Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Hakan Üzeltürk - Vergi mükelleflerinden muhataplarına sorular: Cevaplayacak var mı? (25.01.08) PDF Yazdır e-Posta
25 Ocak 2008

Bu e-Posta adresi istenmeyen postalardan korunmaktadır, görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Vergiler konusunda izlenen politikayı anlamaya çalışanlar çaresiz. Yetkililere soruyorlar, uzmanlara soruyorlar, gazeteleri okuyorlar, ekonomik gelişmelere bakıyorlar, sonuç aynı. Sorularında da haklılar, yorumlarında da. Şunları merak ediyorlar:

1.Vergi affı çıkıyor mu? Maliye Bakanı kesinlikle yeni bir vergi affı yok diyor. Gazetelerde yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler yayınlanıyor. Kimisi metni biz de gördük diyor, kimisi ödemelerimi durdurdum affı bekliyorum diyor, yetkililer ödeyin af çıkmayacak diyor. Bazı mükellefler ise vergi affı çıkacağından eminler. Hep böyle söylerler sonunda af mutlaka çıkar diyorlar. Haksız da değiller.

2.Vergi iadesi kalktı. 2007 iadesiz ve yeni bir müessese olmadan geçti. Fiş ve fatura alımı durdu. Sonra çocuk sayısına bağlı asgari geçim indirimi geldi. Rakam olarak ele geçen meblağ daha da azaldı. Uygulamada ciddi sorunlar var. 2007 senesindeki uygulamanın ülkemize maliyeti daha fazla oldu. Haklısınız, bunları bizler de söyledik.

3.Kanun metinleri çıkıyor. Sonradan tebliğlerle değiştiriliyor. Kanunlar geriye yürütülüyor. Mağdur oluyoruz. Anayasa buna izin veriyor mu? Sizler Hoca'sınız. Bu doğru mu? Neden böyle yapıyorlar. Bu soruyu vergi konusundaki düzenlemeleri hazırlayanlara sormanız gerek. Bunun doğru ve hukuka uygun olmadığı açık. Ama şu anda birçok düzenleme hukuka aykırı olduğu halde uygulanarak mükelleflerden vergi ve ceza alınıyor. Şu anda idare problemleri çözmediği için yargıya gitmek gerekiyor. Daha sonra bazı şartlar altında İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'ne de başvurabilirsiniz.

4.Bizde vergiler neden yüksek? Vergilerin bir sınırı yok mu? Daha yüksek oranlarda vergi alınınca insanlar daha fazla mı ödüyor: Vergilerde dünyada kabul edilmiş bir sınır yok. Fakat makul uygulama ve oranlar var. Ülkeler bu oranlardan hangisini seçeceklerine kendileri karar verir. Bizde vergiler yüksek, doğru. İndirilmeli, katılıyorum. Ne kadar olmalının cevabı ise değişken. Vergi oranları azaltılınca vergi de daha fazla ödenecektir. Oran yükselmesi vergi yükselmesi demek değildir. Bu vergiyi algılama hatasıdır.

5.Transfer fiyatlaması ile ilgili kavramları anlayamıyoruz. Sanki her şey bu maddeye giriyor gibi duruyor. Madde metni yoruma çok müsait. Dediğiniz doğru idare örneğin ilişkili kişi kavramına herkesi sokabilir. İnceleme raporlarında bu problem çok net olarak görülüyor. Kanun-Tebliğ-Bakanlar Kurulu üçgeninde hukuki problemler var. Bunlar çözülmedikçe de anlamakta zorlanacaksınız. Gene yargı konuyu çözecek. Yargı bakımından da metinler dikkate alındığında sorun çok fazla. Mükelleflerin bu sıkıntıyı çekmesi gayet normal. Maalesef.

6.Turizmde KDV oranları kafamızı karıştırıyor. Müşterilerimizle problemler oluşuyor. İdareden net cevaplar alamıyoruz. Bir açıklama yapılacak mı? Bence yapılması lazım. KDV indirimleri sonrasında turizm sektöründe tam bir kaos yaşanıyor. Özellikle içki konusu yabancı turistler tarafından anlaşılamadığı gibi, uygulamada da adaletsizlikler yaratıyor. Bu kadar önemli bir sektörde bu kadar karmaşık ve turizmin ruhuna aykırı düzenlemeler olmamalı.

7.Banka hacizleri devam ediyor. Bu konuda sizde yazmıştınız. Bırakın ilk uygulamadaki haksızlık, adaletsizlik ve mağduriyetlerin etkilerinin devam etmesini yeni uygulamalar da sürdürülmekte. Gazetelerde de ikinci dalga, üçüncü dalga haberleri var. Bu durum devam edecek mi? Görüldüğü kadarıyla edecek. Burada vergi borcu olup ödemeyenlerin takip edilmesi doğru ama uygulamada borçların çok daha fazlasına ve borçlu olmayanların hesaplarına el konulması gibi garip uygulamalar oldu. Herkes suçu diğerine attığı için olan masum mükelleflere oluyor. Yargıya gidin. Şu anda çözüm üretilmediği için sizin de yapacağınız bu. Anlaşılan o ki, birinci dalga, ikinci dalga derken hava fırtınaya dönüşüyor. İdare de herhalde görüyordur.

Vergi olunca, bir dokun bin ah işit kâse-i fağfurdan. Devam ederiz.

 

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=342542&dept_id=80