Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yeni Gelir İdaresi Özelgeleri (2015/11) PDF Yazdır e-Posta
16 Nisan 2015

Image

Gelir İdaresi’nce verilen özelgelerden özelliği olması nedeniyle seçilmiş olan bir kısmı zaman zaman Vergi Bültenleri’ne konu edilmektedir.

Son zamanlarda verilen özelgelerden önemli bazılarının özeti aşağıda yer almaktadır.

1. Katma Değer Vergisi Kanunu

Millileşmemiş malın satışı ve ihracı katma değer vergisine tabi midir?

(02.10.2014 tarih ve 2322 sayılı özelge)

Yurt dışından satın alınan ve gümrükte henüz millileştirilmemiş malların başka firmalara teslimi KDV Kanunu’nun 16/1-c maddesi uyarınca KDV’den istisnadır. Söz konusu malların millileşmeden yurtdışına teslimi ise malların teslim anında Türkiye'de bulunma şartını taşımadığından KDV Kanunu’nun 6. maddesine istinaden KDV'ye tabi olmayacak ve yapılan işlemler ihracat olarak değerlendirilmeyecektir.

Serbest bölgede verilen taşıma hizmeti KDV’den istisna mıdır?

(29.12.2014 tarih ve 729 sayılı özelge)

Fiilen serbest bölge içerisinde verilen personel taşıma hizmeti, KDV Kanunu’nun 17/4-ı maddesi kapsamında KDV'den istisnadır.

Ancak, personel servis taşımacılığına yönelik söz hizmetin, yurt içinden serbest bölgeye ya da serbest bölgeden yurt içine verilmesi halinde bu hizmetin KDV Kanunu’nun 1 ve 6. maddeleri gereğince KDV'ye tabi tutulması gerekmektedir.

Forward işleminde ortaya çıkan kur farkı gelir veya gideri vergiye tabi midir?

(27.05.2014 tarih ve 81 sayılı özelge)

Grup firmaları arasında düzenlenen her bir forward sözleşmesi süresi sonunda cari kur ile sözleşmede belirlenen kur arasındaki fark, lehine ortaya çıkan firmanın verdiği hizmet sonucu ortaya çıktığından, bu fark üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

Sözleşme sonunda oluşacak kur farkı Türkiye’deki firma lehine oluşursa, firma tarafından düzenlenen faturada KDV hesaplanması ve beyanı, yurt dışındaki firma lehine kur farkı oluşması durumunda ise Türkiye’de mukim firmanın kur farkı tutarı üzerinden KDV hesaplayarak 2 no.lu beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan etmesi gerekmektedir.

Yatırım teşvik belgesi (YTB) kapsamında teslim edilen makina ve teçhizat bedellerinin YTB eki listesinde yazan tutardan farklı olması halinde istisna nasıl uygulanır?

(06.03.2015 tarih 378 sayılı özelge)

Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın uygulanmasına ilişkin 2012/1 sayılı Tebliğin "İthal ve yerli makine ve teçhizat listesi değişikliği" başlıklı (16/2) maddesinde yer alan "İthal ve yerli makine ve teçhizat listelerinde yer alan fiyatların, her bir makine ve teçhizat itibariyle yüzde yüze kadar artış veya yüzde elliye kadar azalışlarda liste tadilatı yapılmaksızın doğrudan işlem yapılabilir" hükmü gereğince belirtilen sınırlar içerisinde kalan fiyat değişikliklerinde YTB eki listelerde revize yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Bu çerçevede, KDV Kanunu’nun (13/d) maddesindeki istisna hükmünün uygulanmasında anılan tebliğde belirtilen sınırlar içerisindeki fiyat değişimlerinde ödenen bedellerin dikkate alınması, bu sınırlar aşıldığı takdirde liste değişikliği talebi ile Ekonomi Bakanlığına müracaat edilmesi gerekmektedir.

Faaliyet konusu gayrimenkul ticareti olmayan ancak çok sayıda gayrimenkul alıp satan şirketin iştirak ettiği başka şirketi devir alarak devrolan şirkete ait gayrimenkulleri aktifine geçirerek satması halinde KDV istisnasından yararlanabilir mi?

(25.02.2015 tarih ve 329 sayılı özelge)

KDV Kanunu’nun 17/4-r maddesinde, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimleri katma değer vergisinden istisna tutulmuş; istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisseleri teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir.

Yukarıda yer alan hüküm çerçevesinde, aktifte bulunan çok sayıda taşınmazın alım ve satımı, bunların ticari amaçla aktifte bulundurulması olarak değerlendirileceğinden, ticari amaçla elde bulundurulan taşınmazların tesliminde, bu taşınmazların iki yıldan fazla süredir aktifte bulundurulup bulundurulmadığına bakılmaksızın, Kanun’un 17/4-r maddesindeki istisna hükmünün uygulanması mümkün değildir.

Yurtdışından Türkiye’ye ithal edilen sunucu yenileme teslimlerinde KDV uygulaması nasıl olacaktır?

(23.02.2015 tarih ve 44 sayılı özelge)

Merkezi yurtdışında olan bir firmadan alınan hizmet için yurt dışındaki firmaya ödenen hizmet bedeli üzerinden KDV hesaplanması gerekmekte olup, hizmet bedeline ait KDV’nin tamamı, sorumlu sıfatıyla 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenecektir. Beyan edilen bu tutarın 1 no.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkündür.

2012 yılında sonuçlanan yargı kararıyla ödenen 2011 ve 2012 tarihli kira faturalarında yer alan KDV 2012 yılında indirim konusu yapılabilir mi?

(19.02.2014 tarih ve 297 sayılı özelge)

2010 ve 2011 yıllarına ilişkin olarak yasal defterlere kaydedilmeyen faturalarda yer alan KDV’nin 2012 yılında indirim konusu yapılması vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşıldığından mümkün bulunmamakta olup, 2012 yılı ilk altı ayına ait faturaların ise 2012 yılı yasal defterlerine kaydedilerek 2012 yılı içerisinde indirim konusu yapılması mümkündür.

İthal edilen malın fiyatında yapılan indirim için KDV hesaplanması gerekir mi, daha önce indirilen KDV’nin düzeltilmesi gerekir mi?

(19.02.2015 tarih ve 293 sayılı özelge)

Fiili ithal tarihinden sonra yurtdışındaki firmanın alış iskontosu nedeniyle göndereceği "debit note" belgesine istinaden lehe bir fiyat indirimi yapılması durumunda, yapılan indirimler nedeniyle işlemin matrahında değişiklik vuku bulmakta olup, bu değişikliğin KDV Kanunu’nun 35. maddesi hükümlerine göre düzeltilmesi gerekmektedir.

Ancak, malların ithali sırasında ödenen KDV tutarlarının indirim konusu yapıldığı hususu dikkate alınarak, mal bedelinde meydana gelen değişikliğe paralel olarak indirim tutarlarının da düzeltilmesi gerekmektedir.

Düzeltme işlemi, matrahta değişikliğin vuku bulduğu vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinde fazladan indirilen tutar, "ilave edilecek KDV" satırında beyan edilmek suretiyle yapılacak olup, gönderilen "debit note" belgesine istinaden yurt dışındaki satıcı firmaya katma değer vergisi ihtiva etmeyen bir fatura düzenlenmesi ve bu faturanın da kayıtlara intikal ettirilmesi gerekmektedir. Öte yandan, düzeltme sonucu "ilave edilecek KDV" satırında beyan edilen KDV tutarının indirim hesaplarına alınması mümkün bulunmaktadır.

İstisna kapsamında yapılan hizmet ifası veya mal teslimi için müşterilerden alınan avans bedellerine ilişkin düzenlenen faturaların hangi dönemde KDV Beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir?

(18.02.2015 tarih ve 278 sayılı özelge)

Malın teslimi veya hizmetin ifasından önce alınan avanslar, henüz teslim veya hizmet gerçekleşmediğinden işlemlerin karşılığını teşkil eden bir bedel olarak değerlendirilemez ve avans tutarları üzerinden KDV hesaplanması gerekmez. Dolayısıyla, avans niteliğindeki tahsilat tutarları için fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

İstisna kapsamındaki işlemler nedeniyle yapılan avans ödemelerine ilişkin olarak fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi halinde, söz konusu avans bedellerine isabet eden tutarların istisna kapsamındaki hizmetin ifa edildiği vergilendirme dönemindeki KDV beyannamesinin ilgili satırlarında beyan edilmesi gerekir.

İştirak edilen tüzel kişiliğin yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle elde edilen huzur hakkı payları katma değer vergisine tabii midir?

(11.04.2014 tarih ve 49 sayılı özelge)

Şirketin, iştiraki olduğu firmaların yönetim kurulu üyeliğinden elde ettiği bedeller, bu firmaların yönetim ve idaresine yönelik hizmetin karşılığı olduğundan; bu bedellerin, genel oranda (% 18) KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.

Yurtdışında mukim firmaya, Türkiye’deki firmaya yurt dışında müşteri bulma hizmeti işlemi karşılığında ödenen komisyon KDV’ye tabii midir?

(08.01.2014 tarih ve 1 sayılı özelge)

Yurtdışında mukim firmaların Türkiye mukimi firmaya yurtdışında müşteri bulma hizmeti, ihraç edilen mallar yurtdışında tüketileceğinden ve dolayısıyla hizmetten de yurtdışında faydalanıldığından KDV’nin konusuna girmemektedir.

2. Damga Vergisi Kanunu

İhracatla ilgili düzenlenen gümrük beyannameleri damga vergisine tabi midir?

(06.03.2015 tarig ve 381 sayılı özelge)

Serbest dolaşımda bulunan yakıtların yurt dışına sefere çıkan Türk bayraklı ya da yabancı bayraklı hava taşıtlarına (bakım ve onarım kapsamında teslim edilenler hariç) teslimi için düzenlenen gümrük beyannamelerine, ihracata ilişkin olduğunun tevsik edilmesi kaydıyla, re'sen damga vergisi istisnası uygulanması gerekmektedir.

Sözleşmenin feshi amacıyla düzenlenen “ihtarname” damga vergisine tabi midir?

(05.03.2015 tarih ve 155-4 sayılı özelge)

İhtarname, mahiyeti itibarıyla damga vergisinin konusuna girmemektedir. Olayda, ihtarnamede sözleşmenin feshedilmesi talep edildiğinden, bu talebin kabul edildiğine ilişkin bir kağıt düzenlenmesi durumunda ya da sözleşmenin feshedilmesi amacıyla bir kağıt düzenlenmesi durumunda, söz konusu kağıtların Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tablonun I/A-5 bölümü uyarınca nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Anonim şirketin hisse devirlerine ilişkin yönetim kurulu karar örnekleri damga vergisine tabi midir?

(27.01.2015 tarih ve 11 sayılı özelge)

Yönetim kurulu üyeleri ve diğer şirket ortakları arasında yapılan hisse devir işleminin karar defterine yazılmasına ilişkin Yönetim Kurulu Kararının, hissesini devreden ve devralan Yönetim Kurulu üyelerinin imzasını ihtiva eden devre ilişkin kısmının Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrası uyarınca nispi damga vergisine tabi tutulması; ancak yönetim kurulu üyesi olmayan diğer ortakların hisselerinin devrine ilişkin kısmının ise bu ortakların da imzasının bulunması halinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesini şirket yetkililerinin ayrıca garantör olarak imzalamaları halinde ek bir damga vergisi doğar mı?

(05.01.2015 tarih ve 32 sayılı özelge)

Başkasının fiilini taahhüt etme, garanti akdinin bir özel şeklini teşkil etmekte olup, bu akitte, borçlu diğer bir şahsın verme, yapma ya da yapmama şeklindeki bir edimini onun mümessili sıfatıyla hareket etmeksizin, bağımsız olarak kendi adına ve hesabına yaptığı bir sözleşme ile taahhüt etmektedir. Bu nedenle, her bir garantörün akit borçlusunun edimini ayrı ayrı taahhüt etmesi söz konusudur.

Bu nedenle, nispi damga vergisine tabi bir sözleşmeye müteselsil garantör sıfatıyla dahil olan taraflar için, 488 sayılı Kanun’un 6. maddesinin üçüncü fıkra hükmüne göre, her bir garanti edenin imzası itibarıyla, sözleşmenin tabi olduğu oran üzerinden nispi damga vergisi hesaplanması gerekmektedir.

Serbest bölgedeki şirketin servis taşımacılığı kapsamında imzalayacağı sözleşme damga vergisi’ nden istisna tutulabilir mi?

(29.12.2014 tarih ve 729 sayılı özelge)

Münhasıran serbest bölgedeki faaliyetle ilgili olması şartıyla, bölgedeki faaliyet için istihdam edilen personeli taşıyacak firmayla imzalanacak sözleşmenin, 3218 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi uyarınca damga vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Asıl sözleşmeye ek olarak düzenlenen ve belli bir tutar sipariş garantisi içeren protokolün damga vergisi matrahı nasıl bulunur?

(26.12.2014 tarih ve 164 sayılı özelge)

Özelge talep formu eki 29.03.2014 tarihli protokolün incelenmesinden, 2. maddesinde, 2013 yılı içerisinde 60 Milyon TL sipariş garantisi verilmesi durumunda, 60 Milyon TL siparişin % 6'sına karşılık 3.6 Milyon TL tutarında ilave ekipmanın, KDV'si diğer şirket tarafından ödenmek üzere bedelsiz alınacağına ilişkin taahhüde yer verildiği anlaşılmaktadır.

İki şirket arasında imzalanan alıma ait Sözleşme' ye ek olarak düzenlenen 29.03.2013 tarihli protokolün, en yüksek vergi alınması gerektiren sipariş garantisi taahhüdüne ilişkin bedel olan 60 milyon TL üzerinden damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Bankanın kredi alacağına karşılık, icra yoluyla satın aldığı arazi taşıtının alınmasına ilişkin kâğıtlar vergiye tabi midir?

(25.12.2014 tarih ve 159 sayılı özelge)

Banka tarafından kullandırılan kredinin borçlusu tarafından vadesinde ödenmemesi nedeniyle, borçluya ait rehinli arazi taşıtının alacaklı banka tarafından icra yoluyla satın alınmasına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar, Damga Vergisi Kanunu’na ekli (2) sayılı tablonun IV/23 fıkrası gereğince damga vergisinden istisnadır.

Yurt dışına yönelik olarak gerçekleştirilecek müteahhitlik işine ilişkin ihale kararının damga vergisine tabi midir?

(23.12.2014 tarih ve 1296 sayıl özelge)

Damga Vergisi Kanunu’nun ek 2. maddesi hükmünün uygulamasına ilişkin (1) seri no.lu Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında Tebliğin "3.2. Diğer Döviz Kazandırıcı Faaliyetler" başlıklı bölümünde; "3.2.12. Yurt dışına yönelik olarak gerçekleştirilecek müteahhitlik, müşavirlik, yazılım ve mühendislik hizmetleri gibi döviz kazandırıcı hizmet projeleri" döviz kazandırıcı faaliyetler arasında sayılmıştır.

Aynı Tebliğin "4. Uygulamaya İlişkin Esaslar" başlıklı bölümünde detaylı açıklamaya yer verilmiş olup, yurt dışına yönelik olarak gerçekleştirilecek müteahhitlik işi olduğunun tevsiki kaydıyla, söz konusu işe ilişkin ihale kararına Damga Vergisi Kanununun ek 2 nci maddesi ve (1) Seri No.lu Tebliğin (4.4) ve (4.6) fıkraları uyarınca re'sen damga vergisi istisnası uygulanması mümkün bulunmaktadır.

3. Vergi Usul Kanunu

Kayda alınmayan ve dava konusu edilen kira faturaları, davanın kaybedildiği yıl kayda alınabilinir mi?

(19.02.2014 tarih ve 297 sayılı özelge)

Mahkeme kararına göre belirlenerek ödenen kira bedeli ile ortak alan katılım payı ve reklam katılım payının mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleştiği yıl kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmekte olup, ait olduğu dönem defterlerine kaydedilmeyen söz konusu giderlerin genel muhasebe ilkelerine uymak ve davanın sonuçlandığı yıl gelir/gider hesaplarıyla bağlantı kurulmak suretiyle içinde bulunulan yılın defterlerine kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

İthalatın yapıldığı firmanın yapmış olduğu fiyat indirimleri için fatura düzenleme zorunluluğu var mıdır?

(19.02.2015 tarih ve 293 sayılı özelge)

Alacak ve borç dek0ontu (credit note-debit note) uluslararası ticaret yapan şirketlerce ticarette öngörülmeyecek şekilde ortaya çıkan maliyete ilişkin unsurları karşılıklı olarak dengelemek amacıyla kullanılan belgelerdir. Bu belgeler, genellikle firmalar tarafından fiyat farklılıklarına ilişkin birer düzeltme aracı olarak kullanıldığı gibi, satıcı tarafından alıcıya ticari, lojistik, teknik talepler, komisyon ve indirim gibi nedenlerle de gönderilir.

Yurt dışındaki satıcı tarafından satılan mal miktarına veya fiyat farkına istinaden yurt içindeki alıcı adına fiyat indiriminde bulunması durumunda alınan mal veya hizmetin fiyatı azalacak, dolayısıyla alıcının yurt dışındaki satıcıya olan borcu da azalarak geliri artmış olacaktır. Bu durumda yurt içindeki alıcı firmanın yurt dışındaki firma adına fatura düzenlemesi gerekmektedir. Ayrıca, yurt dışındaki müşterinin credit note düzenlemesi mümkün olmakla beraber kayıtların vergi mevzuatına göre tevsiki açısından faturanın düzenlenmesi zorunluluğu ortadan kalkmamaktadır.

4. Diğer Kanunlar

Belirli bir tarihte aynı anda birebir aynı ürünün opsiyon alım hakkının daha düşük fiyattan alınıp daha yüksek bir fiyata diğer bir piyasada satılması neticesinde elde edilen opsiyon primi geliri arbitraj işlemi kapsamında BSMV’ den istisna edilir mi?

(18.04.2014 tarih ve 1043 sayılı özelge)

Bir arbitraj işleminden bahsedebilmek için aynı ürünün düşük fiyatlı bir piyasadan alınıp yüksek fiyatlı bir piyasada satılarak risksiz bir şekilde kâr elde edilmesi ve işlem sonucunda ürünü satan tarafın (arbitrajcının) o ürüne ilişkin tüm yükümlülüklerinin sona ermesi gerekmektedir.

Bu itibarla, banka tarafından yapılan, belirli bir tarihte aynı anda birebir aynı ürünün opsiyon alım hakkının daha düşük fiyattan alınıp daha yüksek bir fiyata diğer bir piyasada satılması işlemi arbitraj muamelesi kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu işlemlere BSMV istisnası uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

Gerçek veya tüzel kişilerin yasal takip konusu olmuş tahsili gecikmiş alacaklarının tahsiline ilişkin yürütülen faaliyetler BSMV’ ye tabi midir?

(18.04.2014 tarih ve 1026 sayılı özelge)

BSMV mükellefiyeti bulunmayan şirket tarafından yapılan, gerçek veya tüzel kişilerin mal ve hizmet teslimlerinden doğan alacaklarının hukuki çerçevede düzenlenmiş temliknameler imzalanarak temlik alınması suretiyle yapılan tahsilat işlemleri BSMV’ nin konusuna girmediğinden, söz konusu hizmetlerin genel hükümler çerçevesinde genel oranda KDV’ye tabi tutulması ve hizmet bedeli üzerinden genel oranda KDV hesaplanması gerekmektedir. pwc


Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.