule geçiş ile ilgili ayrıntılı açıklamalar, 27.07.2012 tarihli ve 28366 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 18/12/2013 tarihli ve 93 Seri No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde yapılmıştır.

             93 Seri No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde; “Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı şartları topluca taşıyan ve arka arkaya son iki yıl alış, satış ve/veya hâsılat tutarlarının her biri aynı Kanunun 48 inci maddesinde yazılı hadlerden düşük olan gerçek usule tabi mükellefler, bu şartın gerçekleşmesini izleyen yılın Ocak ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar yazılı olarak bağlı bulundukları vergi dairesine başvurmaları halinde basit usulde vergilendirmeye geçebileceklerdir.

            Söz konusu mükelleflerinanılan Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunmaması ve diğer şartları da topluca taşımaları gerekmektedir.” açıklamasına yer verilmiştir.

             Diğer taraftan, aynı Kanunun “Basit Usulün Hududu” başlıklı 51 inci maddesinde; basit usulden faydalanamayacaklar bentler halinde sayılmış olup, anılan maddenin (4) numaralı bendinde “Bu Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte bulunanlar” ın, (10) numaralı bendinde ise “Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri (Yapısı itibariyle sürücüsünden başka ondört ve daha aşağı oturma yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç);”nin basit usulden faydalanamayacakları hüküm altına alınmıştır.

             Ayrıca, konuya ilişkin olarak … Malmüdürlüğünden alınan 22/01/2014 tarih ve 156 sayılı ve 24/01/2014 tarih ve 171 sayılı yazıların ve eklerinin tetkikinden; Malmüdürlüğü kayıtlarında cam ticareti, hırdavat ticareti, nakliyecilik faaliyeti (şehir içi ve şehirlerarası), taahhüt işi faaliyeti (beton parke döşeme),  odun kömür ticareti ve diğer faaliyetlerinize halen devam ettiğiniz, söz konusu özelge talep formunuzda terk ettiğinizi belirttiğiniz nakliyecilik işi ve taahhüt işi faaliyetlerinizi terk ettiğinize ilişkin olarak Malmüdürlüğüne herhangi bir bildirimde bulunmadığınız anlaşılmıştır.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Malmüdürlüğü kayıtlarında terk ettiğinize dair herhangi bir bildirimde bulunmadığınız taahhüt ve nakliyecilik (şehir içi ve şehirlerarası) ve diğer faaliyetlerinizin, Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesi kapsamında kalması ve Anılan Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numarlı bendinin ihlal edilmesi nedeniyle, basit usulde vergilendirilmeniz mümkün bulunmamaktadır.

                      Bilgi edinilmesini rica ederim.

.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

Başlık

Basit usulde vergilendirme şartlarının ihlal edilmesi durumundaki vergilendirme hk.

Tarih

24/04/2014

Sayı

38418978-120[46-14/4]-446

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, parke taşı imalatı ve döşemesi, nakliyecilik hırdavat malzemeleri ticareti ve kömür alım satımı işlerinden dolayı … Malmüdürlüğünün gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olduğunuzu, taahhüt işini (parke taşı imalatı ve döşemesi) 01/06/2009 tarihinden, nakliyecilik işini araç satış tarihi olan 27/03/2012 itibaren fiili olarak yapmadığınızı, ayrıca 10/04/2012 tarihinde almış olduğunuz toplam azami yüklü ağırlığı 3200 kg olan kamyonetinizi ise nakliyecilik faaliyetinde ve kendi işinizde kullanacağınızı beyan ettiğinizi fakat nakliyecilik faaliyetinde bulunmadığınızı, vergi dairesinde söz konusu faaliyetlerinize göre mükellefiyet kayıtlarının devam ettiğini belirterek, taahhüt konusu işi terk ettiğinizden ve adınıza kayıtlı kamyoneti de kendi işinizde ve şehir içi taşımacılık işinde kullanmaya devam edeceğinizden, hırdavat malzemeleri ve kömür ticareti işlerinden dolayı diğer şartları da sağlamanız halinde, gerçek usulden basit usule geçip geçemeyeceğiniz hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

             193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra, ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve Gelir Vergisi Kanununda yazılı gerçek (Bilânço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

             Aynı Kanunun 46 ncı maddesinde;

            “47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

              …

             Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Basit usulün şartlarını haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, 47 nci maddede yazılı şartları taşıyanlardan arka arkaya iki hesap döneminin iş hacmi 48 inci maddede yazılı hadlerden düşük olanlar, yazılı talepleri üzerine bu şartın gerçekleşmesini takip eden takvim yılından başlayarak basit usule geçebilirler. İşin eş ve çocuklara devri halinde iş hacminin hesabında devirden önceki süreler de dikkate alınır. Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilenler hiçbir suretle basit usulde vergilendirilmezler.

              Gerçek usulde vergilendirilmekte iken işini terk eden mükellefler ile basit usulün şartlarını kaybedenlerden gerçek usulde vergilendirilmeye başlamadan önce işini terk eden mükellefler, terk tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe basit usule dönemezler. Bu hüküm, işin eş veya çocuklara devri halinde de uygulanır.

              …”

            Aynı Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde;

            ” 1. Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.)

            …” hükümlerine yer verilmiştir.

             Gerçek usulden basit usule geçiş ile ilgili ayrıntılı açıklamalar, 27.07.2012 tarihli ve 28366 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 18/12/2013 tarihli ve 93 Seri No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde yapılmıştır.

             93 Seri No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde; “Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı şartları topluca taşıyan ve arka arkaya son iki yıl alış, satış ve/veya hâsılat tutarlarının her biri aynı Kanunun 48 inci maddesinde yazılı hadlerden düşük olan gerçek usule tabi mükellefler, bu şartın gerçekleşmesini izleyen yılın Ocak ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar yazılı olarak bağlı bulundukları vergi dairesine başvurmaları halinde basit usulde vergilendirmeye geçebileceklerdir.

            Söz konusu mükelleflerinanılan Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunmaması ve diğer şartları da topluca taşımaları gerekmektedir.” açıklamasına yer verilmiştir.

             Diğer taraftan, aynı Kanunun “Basit Usulün Hududu” başlıklı 51 inci maddesinde; basit usulden faydalanamayacaklar bentler halinde sayılmış olup, anılan maddenin (4) numaralı bendinde “Bu Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte bulunanlar” ın, (10) numaralı bendinde ise “Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri (Yapısı itibariyle sürücüsünden başka ondört ve daha aşağı oturma yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç);”nin basit usulden faydalanamayacakları hüküm altına alınmıştır.

             Ayrıca, konuya ilişkin olarak … Malmüdürlüğünden alınan 22/01/2014 tarih ve 156 sayılı ve 24/01/2014 tarih ve 171 sayılı yazıların ve eklerinin tetkikinden; Malmüdürlüğü kayıtlarında cam ticareti, hırdavat ticareti, nakliyecilik faaliyeti (şehir içi ve şehirlerarası), taahhüt işi faaliyeti (beton parke döşeme),  odun kömür ticareti ve diğer faaliyetlerinize halen devam ettiğiniz, söz konusu özelge talep formunuzda terk ettiğinizi belirttiğiniz nakliyecilik işi ve taahhüt işi faaliyetlerinizi terk ettiğinize ilişkin olarak Malmüdürlüğüne herhangi bir bildirimde bulunmadığınız anlaşılmıştır.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Malmüdürlüğü kayıtlarında terk ettiğinize dair herhangi bir bildirimde bulunmadığınız taahhüt ve nakliyecilik (şehir içi ve şehirlerarası) ve diğer faaliyetlerinizin, Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesi kapsamında kalması ve Anılan Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numarlı bendinin ihlal edilmesi nedeniyle, basit usulde vergilendirilmeniz mümkün bulunmamaktadır.

                      Bilgi edinilmesini rica ederim.

.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.