Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Türk Ticaret Kanunu netleşti eleştirilen maddeler değişiyor PDF Yazdır e-Posta
20 Mayıs 2012

http://img1.zaman.com.tr/2012/05/20/bakan-yazici.jpg

Türkiye, büyüyen ekonomisi ve dünyanın dört bir yanına ihracat yapan şirketleriyle küresel bir aktör haline geldi.

Bu gelişmeye paralel olarak, ticarî hayata dar gelen Türk Ticaret Kanunu da değiştirilerek günün şartlarına uygun hale getirildi. 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek düzenlemeyle ilgili tartışmalar sürerken, Zaman Gazetesi, Ortak Akıl Toplantısı'nda konuyu masaya yatırdı. Yeni kanunla ilgili eleştirilerini dile getiren iş dünyasının temsilcileri, özellikle her şirketin internet sitesi kurma mecburiyeti, şirket bilgilerinin bu siteden yayınlanması, bazı suçlara hapis cezası getirilmesi ve bütün işletmelere bağımsız denetim getirilmesi konusunda endişelerini dile getirdi. Sorulara tek tek cevap veren Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, kendilerinin de bazı aksaklıkları tespit ettiklerini, taraflardan gelen talep ve eleştiriler doğrultusunda değişiklikleri yaparak, yasayı tatile girmeden Meclis'ten geçireceklerini söyledi. "Ticaret Kanunu, ticaret erbabının ticarî faaliyetini yürüteceği otobandır." diyen Bakan Yazıcı, işletmelere, 1 Temmuz'a kadar hazırlıklarını tamamlamaları çağrısında bulundu.

1 Temmuz'da yürürlüğe girmesi planlanan yeni Türk Ticaret Kanunu üzerindeki tartışmalar sürerken, ekonomi dünyasının temsilcileri yasayı Zaman Ortak Akıl Toplantısı'nda masaya yatırdı. Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı' nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen programda işadamları, kanunu ticarî hayat için önemli bir adım olarak değerlendirirken, bazı maddeler konusunda endişelerini dile getirdi. Moderatörlüğünü Zaman Ekonomi Editörü Turhan Bozkurt'un yaptığı toplantıda Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, gelen talepler doğrultusunda kanunda gerekli değişiklikleri yapacakları müjdesini verdi.

Ekrem Dumanlı (Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü): Ortak akıl toplantıları Zaman Gazetesi tarafından geleneksel hale getirildi. Birçok sektör toplantılarımız oldu. Çok özel alanlarda yoğunluklu toplantılarımız oldu. Burada genel uyguladığımız metot, konunun enine boyuna ve derinlikli bir şekilde konuşulmasını sağlamak. Daha sonra bunu günlük yayına olabildiğince geniş, teferruatlı aktarmak. Herkesin istifadesine açık, ama özellikle ihtisas alanlarında çalışan ama konuya çok yakından ilgi duyan insanların elde edeceği bilgileri sağlamak. Kamuoyunda tartışma platformu oluşturmak. Bunu gazetede daha sonra bir ihtiyaç hâsıl olursa kitapçık haline getirip ilgili kişi, kurum ve kuruluşlarla paylaşmak gelenek haline geldi. Bundan önceki toplantılarımız gibi bu toplantının da çok verimli olacağına inanıyorum.

 

 

Turhan Bozkurt (Zaman Ekonomi Editörü): 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu'yla ilgili kamuoyunda bazı itirazlar olsa da aslında ciddi ölçüde bir reform olduğunun altı çiziliyor. Yapılmış olan bir anketi sizinle paylaşmak istiyorum. Turkticaret.net sitesinin şirket yöneticileri, yönetim kurulu başkanları ve hukukçuların, denetçilerin olduğu bir anket grubuyla yapılan ankette birbirleriyle çelişen sonuçlar var. Dolayısıyla kafa karışıklığı var. 'Yeni TTK hakkında hangi düzeyde bilgi sahibisiniz?' sorusuna 104 kişi 'Orta' düzeyde, 64 kişi ise 'Çok' bilgi sahibi olduğunu söylüyor. O kadar tartışılmasına rağmen detaylı anlamda bilen kişi sayısı aslında az. Ciddi ölçüde bilgi eksikliği var. 'Kanun 1 Temmuz'da yürürlüğe girmeli m?' sorusuna yüzde 47'si 'evet' derken, yüzde 53'ü 'Hayır' cevabı vermiş. Tüm bu tabloya baktığımızda ortaya çıkan tablonun yüzde 69 oranında olumlu olduğu görülüyor. İş âleminde ortaya çıkan sonuçlar da bunlara çok yakın. Bugün burada bunları tartışacağız. Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı'nın da kanunla ilgili kamuoyuna yaptığı açıklamalar üzerine, haklı itirazlar üzerine gelen dönüşler için çalışmalar yapıldığını dile getirmişti. Bu toplantı bunların daha da somutlaştığı bir toplantı olacak.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı: Yeni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili bu toplantıyı düzenlediği için Zaman Gazetesi'ne teşekkür ediyorum. Ülkemizde bütün ekonomik aktörlerin temsil edildiği faydalı bir toplantı. Burada konuşulan bütün hususlar Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yeniden güncellenecektir diye düşünüyorum. Ancak, bu yasa Parlamento'nun, Türkiye'nin bir başarısıdır. Bu kanun üç günde Meclis'te grubu bulunan siyasî partilerinin ittifakıyla çıktı. Burada 1535 maddelik Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu halinde. Sadece Borçlar Kanunu için bile 3 yıl bile gerekebilirdi. Teknik yönü olan bu kanun üzerinde değişiklik teklifi olmadan kabul edilmesi bile büyük bir başarıdır. Çatı örgütlerin temsilcileri ve hükümet bir araya gelerek konuştu. 'Tasarıyı 1,5 yılda çıkaralım, şayet düzenlenmesi gerekiyorsa bunlar ele alınsın.' dedik. Yasama organları abesle iştigal etmez. Durup dururken, ihtiyaç yokken kanun yapmaz. Düzenlemeleri ihtiyaçlar belirler. Hedefimiz insanımızın hayatını kolaylaştırmak. Rekabet gücünü geliştirmek, şeffaflığı artırmak. Ama bunlarla ilgili elbette yapılar oluşturulacak.

Artık Türkiye'de mesafeler kısalmış. Keskin bir rekabet var. İnsanlar habire üretiyor. Ürettiğinizi pazarlayacaksınız. Bunun için de dış pazar gerekiyor. Onlarla aynı arenada üretim yapacak tacirlerle aynı enstrümanları kullanmak zorundalar. Şirketlerinizi onlarla mücadele edecek yapıya kavuşturmalısınız. Biz bu kanunla alakalı olarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, TOBB ve TÜRMOB ile birlikte 13 bölgede bilgilendirme çalışması planladık. 10 tanesini gerçekleştirdik. Bunun ötesinde meslek odalarımız, STK'larımız, şirketlerin ve grupların yazılı olarak eleştirilerini bize iletti. Biz bunları değerlendirip 8 başlık altında toparladık. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

Birincisi, tacirler tarafından kullanılan her türlü kâğıt ve belgede kullanılması zorunlu olan bilgilerin fazla olduğu. 39. ve 51. maddelerle ilgili. İkincisi, tutulması zorunlu olan ticarî defterlerin, açılış onaylarının hangi sürede yaptırılacağının kanunda belirlenmiyor olması. Bu defterlerin tümünün kapanış onayına tabi tutularak defter sayısının artırıldığı. Üçüncüsü, muhasebe defterlerinin tutulmasının ve finansal tabloların belli standartlara göre tutulmasının KOBİ'lere getireceği sıkıntılar. Dördüncüsü, şirket ortaklarının şirkete borçlanmasının yasaklanması. Ve bununla ilişkili yaptırım eleştirisi var. Beşincisi, birden fazla yönetim kurulu üyesi olan şirketlerde yönetim kurulunun en az dörtte birinin yüksekokul mezunu olması şartının getirilmesi. Altıncısı, şirket ölçeklerine bakılmaksızın bağımsız denetim getirilmesi. Bağımsız denetçinin olumsuz rapor vermesi durumunda 4 işgünü içinde yönetim kurulunun istifa şartının getirilmesi. Yedincisi, yeni TTK'da cezaların ağır olduğu. 'Ekonomik suça ekonomik ceza' ilkesine aykırı düştüğü. Sekizincisi, şirket ölçeklerine bakılmaksızın internet sitesi oluşturulması yükümlülüğü getirildiği ve bu sitede özellikle ticarî sır niteliği taşıyan bilgiler ile finansal tabloların yayınlanması yükümlülüğü.

Bu eleştiriler çok doğal. 11 yıldır üzerinde çalışılıyor. Ekonomik aktörlerinin tamamı dinleniyor.

Cezalar kısmına gireyim. Kamuoyunda, sanki mevcut kanunda hiç ceza öngörülmemiş, yeni kanunla ilk defa yaptırım getiriliyor algısı var. 6762 No'lu kanunda 4 bin ila 73 bin lira para cezası var. Bugünkü kanunun 66 maddesinde ticarî defter tutulmaması durumunda 3 milyon liradan 30 milyona kadar ceza var. Biz 5252 No'lu uyum kanunuyla bunu yeniden düzenlemişiz. Nitekim sıfırları attık. 450 liradan 100 bin liraya kadar adli para cezası getirmişiz. Bir örnek daha; ticarî defterlerin saklanmaması konusunu 64. maddede düzenlemişiz. 200 günden az olmamak kaydıyla 4 bin ile 73 bin lira arası adlî para cezası. Öncelikle, ceza mutlaka caydırıcı olmalı. Kayıt dışılığın önlenmesi önemlidir. Caydırıcı ama öldürücü olmamalı. Yeni TTK'da ön ödeme kapsamında toplam 14 suç kapsamı var. Biz yapılan çalışmalar sonucunda bunların 19-20'ye çıkarılacağını öngörüyoruz. 4-5 tanesi idarî para cezası. Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na bu şekilde sunduk.

Biz duble yollar yapıyoruz. Bu Ticaret Kanunu da ticaret erbabının ticarî faaliyetini yürüteceği otobandır. Biz ticaret aktörlerine 1.535 madde ile mükemmel bir otoban oluşturduk. Buna herkesin kendini hazırlaması gerekir. Malî müşavirlerini uyarsın. Adapte olamayacak müşavir varsa uyarsınlar. Bir defa herkes bilmeli ki bu kanun 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girecek. Biz kumaşı mükemmel, rengi, modeli düzgün bir elbise hazırladık. Şimdi provasını yapıyoruz. Değişim zor. Yazarkasa çıktığında da çok kişi itiraz etmişti. Şimdi kullanılıyor. KDV'de de aynı şekilde.

Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Doğan Argun: Bağımsız denetim şirketlerin personel, ciro ve satış rakamlarına göre uygulansın

Yaklaşık bir ay önce ortak bir çalışma yapmıştık. Bu çalışmanın küçük bir broşürünü oluşturduk. Broşürünün sonucunda bugün şunu gördüm, hemen değinilen veya eleştiri konusu yapılabilecek veya eksik veya uygulamaya entegre olmada sorun oluşturacak bütün konulara değinildi. O açıdan doğru bir çalışma yaptığınıza inanıyorum. Bağımsız denetim kapsamı içerisindeki işletmelerin tüm anonim ve limitet şirketlerinin beklediği net aktif büyüklüğü net satış hâsılatı ve istihdam edilen personel sayısı göz önüne alınarak, net aktif büyüklüğünün 25 milyon net satış hâsılatının yaklaşık 50 milyon istihdam edilen personel sayısı yaklaşık 100 olması kriterini örnek kıstas anlamında söylüyorum. Oluşturulması ve bu kapsamı bu 3 veriden yaklaşık 2'sinin işletme tarafından oluşturulması halinde bağımsız denetim kapsamına alınması uluslararası muhasebe standartlarına göre defterlerin tutulması uluslararası finansal raporlama standartlarına göre mali tablolarının oluşturulması halinde uygulamanın daha etkin ve verimli olacağını ve mali tablolardan beklenen sonuçların gerçeğe yakın bir düzeyde mali tablolar yoluyla o işletmeler tarafından ortaya koyulacağı inancındayım. Bu üç kriterden birisini sağlamayan veya hiçbirini sağlamayan işletmelerin de yine anonim limitet şirket gibi sistemde kalması, bunu niye özellikle sistemde kalması anlamında söylüyorum, yani şahıs işletmesine veya işletme hesabı esasına dönmemesini istiyorum. Yeni TTK'da işletmelerin kurumsallaşması öngörülüyor. Diğer bir konu da borçlanmayla ilgili.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rıza nur Meral: Ticari sırların internet sitesinde yayınlanması,  şirketlerimizi uluslararası rekabette zor durumda bırakır

Sayın Bakanımızı ve hükümetimizi kutluyorum çünkü 56 yıllık 6 ciltlik bir kanunu ele alma ve yenileme cesaretini ve becerisini gösterdiler. Türkiye'yi 21. Yüzyıl'da dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına taşıyabilecek bir kanun olduğunu düşünüyoruz. İtirazların sadece 5-10 madde etrafında dolanması, bu çalışmanın başarılı olduğunu gösteriyor. Burada dikkat etmemiz gereken konu; bizim ülke olarak rakibimiz artık Avrupa değil. Gelişmekte olan ülkelerin firmaları. Bunlar düzensiz ve belirli olmayan kanun ve kurallarla yönetilerek dünyanın büyük pazar payları alıyorlar. İş dünyamızın bel kemiğini oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) elini kolunu bağlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada birkaç madde biraz esnekliğin olabileceğini düşünüyoruz. Özellikle mali ve finansal tabloların hazırlanması ve internette yayınlanmasının birçok şirketimizi rakiplerine karşı korumasız hale getireceğini düşünüyoruz. Düşünün bir savaşta rakip ordunun ne kadar askeri ve kurşunu kaldığını, ilave silahları var mı, ilkyardımları ne zaman gelecek gibi bilgileri rakipleriniz biliyor. Borçlarınızın yapısını, satışlarınızın dağılımını biliyor, ana üründen ürün gamına kadar tüm alımları biliyor. Çok korumasız kalıyorsunuz. Bu nokta özellikle şu anda uluslararası rekabete açılmış firmalarımızı korumasız bırakır diye düşünüyoruz. Biz bunun sadece halka açık şirketlerle sınırlanmasını, küçük şirketler için zorunlu olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Karşılıksız çeklere hapis cezası kaldırıldı. Burada ortaklara ağır cezalar geliyor. Bu teşebbüs heyecanı azaltabilir diye düşünüyorum. Yine getirilen maddelerin bir kısmının çok ağır olması ilk kurulan şirketlerde özellikle bebeklik döneminde bunları ticaret yapmaktan soğutabilir. Türkiye'nin teşebbüs hızını azaltabilir. Şu anda bile bazı şirketlerin, "Biz şirket olarak mı devam edelim? Şahıs firma sahipliğine dönelim mi diye?" düşündüklerini görüyoruz. Burada bir ölçek belirleyip -bu ciro olur, çalışan sayısı olur– bunun üzerinde şartları kademeli olarak ağırlaştırmanın özellikle fidanlıklarda yetişen müteşebbislerimizi etkilemeyeceği, hatta teşvik edeceğine inanıyoruz.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Sungurlu: Şirketler ve malî müşavirler düzenlemeye hazır değil

Gerçekten reform niteliğinde olan TTK'nu çıkarmak için çaba sarf eden hükümetimize teşekkür ediyorum. Sayın Bakan'ın daha önce '2. bir düzeltme yapılacak ve bir mevzuat açıklanacak' diye bir beyanı olmuştu. 1 Temmuz tarihini göz önünde bulundurursak vakit çok dar. En büyük endişe, şirketlerin ve de mali müşavirlerin yeni kanuna hazırlıklı olmadıkları. Kamuoyunda da şirketler maalesef yeni düzenlemelerle alakalı faaliyet göstermiyor. Sistemin daha sağlıklı çalışması ve uyum sürecinin hızlanması için uygulamaların bu anlamda biraz daha kademeli yapılabileceğini düşünüyoruz. Bu kanunun Türkiye'nin AB'ye uyum sürecinde önem arz eden bir uygulama olduğunu ve müktesebatının da ülkemize birebir uyumlaştırılmaya çalışıldığını düşünürsek, getirecekleri fayda kadar bazı zararları olabileceğini düşünüyoruz. Ticari şirketlerimiz KOBİ'lerden oluştuğu için yasaya uyum göstermeleri çok zor olabilir. Ayrıca yasada öngörülen hususların KOBİ'lerimize ciddi birer maliyet ve birçok konuda ekstra yük getireceğini düşünüyoruz. Biz ekonomik suça ekonomik yaptırımın benimsendiği bir şeyde cezaların gerçekten ağır olduğunu düşünüyoruz. Odayı ilgilendiren 3 tane mevzu var. Ticaret sicil memurlarına verilecek ceza kesim yetkisini ticaret sicil memurlarından alınarak asliye ticaret mahkemesine verilmesini rica ediyoruz. Bir başka husus da fiili olarak ticaret yapmakla beraber tasfiye prosedürü ve masrafları sebebiyle birçok sermaye şirketi tasfiye edilemiyor. Ticaret sicili kaydı da açık kalıyor. Dolayısıyla ticaret sicil memurlarımızın ticaret sicil kaydına resen silme yetkisinin tanınması da önemli bir şey. Bir başka konu anonim şirketi yönetim kurulu üyeliği ya da limitet şirketi müdürlüğünden istifa edildiği halde ilgili şirket bu istifayı tecil ettirmezse, istifa eden kişinin sicil kayıtlarında hâlâ yetkili görünmesi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu: Şirketlerin belgeleri, basılı kâğıt yerine CD'lerde saklansın

TİM olarak kanunun çıkma aşamasında gerek muhalefet gerek iktidarla her zaman bu konuda görüşmelerimizi sürdürdük. Kanunun çıkmasından dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Burada ticaret hayatının aktörlerine yüklenen külfetler bakımından değiştirilmesinde ve düzeltilmesinde zaruret olduğunu düşündüğümüz maddelere dikkat çekmek amacıyla bir çalışma yaptık. Esas olarak 14 maddede değişiklik yapılmasını istediğimizi daha önce sayın bakanımıza arz ettik. Burada başlık olarak şunları ifade etmek istiyorum: Basılı kâğıt ve belge maddeleri. Ana sözleşmeden sapma yasağı. Ana şirket kuruluşunda noter onayı. Şirketlere borçlanma yasağı, tüm defterlere noter onayı, fotokopi zorunluluğu, defter kayıt ve ibraz süreleri, bağımsız denetim zorunluluğu, yüksekokul şartı, finansal tabloların ticari sicil gazetesinde ilan zorunluluğu, cezalar, internet sitesine ilişkin hükümler, internet içeriğini saklama, zorunlu istifa. Burada birkaç nokta üzerinde durmak istiyorum. Öncelikle hapis cezası. Çünkü birkaç ay evvel çekte hapis cezası kaldırıldı, şirketinizi birisi dolandırırsa hapis cezası yok, şirketten siz yazarak para aldığınızda hapis cezası var. Lüzumsuz kırtasiye masrafları. Şirketler vasıtalı olarak bir sürü vergi yükünün altında harcamalara muhatap. Birikmiş kârların dağıtılmasında yüzde 15 yüksek bir rakam. Hiç değilse yüzde 15, yüzde 5'e düşürülürse hem bu alınacak ortakların para çekmedeki cezai müeyyideleri uygulamasına gerek bırakmayacak hem de vergi tahsilâtı açısından faydalı olacak. Bilişim teknolojisinin zirveye geldiği bir dönemde kâğıt saklanmasını çok gereksiz buluyorum. Defterleri kopyaları çıkartıp saklama yerine bir CD bir flaş disk ile de bunlar saklanabilir. Gazete kâğıtlarının yüzde 100'ünün ithal edildiği bir dönemde cari açığımızı artırıcı bir nitelik taşıyan kâğıt depolamaya son verilmelidir.

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkan Mustafa Koca: İşletmelere kaldıramayacağı kadar yük yüklemeyelim

Ortak akıl deyince insanın heyecanlanmaması mümkün değil. TTK'daki bu çalışma belki de birkaç yıl önceden planlanabilir, STK'ların da katılımıyla daha geniş bir bilgilendirme olabilirdi. Ama hepimiz burada hatalıyız. Tabii, hatalıyız diye de bu kanun çıkmayacak mı? Hayır, değişime açık olmamak Türkiye'ye yapılacak olan en büyük zararlardan bir tanesidir. Bu kanun gerçekten alınan karar gereği zamanında uygulanmalı, fakat 1 Temmuz itibarıyla uygulanacak olan küçük ve büyük şirketlerin 2015 yılına kadar hep birlikte bütün sorumluluk makamında herkes, birer eğitmen birer öğrenci seferberliği ile uygulamamız lazım. Özellikle hapis cezaları çok abartmadan, şirketlerimize sınıf atlatmamız lazım. Bugün Anadolu'nun yüzde 99'u KOBİ'lerden oluşuyor. Şirketlerin kaldıramayacağı yükleri sırtlarına bindirirsek, bundan hem devlet hem şirketler zarar görür. 2023'e kilitlenmişken, bu tip mayınlı alanlara da daha çok dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

 

Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkan Yardımcısı Av. Kerem Altıntaş: Firmaların büyüklüğüne göre denetim sistemi uygulansın

MÜSİAD olarak iş dünyasıyla birçok konuda hemfikiriz: Hem eleştiri hem de desteklenmesi noktasında. Ticaret Kanunu ülkemizin geleceğine yönelik bir reform niteliğindedir. Bu reformun devam ettirilmesi ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak tabii ki en iyiyi bulmak için bunların söylenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu düzenlemelerin değiştirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Burada dikkatinizi çekmek istediğim iki husus var. Bağımsız denetimle ilgili kademelendirmeyi öneriyoruz. KOBİ ve büyük şirketler için farklı bağımsız denetim sistemleri ve kriterleri getirilmesinden yanayız. Yine aleniyet ile ilgili sınırlamalar. Burada tüm her şeyi herkese açık etmek ticari sır konularında çok ciddi sıkıntılar doğuracaktır. Ama bunları Anadolu'daki küçük işletmeleri düşündüğünüzde çok da anlam ifade etmeyeceğini, onların mantıklarını ve algılarında aleniyetin farklı yerlere gidebileceğini hepimiz görebileceğiz. Onun için de KOBİ ve büyük işletmeler için farklı aleniyet kriterleri getirilmesinden yanayız. Hapis cezalarıyla ilgili meseleler diğer bir konu başlığımız. Hiç kimse cezaevine girmek derdiyle şirket kurmuyor. Ama bazı art niyetli tavır ve davranışların engellenmesi gerekmekte. Bu yüzden hapis cezalarının farklı bir şekilde ele alınması gerekiyor. Mümkünse para cezası, tekrarı halinde hapis cezası öngörülebilir.

http://medya.zaman.com.tr/2012/05/20/keskin.jpg

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Ekrem Keskin: Denetçilerin raporuna göre yönetim kurulunun istifası yanlış

Yıllarca şunu söyleye geldik; reform dediğimizde hep akla bankacılık gelir, bankacılık sektörü uluslararası düzenlemeleri en yakın sektördür. Dolayısıyla reel sektörün uluslararası düzenlemelere uyumu için yapılan böyle bir çalışmayı reel sektör-bankacılık ilişkileri ve uluslararası rekabet açısından olumlu buluyorum. Bakanımıza kısa süre önce ziyarette bulunmuş ve görüşlerimizi arz etmiştik. Bir tanesi 39. madde. Ticari unvanı kullanma zorunluluğuyla ilgili bir madde. Burada tacirin işletmesinde kullandığı her türlü kağıt ve belgede yer alacak hususların çok kapsamlı bir belgeye sığamayacak kadar detaylı olduğunu arz etmiştik. Dolayısıyla bu belgelerde yer alacak isimlerin mümkün olduğu kadar kısıtlı olması. İkincisi, kanunun 403. maddesinde denetçi tarafından verilen olumsuz görüş yazıları ve görüş verilmesinden kaçınma durumunda yönetim kurulunun görüş yazısının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren dört iş günü içerisinde genel kurulu toplantıya davet edip istifa etmesi gerekiyor. Oysa denetçilerin raporları genel kurulda görüşülür, nihai karar orada bağlanır. Anonim, halka açık şirketlerde ve bankalarda denetçilerden gelecek olumsuz bir rapora istinaden yönetim kurulunun istifa etmesinin uygulamada çok ciddi sıkıntılara yol açacağını düşünüyoruz. Denetim raporunun hatalı olması halinde genel kurulun denetim raporunu alıp değerlendirmek için zamana ihtiyaç bulunuyor. Nitekim halka acık bazı şirketlerde genel sıkıntılar var. Genel kurul kararı alamıyor, özellikle bankacılık sektöründe bankanın yönetim kurulunun istifa ettiğini düşünün. Ayrıca denetim raporundaki olumsuzluklar çerçevesinde gerekli tedbirleri alıp belli bir süre içinde bu raporu bağlaması gerekiyor. Herhangi bir kriz dönemi genel kurul bunu görüşmeyip de karara bağlamadığı durumunda halka açık bir şirket yönetimi kurulsuz kalabilir.

 

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Şirketler Hukuku Çalışma Grubu Başkanı Kenan Yılmaz: Kanundaki aksaklıkları hep beraber yaşayarak düzelteceğiz

Bu çalışma belli ki çok teferruatlı düşünülmüş, planlı, üzerinde iyi çalışılmış. Tüm Avrupa'da, bizi ilgilendirecek en iyi uygulamalar seçilmiş. Fakat en iyiyi seçmek Türkiye için en doğru olan mıdır? Bu değerlendirilmesi gereken bir husus. Bazı düzenlemeler en agresif şekliyle alınmıştır. Bunun Türkiye'ye adaptasyonu ve bu maddelerin Türkiye'deki şirket ve profesyonel, hâkim ve savcıların kabullenmesi belli bir eğitim gerektirmektedir. 1,5 yıllık sürenin yeterli olup olmayacağını hep beraber göreceğiz ama şu bir gerçek ki 1 Temmuz'da yürürlüğe girmeli ve bunu hep beraber yaşayarak düzeltmeliyiz. Prensip itibarıyla baktığınızda halka açık şirketler için getirilmiş şeffaflık denetlenebilir ve hesap verebilirlik ilkelerinin tüm şirketlere yaygınlaştığını görüyoruz ki, esasında bu çok da şikâyet edilecek bir durum değil. Ama bilhassa on binlerce KOBİ düzeyinde olan şirketlere büyük halka açık şirketlere uygulanan uygulamaların birebir uygulanması bir parça zor. Yeni düzenlemelerle eski kanunun 3'te 2'si değişmiştir. Bu kapsamlı bir değişikle beraberinde kendi içinde çelişen ve diğer kanunlarla çelişen bazı hususlar vardır. Ama bizler için daha önemlisi ve daha vahimi çok muğlâk düzenlemeler içermektedir. Uygulamasına baktığınızda çok idealist ve doğru bir uygulamadır, fakat detayına girdiğinizde çok muğlâk düzenlemeler yer almaktadır. Bunlar yeni düzenlemelerdir. Bu bakımdan elimizde literatür yoktur. Ayrıca, Türkiye'de içtihat yoktur. Hal böyle olunca yeni uygulamada çok ciddi bir şekilde Dış Ticaret Müdürlüğü ve Sayın Bakanımızın 2. mevzuatı çok yöne gösterici ve belirleyici olacağına inanıyorum.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1290454&title=zaman-ortak-akil-toplantisinda-taraflari-bulusturdu-turk-ticaret-kanunu-netlesti-elestirilen-maddeler-degisiyor&haberSayfa=4

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.