Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ziya Perver - SSK, sigortasız çalıştırılan işçiden prim talep edemez (26.01.08) PDF Yazdır e-Posta
26 Ocak 2008

 

1992-2003 yılları arasında 11 yıl boyunca çalıştığım işyeri sık sık giriş çıkış yapmış. Bu nedenle çalıştığım gün sayısı 1.300 görünüyor. Şirketi mahkemeye verdim ve hizmet tespiti davasını kazandım. Emekli olmak için müracaat ettiğim SSK, davayı kazandığım halde gün sayılarımı hizmetime eklemiyor. Şirket iflas ettiğinden primleri işverenden tahsil edememişler, benden istiyorlar, 'Primlerini ödemezsen seni emekli etmeyiz' diyorlar. İsmi mahfuz

Primlerin ödenip ödenmemesi işçinin görevi ve sorumluluğunda değildir. Ancak işverenden primleri tahsil edemeyen SSK, sigortasız çalıştığınızı mahkeme yolu ile ispatladığınız halde primleri sizden almadan kazanılmış günlerinizi dikkate almamaktadır. Bunu da 25 Şubat 1982 tarihli 2952 sayılı genelgesi ile talimatlandırmış ve SSK müdürlüklerine göndermiştir. Bu genelgede Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 13.04.1981 gün, Esas: 1981/608 ve No: 2253 sayılı kararına dayandırıyor. Ancak dayanak olarak alınan mahkeme kararıyla genelgenin doğrudan bir alakası yok. Çünkü, genelgede bahsi geçen mahkeme kararı kötü niyetli bir işçinin davranışlarıyla ilgili.

Öte yandan, mahkemeler ve Yargıtay'dan, SSK'nın bu genelgesinin tam tersi kararlar çıkmaktadır. Mesela, Gaziantep İş Mahkemesi'nin 28.2.2006 tarih ve 1285-189 esas numaralı kararının temyizi sonrasında Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2006/3797 esas ve 2006/13179 karar sayılı 27.11.2006 günlü kararına konu olayda; Gaziantep İş Mahkemesi'nin Yargıtay tarafından onanan kararıyla, işçinin 15.4.1989-30.9.1997 tarihleri arasındaki 5 yıl 5 ay 15 günlük (toplam 1.965 gün) sigortalı çalışmalarının tespitine karar verildiği, davacının 22.4.2003 tarihli dilekçe ve mahkeme kararı ile tespiti yapılan sürenin sigortalılık süresine eklenmesini talep ettiği, kurumun işverenden primlerin tahsili için gerekli işlemleri yaptığı, ancak tahsilini sağlayamadığını belirtip, mahkeme kararı ile tespit edilen süreye ait primler işverence ödenmediğinden emeklilik için gereken süreye dahil edilmeyeceği bildirmiştir. İşçi de bunun üzerine yeniden İş Mahkemesi'ne gitmiştir.

Davacı işçi, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiş, mahkeme ise sigortalı çalışmalarından bir kısmının hizmet tespiti davası yoluyla elde edildiğini ve bu hizmetlere ilişkin primlerin işveren tarafından kuruma yatırılmadığını, primleri tahsil edilemeyen sürenin sigortalılık süresine eklenemeyeceğini, dolayısıyla prim ödeme gün sayısı koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle istemi reddetmiştir. (Bugüne kadar kuruş prim ödememiş belediye ve resmî kurum işçileri nasıl emekli ediliyor sormak gerek.) Mahkemenin reddetmesi üzerine işçinin talebiyle temyize (Yargıtay'a) gidilmiştir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi olayı incelemiş ve bana göre hukukun gerektirdiği en iyi şekilde karar vermiştir. "506 sayılı yasanın 79/10. maddesinde 'yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalıların çalışmalarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının nazara alınacağı' belirtilmiştir. Yasada başka bir koşul öngörülmemiş olup, prim borçlarının ödenmesinden işverenler sorumlu olduğuna, ödenmeyen primlerin tahsil ve takibinden de kurum yetkili ve görevli bulunduğuna göre, yasanın öngördüğü şekilde çalışmaları bildirmeyen işveren ve çalışmayı tespit etmeyen kurumun bu davranışlarının sonucu sigortalıya yüklenmemelidir. Aksi bir düşünce sigortalının hiçbir zaman yaşlılık aylığına ulaşamaması gibi bir sonucu da doğurabilir, bu da sosyal güvenlik ilkeleri ile bağdaşmaz." diyerek mahkemenin verdiği kararı bozmuştur. Bu örnek karara göre siz de SSK'yı daha doğrusu Sosyal Güvenlik Kurumu'na devredilen SSK'yı dava ediniz. Ancak önce resmen emeklilik için başvurunuzu yapınız, SSK başvurunuzu reddetsin, sonra da gidip mahkemede dava açınız. Davayı kazanınca birikmiş aylıklarınızı da alırsınız.


Eski işe girişliler yeni reforma tabi olmaz

1944 doğumlu babamın 1985'ten kalma 180 gün sigortası vardı. Babamın askerliğini ödedim ve primi 900 gün oldu. Şu anda bir şirkette sigortalı çalışıyor, 6 ay çalışacak ve 1.080 günü tamamlayacağız. Daha sonra isteğe bağlı emekliliğe başvuru yapacağız. Ancak, 3.600 günü mü tamamlayacağız yoksa boşuna mı ödüyoruz bu kadar parayı? Çünkü yeni kanunda 9.000 günden bahsediliyor. Hakan Gazi

9.9.1999 tarihinden sonra işe girmiş erkekler SSK'dan 7.000 gün sayısı ve 60 yaşında emekli olur. Yine 62 yaşında, 25 yıllık sigortalılık süresi ve 4 bin 500 gün sayısı ile de emekli olma hakları vardır. Babanızın SSK başlangıcı 8.9.1999 tarihi öncesinde olduğu için yukarıda verdiğiniz bilgilere göre ne zaman 3.600 gününü tamamlarsa o gün SSK'dan emekli olacak.


Okurlara kısa cevaplar

Ramazan Kuş: Anneniz 1.2.1994 SSK başlangıcı, 21.3.1959 doğum tarihi ve var olan 4.678 günle bundan sonra çalışmasa dahi 56 yaşında, yani 21.3.2015 günü SSK'dan emeklilik hakkını kazanmış durumda. Tabii çalışmaya devam eder de 5.675 günü tamamlarsa 20 yılını dolduracağı 1.2.2014 günü de emekli olabilir. 1.2.2009 günü 15 yıllık sigortalılık süresini tamamladığında isterse işyerinden kıdem tazminatı alarak ayrılabilir ve emeklilik gününü bekleyebilir.

A. Menderes Çakıcı: Babanız, 1.9.1953 doğum tarihi, 1.10.1979 işe girişi ve bir aylık SSK primi ödemesinden sonra 1999 yılından beridir devam ettiği Bağ-Kur'dan 5.400 günü (15 tam yılı) tamamlamak şartıyla 58 yaşından yani 1.9.2011 gününden sonra emekli olur. Bundan sonra SSK'lı olursa ve olduktan sonra 3,5 yıl prim öderse 58 yaşından sonra olmak kaydıyla SSK'dan emekliliğe hak kazanır. Bağ-Kur için 15 yılı tamamlamak adına askerliğini borçlanmalıdır. SSK için ise şayet 1 aylık askerlik borçlanması yaparsa başlangıcınız 1.9.1979 olur ve Bağ-Kur'dan sonra SSK'ya 3,5 yılı tamamladığı gün yaşına bakılmadan 3.600 günle emekli olur.

Hüseyin Demirbilek: Kendi hesabınızı yapmışsınız, doğru veya yanlış demeyeceğim; ama askerlik sürenizi de öderseniz emeklilik yaşınız 1 yıl öne gelir. Yüksek emekli aylığı alabilmek için yüksek rakamlardan prim ödemek gerekir.

Hanife Erkinay: İsteğe bağlı sigortayı soruyorsunuz, ama hangi kurum olduğunu yazmamışsınız. Sorunuzun devamından 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu gereğince isteğe bağlılığı çıkardım, inşallah doğrudur. 5434 sayılı kanun gereğince memuriyetten istifa edip isteğe bağlı kesenek ödeyebilirsiniz; ama kesenek ödeme süresince SGK'dan sağlık yardımı alamazsınız. Emekli olunca alırsınız. Yine benzer bir şekilde şimdiki kanunlara göre SSK'ya isteğe bağlı prim öderken kendi üzerinizden sağlık yardımı alamazsınız. Ancak, her iki halde de varsa eşiniz ve çocuklarınız üzerinden alabilirsiniz. Yeni reform kanunu olan '5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu' aynen yürürlüğe girerse, isteğe bağlı olanlar sağlık primi de ödemek zorunda olacaklarından sağlık yardımı da alacaklar. Ama ödedikleri 4/b'ye yani bugünkü adıyla Bağ-Kur sigortalılığına sayılacak. Mesela, reformdan sonra 3,5 yıl isteğe bağlı primi öderseniz memur gibi değil de Bağ-Kur'lu gibi emekli aylığı hesaplanacak. Daha az emekli aylığı alacaksınız.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=643040