Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yeni Gelir İdaresi Özelgeleri (2015/7) PDF Yazdır e-Posta
18 Şubat 2015
Image

Vergi Usul Kanunu’nun 413. maddesi çerçevesinde, vergi durumları ve vergi uygulanması bakımından tereddüt edilen konular hakkında Gelir İdaresi’nden açıklama (özelge) istenebilmektedir.

Özelge talepleri için başvurular, Vergi Dairesi Başkanlığı bulunan illerde bu birimlere, bulunmayan illerde ise Defterdarlıklara yapılmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı merkezine doğrudan başvurma olanağı yoktur.

Özelge başvuruları, özelge talep formu ile yapılabilmekte, başvurulan birimler tarafından hazırlanan özelge taslağı GİB merkezine onay için gönderilmekte, onay süreci Özelge Komisyonu onayı ile sonuçlanmaktadır. Özelge Komisyonunca onaylanan özelgeler, otomasyon sistemi üzerinden yetkili birimlere aktarılmakta ve yetkili birimce imzalanarak özelge talep eden mükellefe gönderilmektedir.

Onaylanan özelgeler Gelir İdaresi’nin bütün yetkili birimlerinin görebildikleri bir havuza atılmakta ve özelge havuzunda örneği oluşan özelgeler için merkeze tekrar onaya gönderilmemektedir.

Gelir İdaresi’nce verilen özelgelerden özelliği olması nedeniyle seçilmiş olan bir kısmı zaman zaman Vergi Bültenleri’ ne konu edilmektedir.

Son zamanlarda verilen özelgelerden önemli bazılarının özeti aşağıda yer almaktadır.

1. Gelir Vergisi Kanunu

Taşerona hizmet karşılığında verilecek dairelere ilişkin kazancın vergilendirilmesi ne şekilde olur?

(27.08.2014 tarih ve 829 sayılı özelge)

Adi ortaklık tarafından yapılan inşaat işi ile ilgili olarak hizmet satın alınan kişilere bu hizmetlerinin karşılığı olarak verilecek dairelerin emsal bedelinin ortaklık kazancının tespitinde hasılat olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Öte yandan, dışarıdan alınan hizmetin karşılığı olarak verilen söz konusu dairelerin emsal bedeli, aynı zamanda alınan hizmetin bedeli olarak kabul edilir ve inşaat maliyetinin bir unsuru olarak dikkate alınır.

Adi ortaklık tarafından elde edilen kâr veya zararın adi ortaklığı oluşturan ortakların hisseleri oranında paylaştırılarak; kurumlar vergisi mükellefi ortak tarafından kurum kazancına dahil edilmek suretiyle, gerçek kişi ortak tarafından da ticari kazanca ilişkin genel esaslar çerçevesinde beyan edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Yurtdışındaki gerçek ve tüzel kişilere Türkiye'den verilen mühendislik hizmetleri için indirimden yararlanılabilir mi?

(27.05.2014 tarih ve 136 sayılı özelge)

İsviçre'de uçak üretimi yapan müşteriler için verilen mühendislik hizmetinin fiilen sunulması ve şartların da sağlanması kaydıyla, söz konusu mühendislik hizmeti nedeniyle 15.06.2012 tarihinden itibaren elde edilen kazançların % 50'si, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre geçici vergi döneminde de uygulanmak üzere kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilir.

Şirketçe ödenen mahkeme harcı, avukatlık ücreti ve faiz gider olarak dikkate alınabilir mi?

(25.04.2014 tarih ve 68 sayılı özelge)

Ödenen zarar, ziyan ve tazminatların gider olarak yazılabilmesi için, işle ilgili olması ve sözleşmeye, ilama veya kanun emrine bağlı bulunması şarttır. Ancak, kurumlar tarafından işle ilgili ödenen tazminatlar sözleşmeye, ilama veya kanun emrine bağlı bulunsa dahi, kurumların ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının kusurlarından kaynaklanan tazminatlar gider olarak dikkate alınamaz.

Ticari kazancın tespitinde "tahakkuk esası ilkesi" ve "dönemsellik ilkesi" olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağının veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, mahkeme kararına istinaden ödenen gecikme faizi, icra inkar tazminatı, yargı harcı ve diğer dava masraflarının işle ilgili olması, ilama bağlı bulunması ve kurumun kendisinin, yöneticilerinin ve çalışanlarının kusurlarından doğmamış bulunması şartıyla, fiilen ödendiği tarihler itibariyle kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.

2. Kurumlar Vergisi Kanunu

Mısır’daki şirkete verilen danışmanlık hizmetinin Amerika’daki merkeze fatura edilmesi durumunda Mısırdan yapılan ödemeler üzerinden yapılan stopaj Türkiye’de mahsup edilebilir mi?

(27.01.2015 tarih ve 524 sayılı özelge)

Şirketin personeli aracılığıyla Mısır’da mukim şirkete verilen danışmanlık hizmetine ilişkin faturanın grup şirketi olan ABD mukimi şirket tarafından düzenlenmiş olması ve Mısır mukimi şirketin ABD mukimi şirkete yaptığı ödemeler üzerinden tevkifat yapması durumunda, ödenen vergilerin Türkiye’de ödenen kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün değildir.

Yabancı ülke mukimine prodüksiyon ve yayın hizmeti karşılığı yapılan ödeme stopaja tabi midir?

(23.05.2014 tarih ve 1416 sayılı özelge)

Spor etkinliğin canlı yayınlanması amacıyla Portekiz mukimi firmadan alınan prodüksiyon ve yayın hizmetleri karşılığında yapılan ödemelerin Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Portekiz Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması’nın “Serbest Meslek Faaliyetleri”ni düzenleyen 14. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Anılan Anlaşma’nın Protokolü’nde;

“14 üncü Maddeye Ek

14 üncü maddenin 2 nci fıkrasına ilişkin olarak, bir Akit Devlet teşebbüsünün, diğer Akit Devlette bu Anlaşmanın 7 nci maddesi hükümlerine göre vergilendirilmeyi seçmesi durumunda, söz konusu gelir üzerinden bu diğer Devlette stopaj yoluyla alınan vergi, bu Anlaşmanın 7 nci maddesi hükümleri uyarınca bu gelir üzerinden hesaplanan vergiden indirilebilir.”

hükmü yer almaktadır.

Buna göre, Türkiye’ye gelmeksizin Portekiz’de icra edilecek serbest meslek hizmetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetler dolayısıyla elde edilecek gelirleri vergileme hakkı yalnız Portekiz’e aittir. Söz konusu hizmet faaliyetlerinin Türkiye’de icra edilmesi durumunda ise, adı geçen teşebbüsün bu faaliyetleri Türkiye’de bir işyeri vasıtasıyla icra etmesi veya Türkiye’deki faaliyetlerinin icra edildiği süre veya sürelerin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşması halinde, Türkiye’nin de bu faaliyetler nedeniyle elde edilen gelirleri vergileme hakkı bulunmaktadır.

Portekiz mukimi teşebbüsün Türkiye’de icra edeceği serbest meslek faaliyeti, bu teşebbüsün personelleri vasıtasıyla Türkiye’de yapacakları serbest meslek faaliyetlerini ifade etmektedir. Faaliyetin Türkiye’de icra edilmesi durumunda, yaptıkları serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumluları, tevkifat yükümlülüğünün doğduğu sırada, istihkak sahibi teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla Türkiye’de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmama durumunu bilemeyeceğinden söz konusu ödemeler üzerinden vergi tevkifatını yapmak durumundadırlar.

Portekiz mukimi teşebbüsün Türkiye’de serbest meslek icrası için kaldığı sürenin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşıp aşmadığının tespitinde; Türkiye’de birden fazla teşebbüse serbest meslek faaliyeti sunuluyorsa bu faaliyetlerin tamamı ve hizmetin Türkiye’ye gönderilen birden fazla personel vasıtasıyla icra edildiği durumda, bunların Türkiye’de toplam kalma süreleri dikkate alınacaktır.

Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye’de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için Portekiz mukimi şirketin Portekiz’de tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin Portekiz yetkili makamlarından alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya Portekiz’deki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

İtalya mukimi firmadan alınan, ekipman ve makine kullanım ve bakım hizmetlerine ilişkin yapılacak ödeme stopaja tabi midir?

(11.04.2014 tarih ve 369 sayılı özelge)

İtalya mukimi firmanın elemanları vasıtasıyla Türkiye’de yaptığı demiryolu ekipman ve makinelerin kullanım ve bakım hizmetleri karşılığında anılan firmaya yapılan ödemenin serbest meslek faaliyeti karşılığı yapılan bir ödeme olarak kabul edilerek tevkifata tabi tutulması gerekmektedir.

Faaliyetin Türkiye’de icra edilmesi durumunda, yaptıkları serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumluları, tevkifat yükümlülüğünün doğduğu sırada, istihkak sahibi teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla Türkiye’de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmama durumunu bilemeyeceğinden söz konusu ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapmak durumundadır.

Anlaşma’nın Türkiye’ye vergi alma hakkı tanıdığı durumlarda, Türkiye’de söz konusu serbest meslek kazançları üzerinden bu şekilde ödenecek vergiler; Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesine” ilişkin 23 üncü maddesinin 3 üncü fıkrası çerçevesinde İtalya’da mahsup edilebilecektir.

Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu İtalya mukimi firmanın İtalya’da tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin İtalya yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya İtalya’daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

Portekiz mukimi firmaya ödenen donanım, yazılım lisans ve teknik hizmet bedeli üzerinden tevkifat yapılması gerekir mi?

(15.07.2014 tarih ve 1874 sayılı özelge)

Türkiye mukimi şirket tarafından Portekiz mukimi şirketten ekipmanların satın alınması halinde yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç, ticari kazanç niteliği taşıyacağından, söz konusu kazancın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Portekiz Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının 7. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda, Portekiz mukimi firmanın Anlaşma’nın 5. maddesi kapsamında Türkiye’de bir işyerine sahip olmaksızın elde edeceği gelirleri vergilendirme hakkı Portekiz’e aittir. Bu gelirlerin Türkiye’de bulunan bir işyeri vasıtasıyla elde edilmesi durumunda ise bu işyerine atfedilen gelirle sınırlı olmak üzere Türkiye’nin de vergilendirme hakkı olacaktır.

Portekiz mukimi şirketten yazılım lisansı alınması halinde, şirket tarafından bir gayri maddi hak elde edilecek olup, Portekiz mukimi firmaya yapılacak söz konusu gayri maddi hak bedeli ödemeleri, Anlaşma’nın 12. maddesi kapsamında değerlendirilecek ve bu gayri maddi hak bedeli ödemelerinin gayrisafi tutarı üzerinden Anlaşma’nın 12. maddesinin 2. fıkrasına göre % 10 oranını aşmayacak şekilde vergi kesintisi yapılacaktır. Söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oran uygulanacaktır.

Portekiz mukimi şirketin sunduğu hizmetler, sağlanan hizmetin niteliğine göre gayri maddi hak veya serbest meslek olarak değerlendirilecektir. Portekiz mukimi şirketin sunduğu hizmet Anlaşma’nın 12. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen “gayri maddi hak bedelleri” tanımı kapsamına giren nitelikte bir hizmet ise bu hizmet karşılığı yapılan ödemeler, Anlaşma’nın 12. maddesi kapsamında değerlendirilecek ve Türkiye kaynaklı yapılacak olan ödemelerde yukarıda belirtildiği gibi vergi tevkifatı yapılacaktır. Bahse konu hizmetler “gayri maddi hak bedelleri” terimi kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte değilse Anlaşma’nın “Serbest Meslek Faaliyetleri”ni düzenleyen 14. maddesinin 2. fıkrası kapsamında ele alınacaktır.

Diğer taraftan, Portekiz mukimi şirket tarafından yazılım ile ilgili sağlanan teknik destek, bakım, danışmanlık vb. hizmetlerin, yazılım sözleşmesinde yer alması ve ayrı bir fiyat olarak belirtilmemesi durumunda, Portekiz mukimi firmaya yapılacak Türkiye kaynaklı ödemelerin, yine söz konusu Anlaşma’nın 12. maddesi kapsamında; söz konusu hizmetler için ayrı bir bedel belirlenmiş olması durumunda ise, bu hizmetlerin anılan Anlaşma’nın 14. maddesinin 2. fıkrası kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Söz konusu Anlaşma’nın 14. maddesinin 2. fıkrasına göre, Portekiz mukimi şirketin Türkiye’ye gelmeksizin Portekiz’de icra edeceği serbest meslek hizmetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız Portekiz’e aittir. Söz konusu hizmet faaliyetlerinin Türkiye’de icra edilmesi durumunda ise adı geçen teşebbüsün bu faaliyetleri Türkiye’de bir işyeri vasıtasıyla icra etmesi veya Türkiye’deki faaliyetlerinin icra edildiği süre veya sürelerin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşması halinde, Türkiye’nin de bu faaliyetler nedeniyle elde edilen gelirleri vergileme hakkı bulunmaktadır.

Portekiz mukimi teşebbüsün Türkiye’de icra edeceği serbest meslek faaliyeti, bu teşebbüsün personelleri vasıtasıyla Türkiye’de yapacakları serbest meslek faaliyetlerini ifade etmektedir. Faaliyetin Türkiye’de icra edilmesi durumunda, yaptıkları serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumluları, tevkifat yükümlülüğünün doğduğu sırada, istihkak sahibi teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla Türkiye’de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmama durumunu bilemeyeceğinden söz konusu ödemeler üzerinden vergi tevkifatını yapmak durumundadırlar.

Portekiz mukimi teşebbüsün Türkiye’de serbest meslek icrası için kaldığı sürenin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşıp aşmadığının tespitinde; Türkiye’de birden fazla teşebbüse serbest meslek faaliyeti sunuluyorsa bu faaliyetlerin tamamı ve hizmetin Türkiye’ye gönderilen birden fazla personel vasıtasıyla icra edildiği durumda, bunların Türkiye’de toplam kalma süreleri dikkate alınacaktır.

Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye’de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.

Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerine göre Türkiye’de vergi ödenmesi durumunda ödenen bu vergiler, Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ne ilişkin 23. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi çerçevesinde Portekiz’de hesaplanacak vergiden mahsup edilebilecektir.

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için Portekiz mukimi söz konusu şirketin Portekiz’de tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin Portekiz yetkili makamlarından alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya Portekiz’deki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

Teşvik belgesi eki global listede yer almayan harcama kalemleri için yatırıma katkı tutarı hesaplanır mı? İndirimli kurumlar vergisi uygulaması için YMM Raporu gerekir mi?

(27.05.2014 tarih ve 138 sayılı özelge)

2009/1 no.lu Tebliğin “Teşvik belgesi kapsamında değerlendirilmeyen harcamalar” başlıklı 9. maddesinde; teşvik belgesi kapsamında değerlendirilmeyen harcamaların sektörel özelliklerin dikkate alınarak belirleneceği hususuna yer verilmiş olup, yatırım teşvik belgesi ekinde yer alan global listede bulunmayan harcama kalemlerinin yatırıma katkı tutarına dahil edilmemesi gerekmektedir.

Ayrıca; indirimli kurumlar vergisi uygulamasından faydalanabilmek için YMM Raporu arandığına ilişkin vergi mevzuatında hüküm bulunmamaktadır.

Tam bölünme durumunda bölünen şirketin sermaye düzeltmesi olumlu farkları, yasal yedekler, özel fonlar ve geçmiş yıl karları işletmeden çekilmiş sayılır mı?

(11.04.2014 tarih ve 863 sayılı özelge)

Bölünme işleminin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. maddeleri çerçevesinde yapılması halinde, sadece bölünme tarihine kadar elde edilen kazançlar vergilendirilecek olup bölünmeden doğan kârlar hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.

Öte yandan, tam bölünme sonucunda kurulacak şirketlerin, bölünen şirketin aktif ve pasifinde yer alan kalemleri bölünme tarihindeki kayıtlı değerleri üzerinden devralmaları ve aynen bilançolarına geçirmeleri gerekeceğinden, sermaye düzeltmesi olumlu farkları, yasal yedekler, özel fonlar ve geçmiş yıl karları da kayıtlı değerleriyle yeni kurulacak şirketlere devrolunacak ve bu işlem işletmeden çekiş olarak değerlendirilmeyerek vergiye tabi tutulmayacaktır.

Ancak devralan şirketlerde, sermaye düzeltmesi olumlu farkları, yasal yedekler, özel fonlar ve geçmiş yıl karlarının, bir başka hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi ya da sermaye azaltımına gidilmesi halinde, bu işlemlerin yapıldığı tarihte işletmeden çekiş olarak değerlendirilecek ve hesabın niteliğine göre vergilendirme yapılacaktır.

Ayrıca, bölünme tarihindeki aktif ve pasifteki artış veya azalışların da dikkate alınmak suretiyle devredilen varlıklara karşılık iktisap edilen hisselerin ortaklara, şirketteki hisselerine isabet eden servet değeri ile orantılı olarak dağıtılması gerekmektedir.

Yurt dışında verilen kontrol ve danışmanlık hizmetleri karşılığında alınan bedeller kurumlar vergisinden istisna edilebilir mi?

(11.04.2014 tarih ve 872 sayılı özelge)

Cami restorasyon uygulaması işlerine ilişkin yapılacak tüm alt ve üst yapı işlerinin kontrol ve danışmanlık hizmetinin teknik hizmet olarak kabul edilmesi mümkün olup, söz konusu işin yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilciler aracılığıyla yapılması şartıyla, bu işlerden elde edilerek Türkiye’deki genel netice hesaplarına intikal ettirilecek olan kazancın, Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-h bendi uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Birden fazla Yatırım Teşvik Belgesi bulunması durumunda indirimli kurumlar vergisi uygulaması nasıl yapılır?

(14.07.2014 tarih ve 108 sayılı özelge)

İki adet Yatırım Teşvik Belgesine bağlı yatırımdan kazanç elde edilmesi durumunda, her iki kazanca da yatırım teşvik belgesinde belirtilen oranlarda indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkündür.

İlgili dönem safi kurum kazancının, 2009/15199 ve 2012/3305 sayılı BKK’ya göre düzenlenmiş iki ayrı yatırım teşvik belgesi kapsamında bir hesap döneminde elde edilen toplam kazançtan düşük olması halinde, her iki yatırım teşvik belgesi kapsamında ayrı ayrı elde edilen kazancın bu yatırımlardan elde edilen toplam kazanca oranının safi kurum kazancına uygulanması suretiyle, bu teşvik belgelerinde yer alan indirim oranlarına göre indirimli kurumlar vergisi uygulanması gerekmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinin dördüncü fıkrası hükmünün uygulanmasında, indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın işletme bütünlüğü içinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olduğu hallerde kazanç ayrı hesaplarda takip edilecek, kazancın bu şekilde belirlenmesine imkan bulunmayan hallerde ise kazanç oranlama yapılmak suretiyle tespit edilecektir. Dolayısıyla indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanacak kazancın oranlama yapılmak suretiyle belirlenmesi seçimlik bir hak olmayıp indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın şirket tarafından tespit edilmesi esastır.

Almanya mukimi şirketten kiralanan makine için ödenen bedel kurumlar vergisi tevkifatına tabi midir?

(24.04.2014 tarih ve 1171 sayılı özelge)

Hidrolik su altı kazık çakımı yapan makine kiralayan Almanya mukimi Şirketin, bu kiralama karşılığında elde ettiği gelirler, iki ülke arasında yürürlükte olan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nın 12. maddesinin (3) numaralı bendine göre sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı veya kullanım hakkı karşılığı elde edilmiş olduğundan, gayrimaddi hak bedeli mahiyetinde olup Almanya mukimi şirkete yapılacak ödemeler üzerinden anılan Anlaşmanın 12. maddesinin (2) nolu bendine istinaden % 10 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.

Almanyadan alınan serbest meslek hizmeti nedeniyle yapılan ödeme kurumlar vergisi tevkifatına tabi midir?

(15.04.2014 tarih ve 51 sayılı özelge)

Alman firması tarafından verilen mühendislik hizmetlerinin firmanın kendi çalışanları veya teşebbüs tarafından bu amaçla görevlendirilen diğer personel aracılığıyla gerçekleştirilmesi ve bu hizmetlerin Türkiye’de herhangi bir 12 aylık dönemde toplamda altı ayı aşan sürelerde devam etmesi halinde, Türkiye’de bir işyeri oluşacak ve bu hizmetlerden elde edilen kazançlar iç mevzuatımız hükümleri çerçevesinde Türkiye’de vergiye tabi tutulacaktır.

Diğer taraftan, Türkiye’de icra edilen söz konusu mühendislik hizmetleri dolayısıyla elde edilen gelirlerin iç mevzuatımız hükümleri çerçevesinde vergi tevkifatına tabi tutulması halinde, tevkifat yapmak zorunda olan vergi sorumluları, tevkifat sorumluluğunun doğduğu sırada, istihkak sahibi teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla toplam altı aylık süre içerisinde kalıp kalmama durumunu bilemeyeceklerinden, diğer bir ifadeyle, Alman mukimi firmanın aynı dönemde Türkiye’de başkalarına da hizmet verebileceği ihtimali dikkate alınarak, anılan ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapmaları gerekmektedir.

3. Katma Değer Vergisi Kanunu

Taşerona hizmet karşılığında verilecek dairelerin teslimi KDVye tabii midir?

(27.08.2014 tarih ve 829 sayılı özelge)

Adi ortaklık tarafından yaptırılan inşaat işleri ile ilgili olarak hizmet satın alınan kişilere, hizmet karşılığında verilecek dairelerin emsal bedeli üzerinden 2007/13033 sayılı Kararnamede yer alan düzenlemeler gereğince, teslim edilecek dairelerin 150 m2’nin üzerinde olması halinde % 18; 150 m2’nin altında olması halinde ise % 1 oranında KDV hesaplanması gerekmektedir.

Öte yandan, dışarıdan alınan hizmetin karşılığında verilen söz konusu dairelerin emsal bedelinin aynı zamanda alınan hizmetin bedeli kabul edilmesinden dolayı, hizmeti ifa eden firma tarafından düzenlenecek faturalarda, söz konusu hizmete 2007/13033 sayılı Kararname eki listelerde yer verilmediğinden % 18 oranında KDV hesaplanması gerekmektedir.

Almanya mukimi şirketten kiralanan makine için ödenen bedeller üzerinden katma değer vergisi hesaplanması gerekir mi?

(24.04.2014 tarih ve 1171 sayılı özelge)

Yurtdışından makine kiralanması nedeniyle Almanya mukimi firmaya ödenecek kira bedeline, bu işlemle ilgili kurumlar vergisi kesinti tutarı da dahil edilmek suretiyle bulunacak toplam tutar üzerinden % 18 oranında KDV hesaplanması ve hesaplanan verginin 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir. Diğer yandan beyan edilerek ödenen KDV, 1 no.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir.

4. Vergi Usul Kanunu

Taşerona hizmet karşılığında verilecek dairelere ilişkin belge düzeni ne olacaktır?

(27.08.2014 tarih ve 829 sayılı özelge)

Adi ortaklık tarafından yapım sözleşmesine istinaden taşeron firmaya yaptırılan hizmetler karşılığında verilecek dairelerin emsal bedelinin ortaklık kazancının tespitinde hasılat olarak kabul edilmesi ve inşaat maliyetinin bir unsuru olarak dikkate alınması gerektiğinden hizmet bedeli karşılığında taşeron firmaya fatura düzenlenmesi, taşeron firmanın ise verdiği hizmetler karşılığında aldığı dairelerin emsal bedeli üzerinden fatura düzenlemesi gerekmektedir.

5. Diğer Vergi Kanunları

Ar-Ge faaliyetlerinin yürütüleceği bina için ödenen kira bedelleri ile yapılan özel maliyet bedeline ilişkin hesaplanan amortismanlar Ar-Ge harcaması olarak değerlendirilebilir mi?

(11.04.2014 tarih ve 873 sayılı özelge)

Ar-Ge Merkezi Belgesinin düzenlendiği tarihten itibaren;

- Genel işletme giderleri üzerinden belli kıstaslara göre hesaplanmayan ve münhasıran Ar-Ge merkezi için ödenen kira bedellerinin genel gider kapsamında,

- Ar-Ge merkezi olarak kullanılacak binada yapılacak düzenlemelere ilişkin özel maliyet bedelleri için hesaplanan itfa paylarının ise amortismanlar kapsamında

Ar-Ge indirimine konu edilmesi mümkündür.

Yukarıda özetlenen özelgeler ile diğer çok sayıda özelgenin tam metnine www.gelirler.gov.tr internet adresinin mevzuat bölümünden ulaşabilirsiniz. pwc


Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.