Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Gerçek usulde ortaklığı terk ettikten sonra şahsi olarak devam etmesi durumunda basit usulde mükellefiyet kaydının yapılıp yapılmayacağı PDF Yazdır e-Posta
24 Nisan 2014

Gerçek usulde ortaklığı terk ettikten sonra şahsi olarak devam etmesi durumunda basit usulde mükellefiyet kaydının yapılıp yapılmayacağı

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BALIKESİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

 

Başlık

Gerçek usulde ortaklığı terk ettikten sonra şahsi olarak devam etmesi durumunda basit usulde mükellefiyet kaydının yapılıp yapılmayacağı

Tarih

24/04/2014

Sayı

46480499-120.01.01[2014/1460]-41

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 01/08/2000 – 31/05/2013 tarihleri arasında  ortaklık halinde gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olduğunuz, 31/05/2013 tarihinde ortaklığınızı sona erdirip, 01/07/2013 tarihinde aynı faaliyetinize aynı yerde kesintisiz olarak tek başınıza devam ettiğiniz belirtilerek, ticari faaliyetinizi hiç sonlandırmadığınız, dolayısıyla da durumun terk işlemi olarak değerlendirilmemesi gerektiği belirtilerek şartları taşımanız durumunda basit usulde kaydınızın yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

              193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra, ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve Gelir Vergisi Kanununda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

               Aynı Kanunun 46 ncı maddesinde

               “47 ve 48′inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

             ….

             (6322 sayılı Kanunun 7′nci maddesiyle değişen fıkra; Yürürlük 15.06.2012) Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulden vergilendirilirler. Basit usulün şartlarını haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, 47′nci maddede yazılı şartları taşıyanlardan arka arkaya iki hesap döneminin iş hacmi 48′inci maddede yazılı hadlerden düşük olanlar, yazılı talepleri üzerine bu şartın gerçekleşmesini takip eden takvim yılından başlayarak basit usule geçebilirler. İşin eş ve çocuklara devri halinde iş hacminin hesabında devirden önceki süreler de dikkate alınır. Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilenler hiçbir suretle basit usulde vergilendirilmezler.

             (6322 sayılı Kanunun 7′nci maddesiyle eklenen fıkra; Yürürlük 15.06.2012) Gerçek usulde vergilendirilmekte iken işini terk eden mükellefler ile basit usulün şartlarını kaybedenlerden gerçek usulde vergilendirilmeye başlamadan önce işini terk eden mükellefler, terk tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe basit usule dönemezler. Bu hüküm, işin eş veya çocuklara devri halinde de uygulanır.

             ….” hükmüne yer verilmiştir.

             Konu ile ilgili açıklamalar, 27/07/2012 tarihli ve 28366 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 18/12/2013 tarihli ve 93 Seri No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde yapılmıştır.

            Diğer taraftan, 93 Seri No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinin “Diğer Hususlar” başlıklı bölümünde; “İşe başlanılan yıla ilişkin kıst dönem, iki yıllık süre hesabında dikkate alınacak olup, kıst dönemde ve takip eden dönemde elde edilen alış, satış ve/veya hâsılat tutarları Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yer alan ilgili yıl hadleri ile karşılaştırılacaktır.” açıklamasına yer verilmiştir.

             Konuya ilişkin olarak … Vergi Dairesi Müdürlüğü ile yapılan yazışma neticesinde alınan … tarih ve … sayılı yazıda, … ve … ortaklığı olarak torna ve kaynak atölyesi faaliyetinden dolayı gerçek usuldeki mükellefiyetinizi 31/05/2013 tarihinde terk ettiğiniz ve 01/07/2013 tarihi itibariyle de şahsi olarak işe başladığınız, 15/01/2014 tarihli ve 919 sayılı dilekçenizle 01/01/2014 tarihinden itibaren basit usule geçmek için talepte bulunduğunuz, Dairelerince düzenlenen yoklama ile de 01/01/2014 tarihi itibariyle basit usulde mükellefiyetinizin tesis edildiği ancak, 31/05/2013 tarihinde gerçek usulde ortaklık faaliyetinizi terk edip, 01/07/2013 tarihinde şahsi olarak gerçek usulde işe başlamanız sebebiyle basit usuldeki mükellefiyet kaydınızın iptal edilerek, yeniden gerçek usulde mükellefiyet kaydınızın tesis edildiği, anlaşılmıştır.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; ortaklık şeklindeki faaliyetinizi 31/05/2013 tarihinde terk edip, 01/07/2013 tarihinde yeniden gerçek usulde mükellefiyet kaydınızın yapılması nedeniyle, işe başladığınız kıst dönemde (01/07/2013 – 31/12/2013) ve takip eden dönemde elde ettiğiniz alış, satış ve/veya hâsılat tutarlarınızın, Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yer alan ilgili yıl hadlerinin altında olması ve diğer şartları da topluca taşımanız kaydıyla,01.01.2015 tarihinden itibaren basit usule geçmeniz mümkün bulunmaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.