Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Dahilde İşleme Rejimi çözüm bekliyor! PDF Yazdır e-Posta
23 Temmuz 2012
Image

Hazır giyim sektöründe 'Dahilde İşleme Rejimi' (DİR) sancısı yaşanıyor. Yıllardır DİR belgesini kapatırken, yan sanayicinin ismini yazmayan firmalar, 6 aydır geçmişe dönük inceleniyor.

Türkiye'nin, Gümrük Birliği'ne girdiği 1996'da yürürlüğe koyduğu Dahilde İşleme Rejimi (DİR), 17 yıl sonra hazır giyimcilerin başını ağrıtmaya başladı. İhracat yapan firmaların yurtdışındaki nispeten ucuz hammadde’ ye ulaşması için çıkartılan DİR, 'ihracatçı firmaların gümrüksüz olarak ithalat yapması, karşılığında da getirdiği hammadde ile üretilen ürünleri ihraç etmesi' sistemini içeriyordu. Bu sistemle ucuz hammaddeye vergisiz ulaşan ihracatçının dünya piyasalarındaki rekabet şansını yükseltmesi amaçlanıyordu.

http://www.dunya.com/d/other/dirresim.jpg

Ancak zaman içinde, DİR kapsamında gümrüksüz olarak getirilen bu mallar ve bu mallarla üretilen ürünler iç piyasaya da sürüldü. Suiistimaller nedeniyle, sistem tartışılır hale geldi. Suiistimallere karşı alınan önlemler ise son zamanlarda sertleşti ve gerçek anlamda ihracat yapan firmaları sıkıntıya sokmaya başladı. İhracatçılar bir yandan bu suiistimallerin gölgesi altında ihracat yapmakla uğraşırken, bu kez DİR belgesinde yer alması gereken "yan sanayici" ismi ihracatçıların başını ağrıtmaya başladı. Şöyle ki; hazır giyim ihracatçıları yurtdışından hammadde alırken 2 yıllık DİR belgesi alıyor. Bu belgeyi alırken, hangi şartlarda nereye ihraç edeceğini, Türkiye'de bu malın örme, boyama gibi yan sanayici işlerini kimlere yaptıracağını beyan ediyor. DİR belgesini kapatırken de belgedeki 44'üncü haneye yan sanayicinin ismini yazıyor. Ancak iki yıllık süreç içinde aynı yan sanayici ile çalışmaktan çeşitli nedenlerle vazgeçmiş olabileceği için 44'üncü hanede yan sanayicinin isminin yazılıp yazılmadığı bakanlık tarafından da dikkate alınmıyordu.  Ta ki, altı ay öncesine kadar. DÜNYA' nın edindiği bilgiye göre mevzuattaki bu zorunluluk İhracatçı Birliği Teşvik Uygulama Şubesi'ndeki bir uzman tarafından farkediliyor ve bakanlığa yazılan bir yazı ile yan sanayicilerin isminin yer almadığı bildiriliyor. İşte hazır giyim ihracatçıları bugün bu sorunla ciddi şekilde uğraşmak zorunda kalıyor. Firmaların DİR belgesi kapatılmazken bazıları ile dava aşamasına gelinmiş durumda. Üstelik incelemeler geçmişe dönük olarak yapılıyor. Ve bu tip davalar ağır ceza mahkemelerinde görülüyor.

3 binden fazla dosya

Edinilen bilgiye göre, sadece Halkalı Gümrük Bölge Müdürlüğü'nde 3 binden fazla dosya bu sorunu içeriyor ve sorunlu firma sayısı her geçen gün artıyor. Firmaların gümrük müşavirleri ise konuyu bir mektupla gümrük müdürlüklerine iletti ve eksik olan yan sanayici isminin yazılması için talepte bulundular. Halkalı Gümrük Bölge Müdürlüğü elinde yeterli eleman olmadığını belirterek, konuyu İstanbul Bölge Müdürlüğü'ne sevketti. Şimdi bölge müdürlüğünden gelecek cevap bekleniyor. Ancak dosyalar teslim edildiği ve teslim edilen dosyada değişiklik olamayacağı için buradan bir sonuç çıkması pek mümkün görünmüyor.

İşte bu noktada isyan eden hazır giyimciler, DİR'in artık uygulanamaz hale geldiğini belirterek, Ekonomi Bakanlığı'nın bürokratları ile önceki cuma günü biraraya geldi ve bu sorunun çözümü için görüşmeler yaptı. İhracatçılar, bu zamana kadar yan sanayicinin isminin yazılmamasının bir sorun olmadığını ancak istenmesi halinde bundan sonraki işlemlerde yan sanayicilerin isminin yazılabileceğini söyledi. Gözler ise Ekonomi Bakanlığı bürokratlarına çevrildi.

Artık DİR kapsamında ithalat yapmaktan çekinmeye başlayan ihracatçıların tıkanma noktasına gelen bu sorunun çözümü için Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'la görüşeceği belirtiliyor.

Fire de sorun yaratıyor

 

Hazır giyimcilerin bir başka sorunu da fire. Hazır giyimcilerin hammaddeleri arasındaki en büyük kalemleri, kumaş ve iplik oluşturuyor. Yurtdışından DİR kapsamında getirilen bu ürünler, hazır giyimciler tarafından işleniyor ve katma değerli bir ürün olarak ihraç ediliyor. Ancak bu işlem sırasında kumaştan bazı fireler veriliyor. Örneğin 100 metrelik bir kumaşın bu işlemlerden sonra 75-80 metresi kullanılabiliyor. Bazı ürünlerde fire oranı yüzde 35'leri buluyor. Yani 100 metrenin 65 metresi ancak kullanılıyor. Devlet ise en fazla yüzde 20'lik fireyi kabul ediyor. Yani 100 metre kumaş ithal edildikten sonra bunun 80 metrelik kısmının kullanıldığını varsayıyor ve bu kadarlık ihracat yapılmasını istiyor.

Hazır giyimcilerin en önemli sorunu bu noktada başlıyor. Şöyle ki; kumaş ithal eden firma yüzde 35'lik fire vermişse toplam kumaşın yüzde 15'lik kısmını ne yaptığının hesabını vermek zorunda kalıyor. Çoğu firma bunun hesabını veremediği için haklarında davalar açılıyor ve iş hapis cezasına kadar varıyor.

İş dünyası ne diyor ?

'DİR kullananlar ağır cezada yargılanıyor '

DİR'in işlerliğinin tartışıldığını savunan İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Başkanı Hikmet Tanrıverdi DİR'in artık çalışmaz duruma geldiğini söyledi. Tanrıverdi, "Konfeksiyoncular için DİR'i kullanmak suç işlemekle eşdeğer bir noktaya geldi. Sistem artık işlemez durumda. Birçok firmamız da bu yüzden mahkemelik. Suçsuz oldukları halde ağır cezada yargılanıyor. DİR'i kullanan firma mahkemeye gitmeyi de göze alıyor" açıklamasını yaparken bürokrasinin azaltılması gerektiğine dikkat çekti. Tanrıverdi, kumaş alanların yüzde 80'inin problem yaşadığını belirtti ve yaşanan sıkıntılarla ilgili "Bugün metal sektöründe 1 ton giriyorsa 1 ton da çıkıyor ama tekstil sektöründe 1 ton girip 1 ton çıktığı zaman kabul edilmiyor. Boyadan, terbiyesine kadar kumaşta birçok değişken var. Bu da ihracatçıyı sıkıntıya sokuyor. Yan sanayici firmanın adını gümrük çıkış beyannamesine yazmadığı için firmalar ciddi şekilde cezalarla karşılaşıyor. Geriye dönük de karşınıza her an başka bir problem çıkabiliyor. İplik alıp çorap yapan için problem yok belki ama kumaş alıp, kumaşta değişiklik yapanın yüzde 80'i problem yaşıyor" dedi.

Tanrıverdi, hazır giyim sektörü için DİR'in alternatifi olmadığını kaydederek, "Hazır giyimde arta kalan kumaş parçaları, hurda gibi para etmiyor. Ortadan kaldırmak için bile para veriyorsunuz. Geçmiş dönemde bunlarla ilgili sıkıntılar da çıktı. Hele ki gümrük vergilerinden sonra. Ancak zorlaştırmaktan ziyade kolaylaştırmak lazım. Üç-beş tane kötü niyetli insanlar yüzünden sistemi kilitlediğinizde bu sefer gerçek ihracatçı işini yapamıyor. Cezalar kötü niyetli davrananlar için ağırlaştırılmalı" diye konuştu.

'Ek vergilerden para kazanan dalavereciler var '

 

TGSD Başkanı Cem Negrin, DİR'in hazır giyimci için gittikçe zor bir hale getirildiğini belirtti. "DİR'le mal alan ve ihracata yansıtmayan bazı dalavereciler olduğu söyleniyor. Vardır da... Onların yüzünden tüm sektörü cezalandırmak doğru olmaz" diyen Negrin, kumaşlara getirilen vergilerin şark kurnazları doğurduğunu söyleyerek, "Kumaşlara getirilen vergiler yüzde 50'lere dayanıyor. Bazıları o yüzde 50'den nasıl para kazanırımın peşinde koşup, ihraç kaydıyla firmalar kurup, firmaların bir şekilde kapanışlarını yapmadan içeriye satıyor. Bu da piyasaya ve ihracatçılara zarar veriyor" diye konuştu.
Üreticinin artık "DİR'i kullanmasam daha iyi" dediğini kaydeden Negrin, "DİR'in amacı hazır giyim ihracatçıların işini kolaylaştırmaktı. Bu, o kadar çok zorlaştırıldı ki artık ihracatçı DİR kapsamında kumaş alıp ihraç edeyim düşüncesi yerine hiç yapmasam daha iyi demeye başladı. Bu ihracat açısından iyi bir gelişme değil. Aynı zamanda müşteri de yani yabancılar da Türkiye'ye soğuk bakmaya başlıyor. Sektörde en azından 10 yıllık olan firmaların ve gerçekten ihracat yapanların işini kolaylaştırmak lazım" dedi.

'Sistemin gerçek ihracatçıyı kollaması gerekir'

 

DİR'de yan sanayicinin ismi yazılmadığı için sorun yaşayanlardan biri de İHKİB eski Başkanı ve Teneks Tekstil ortaklarından Nuri Artok. "Birkaç kötü örnek yüzünden bütün sektör zan altında olmamalı" diyen Artok, DİR nedeniyle yaşadıklarını şöyle anlattı: DİR'de zaman zaman keyfi uygulamalar da yapılıyor. Mesela gümrük çıkış beyannamesine yan sanayicinin adını yazmamışsanız, belge kapatılmadan bekliyor. Gümrüklerde ve İhracatçı Birlikleri'nde bu yüzden bekleyen firmalar var. Bizim de başımıza bu geldi. 35 yıldır bu sektörün içindeyim, 22 senedir bir şirketin ortağıyım. 30-35 milyon dolar ciro yapıyorum. Ama 700 bin dolarlık mal getirmişim. O malı da geçen yıl pamuk fiyatları çok yükseldiği ve içeride iplik pahalandığı için dışarıdan iplik almıştım. Bunu da 4 milyon euroluk bir ihracatı kurtarabilmek adına yaptım. Çünkü yerli iplikle fiyat tutturamıyorduk. Ama gümrük çıkış belgesine yan sanayicinin adını yazmamışım, şimdi belgeler kapanmıyor. Yargı aşaması henüz yok ama olay yargıya taşınırsa ben de karşı dava açarım. Eskiden bu işler faturalar üzerinden takip edilir kapatılırdı. Şimdi yan sanayicinin isminin yazılması zorunluluğu getirildiği için böyle bir durumla karşı karşıya kaldık. Hala çözemiyoruz. Halbuki sistemin gerçek ihracatçıyı kollaması lazım.

'DİR yüzünden fabrikalar kapanıyor'

Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası (TTSİS) Başkanı Halit Narin, DİR'e tamamen karşı olanlardan. "Ne demek Dahilde İşleme Rejimi, Dahilde İşlememe Rejimi getirilmeli" diyerek sistemin işlerliğinin kalmadığını belirten Narin, DİR'in daima dejenere edildiğini ve ihracatı artırmak yerine fabrikaların kapanmasını kolaylaştırdığını söyledi. Narin, "Temelden itibaren hep yanlış yapılmış. Yanlışlar sanayiciyi teşvik edeceği yerde yatırım yapamaz noktaya getirmiştir. Birçok sektörde üretim ve yatırım sistemini teşvik etmek yerine durdurmuş veya vazgeçirmiştir. Bu yüzden Dahilde İşlememe Rejimi'ni müdafaa etmeliyiz. Bu paranın Türkiye için bir kayıp olduğu kabul edilirse, o zaman DİR'in ne için getirildiğinin kriterleri tekrar gözden geçirilmeli. Gerekirse parasal dayanakları olan fevkalade ağır şartlar ve cezalar getirilmeli. Türkiye'deki müteşebbislerin ki dünyanın en iyi müteşebbisleri Türkiye'dedir, önü açılsın ve daha çok yatırım yaparak katkıda bulunsun" diye konuştu.

'DİR'le aldığını ihraç eden sorun yaşamaz'

 

DİR'de en büyük problemin fire sorunu olduğunu kaydeden Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, DİR'le ithal edilen malın ihracata yansıtıldığı takdirde sorun olmayacağını belirtti. Konukoğlu, "Bütün problem ithal edilen malın iç piyasada satılmasından kaynaklanıyor. Aldığınız malı ihraç ederseniz kimseye bir şey olamaz. İç piyasada satarsanız ceza da alırsınız, zorluk da yaşarsınız. 1 ton kumaş getirdiyseniz, ne kadar kumaş çıkacağı bellidir. Geri dönüştürmede de kumaşın parçalarını ispat ederseniz sorun yok. DİR amacına uygun olarak kullanılırsa problem yaşanmaz" diye konuştu.

'Kumaşın%20'si çekiyor, üretici karalar bağlıyor '

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçılar Birliği (İDMİB) Başkanı Lemi Tolunay da deri sektörünün DİR'le bir problem yaşamadığının altını çizerek hazır giyim sektörü için şu değerlendirmeyi yaptı: Hazır giyim için en önemli sorunun 'fire sorunu' olduğunu duyuyoruz. 100 metre kumaş getiriyorsunuz, kumaşı imalatta yıkamalı olarak kullanıyorsunuz. Kumaş 80 metre kalıyor, yani yüzde 20 çekiyor. Trend gereği gelen malzemelerin büyük kısmını da yıkamalı kumaşlar oluşturuyor. Bunlar, aşınmış, giyilmiş efekti verilen kumaşlar. Yeni trendlerin İtalya'dan çıktığı düşünülürse, muhtemelen oradan gelen bir kumaş. Türkiye'de Ar-Ge'si yapılıncaya kadar muhakkak ithal ediliyor. Üreticiler bu konuda büyük sıkıntılar yaşıyor.

http://www.dunya.com/dahilde-isleme-rejimi-cozum-bekliyor-160421h-p7.htm

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.