Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Akif Akarca/ Dr.Mehmet Şafak - Vergi denetimi, etkinliği ve denetim birimlerinin yeniden yapılandırı PDF Yazdır e-Posta
24 Ocak 2008
Bu e-Posta adresi istenmeyen postalardan korunmaktadır, görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Bu e-Posta adresi istenmeyen postalardan korunmaktadır, görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Devlet bütçe gelirleri son yıllarda Türkiye GSMH'sinin 1/3'ü büyüklüğüne ulaşmıştır. Bütçe gelirlerinin büyük bir kısmı da vergi gelirleridir. Vergi sistemimizde bilindiği gibi vergiler mükelleflerin üzerinden vergi hesaplanacak gelirlerini-vergi matrahlarını kendilerinin belirleyip beyan etmeleri esasına dayanır. Bu durum beraberinde, mükellef beyanlarının doğruluğunun incelenmesini, araştırması gereğini getirir.

Vergi Usul Kanunu'nun 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiştir. Buna göre vergi incelemesi, mükellefin ödediği verginin defter, hesap, kayıt ve belgeler ile gerekli olduğunda yapılacak envanter ve araştırmalardan elde edilecek bulguların uygunluğunun incelenmesi ve doğruluğunun saptanmasıdır.

Vergi incelemelerinin işleyiş prosedürü ile ilgili açıklamalarımıza DÜNYA Gazetesi'nin 13.12.2007 tarihli sayısında yer verilmişti. Bu yazımızda vergi denetimini yapmaya yetkili kuruluşlarla ilgili açıklamalara yer vereceğiz. Bu çerçevede etkili bir vergi denetimi için gerekli hususlara da değineceğiz.

Vergi incelemesine kimler yetkilidir?

Hesap uzmanları ve yardımcıları Maliye müfettişleri ve yardımcıları

Vergi dairesi başkanları /defterdarlar Gelirler kontrolörleri ve stajyer gelirler kontrolörleri

Vergi denetmenleri ve yardımcıları Gelir İdaresi Başkanlığı merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar

Vergi dairesi müdürleri

Vergi incelemesi yapmaya yetkililer tabloda görüldüğü üzere çok sayıda olmakla beraber vergi denetimi esas itibariyle Hesap Uzmanları Kurulu, Maliye müfettişleri gelirler kontrolörleri ve vergi denetmenlerince yapılmaktadır.

Vergi Denetimi ve Hesap Uzmanları Kurulu

Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu 29/05/1945 tarih ve 4709 sayılı Kanun'la, Türkiye Cumhuriyeti'nin gelişmiş ülkelerde mevcut, modern vergi sistemine geçişin ilk aşamasında kurulmuştur. Kuruluş Kanunu'nda temel kuruluş amacı vergi denetimi olarak belirlenmiştir. Bu görev yanında Türk Parası Kıymetini Koruma Kanununda olduğu gibi ekonomik denetim görevleri de verilmiştir.

Vergi Usul Kanunu'nun 135.maddesinde de "Vergi incelemesi; hesap uzmanları, hesap uzman yardımcıları, ilin en büyük mal memuru, vergi denetmenleri ve vergi denetmen yardımcıları veya vergi dairesi müdürleri tarafından yapılır." denilerek vergi inceleme görevi birinci derecede hesap uzmanlarına verilmiştir.

Kuruluşundan buyana geçen 62 yılda Hesap Uzmanları Kurulu vergi denetimini gerçekleştiren önemli bir kuruluş olmuştur. Denetim görevini başarı ile yürütmüştür.

Kurul, vergi incelemesi yanında vergi teorisi ve uygulaması alanında, ekonomik konularda bir çok araştırmaların yapılmasını sağlamıştır. Daha önemlisi, 1950,1960 ve 1980 yıllarda ortaya koyduğu çalışmalarla Türk vergi sisteminin çağdaş düzeyde yapılanmasında önemli görevler üstlenmiştir. Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde vergi mevzuatımızın uyumlaştırılmasında Gelir İdaresi Başkanlığı ve Vergi Konseyi'nin çalışmalarına yetiştirdiği kamu ve özel kesimde görev yapan mensupları ile katkıları devam etmektedir.

Maliye müfettişleri ve gelirler kontrolörleri

Maliye Bakanlığı teşkilatının teftişini yürüten, kamu harcamaları denetimi yapan Maliye müfettişleri ile Gelir İdaresi teftişini gerçekleştiren gelirler kontrolörleri de vergi inceleme yetkisine sahiptir. Vergi Usul Kanunu yukarıda anılan 134.maddesine göre "Maliye müfettişleri, Maliye müfettiş muavinleri, gelirler kontrolörleri ve stajyer gelirler kontrolörleri, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar herhal ve takdirde vergi inceleme yetkisini haizdir."

Türkiye'nin en eski denetim kurulu 1879 yılında kurulan Maliye Teftiş Kuruludur. Maliye müfettişleri ve hesap uzmanları doğrudan Maliye Bakanı'na bağlıdır. Bu durum kurulların siyasi baskılara maruz kalma riskini artırdığı görüşü ileri sürülebilmektedir. Ancak bu iki kuruluşta kamu oyunca da iyi bilinen objektif çalışma anlayışı ve kurumsal kültür hakimdir.

Başta hesap uzmanları, maliye müfettişleri ve gelirler kontrolörleri olmak üzere tüm inceleme elemanları denetim ve yayın çalışmaları ile vergi kültürünün yerleşmesinde ve mükelleflerde vergi bilincinin oluşmasında önemli rol oynamışlardır.

Vergi denetim kadroları

Mayıs 2007 tarihi itibariyle denetim elemanı sayısı 3573 olup ayrıntılı kadro bilgileri tabloda görülebilir.

Bakana bağlı Toplam Sayı %Pay

- Maliye Müfettişi 114 3,2

- Hesap Uzmanı 289 8,0

Gelir İdaresi Başkalığına bağlı

(Merkezi )

Gelirler kontrolörleri 338 9,5

Mahalli (Vergi Dairesi Başkanlığı)

Vergi denetmeni

2.832

79,3

Toplam 3.573 100

Denetimin önemi

Bir vergi sisteminin başarısı, ekonomik ve sosyal koşullara uygun vergi yasalarının bulunmasına, vergi idaresinin işleyişindeki mükemmelliğe ve yeterli ve etkin vergi denetimine bağlıdır. Mükelleflerin gönüllü beyanını esas alan vergi sistemlerinde denetim bu faktörlerden en önemlisidir. Öte yandan, denetim oluşturulan sistemin işlemesini güvence altına alarak bozulmasını önler. Maliye politikalarının uygulanmasına da katkı sağlar.

Denetimin etkinliği ve denetim birimlerinin yeniden yapılandırılması

Sayıları 2007 Mayıs ayı itibarıyla 3573 olan denetim kadrosu ile verilen beyannamelerin %2-3'ü incelenmekte incelemelerde ciddi vergi kayıpları olduğu ortaya çıkarılmaktadır. Ancak vergi kayıp ve kaçağı önemli ölçüde azaltılamamıştır. Ekonomideki kayıt dışılık da GSMH'na oranla %30-40 civarında olan varlığını korumaktadır.

Vergi incelemesinin dört ayrı denetim birimi tarafından yürütülmesi ve zaman zaman birimler arası çekişmelerin görülmesinin enerji ve zaman kaybına neden olduğu; bu birimlerin birleştirilmesi yada yeni bir yapılanmaya tabi tutulması gerektiği ifade edilmektedir. Batı ülkelerindeki, özellikle ABD'deki denetim yapılanmasının farklı olması nedeniyle bu görüşler güç kazanmaktadır.

Ancak vergi inceleme birimleri arasındaki ilişkiyi çekişmeden çok yarışma olarak nitelemek daha doğru olacaktır. Bunun vergi incelemelerinin sayısına ve kalitesine etkisinin olumsuz değil, olumlu olduğunu kabul etmek kanımızca, daha doğrudur. Birimler arası ektili bir koordinasyon ve aşağıdaki konularda gerçekleştirilecek iyileşmeler birimleri yeniden yapılandırmaktan daha yararlı olacaktır. Koordinasyon yanında yapılandırmanın da yararlı olacağı görüşüne varılırsa denetim birimlerinin bu güne kadar ülkemize katkıları ve denetim elemanlarının yetenekli iyi yetişmiş olduğu unutulmamalıdır.

Etkin bir vergi denetimi için önlemler

Vergi kayıp ve kaçağını önleyecek etkin bir vergi denetimini gerçekleştirebilmek için aşağıdaki önlemlerin alınması büyük önem taşır.

- Vergisel olayları tek tek tespit etmeye yönelik çok eleman ve zaman gerektiren yöntemlerin yerine daha hızlı ve etkin sorgulayabilen bir vergi güvenlik müessesesi ihdas edilmelidir .

-Türk vergi sisteminde mal hareketinin denetimine önem verilmiştir. Bu anlayış belge düzeninin yerleştirilmesi açısından olumlu sonuç vermiştir. Ancak mal hareketlerini izlemek zaman ve eleman yetersizliği sorununu ortaya çıkarmaktadır. Ülkemizde globalleşmenin etkisiyle hizmet sektörü de gelişmektedir. Her ekonomik faaliyet parasal değere dönüştüğü için nakit akımını kontrol etmek/izlemekle vergiyi doğuran olayı belirlemek mümkün olmaktadır. Bu nedenle ekonomik işleyişin izlenmesi kayıt dışılığın önlenerek mali/vergi sisteminin olumlu sonuç vermesi için nakit hareketlerini kamunun denetleyebileceği genel bir düzenleme yapılmalı, banka ve diğer finansal kesimdeki nakit hareketleri şeffaflaştırılarak belli büyüklüğün üzerindeki tüm parasal işlemlerin banka sistemi aracılığı ile yapılması önemli katkı sağlar..

-Vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve denetimde etkinliğin sağlanması açısından vergi suç ve cezalarının yasalarla çok iyi tanımlanması, yorum gerektirmeyecek belirlilikte olması ve vergi kaçırmanın topluma karşı işlenmiş diğer suçlar gibi ele alınıp ödünsüz uygulanması gerçekleştirilmelidir.

-Denetim elemanlarının vergi incelemeleri için gerekli bilgiye ulaşmaları kolaylaştırılmalıdır. Bankalar, Noterler, Gümrük ve Tapu İdareleri gibi çeşitli bilgi kaynaklarından toplanan bilgilerin işlendiği ve kullanıma hazır tutulduğu bir veri tabanı incelemelere önemli katkı sağlar.

- Vergi denetim birimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları belirlenerek eşgüdüm sağlanmalıdır. Ayrıca, her denetim birimi kendi içinde işin niteliğine göre uzlaşmaya gitmelidir. Ekonomideki tüm faaliyetleri kavrayacak şekilde iş kolları (sektörler) itibariyle uzmanlaşmaya gidilmesi, denetlemeye konu faaliyet alanı tüm boyutlarıyla öğrenileceği için zaman kaybı önlenerek daha fazla işletmenin sağlıklı incelenmesi gerçekleştirilebilir.

-Ekonomik gelişmeye paralel olarak denetlenmesi gereken firma sayısı artmış, işletmeler büyümüş ve firmalar işlemlerini bilgisayar teknolojisi yardımıyla yürütmeye başlamışlardır. İdare ve vergi denetim birimleri özel kesimdeki bu gelişme ve dinamizmi yakalayamamıştır.

-Özenle seçilen ve lisansüstü eğitime eş düzeyde bir programla mesleki konularda yetiştirilen vergi denetim elemanları, devlet memuru olarak kalmak zorunda olmayan ve başka çalışma seçenekleri bulunan kişilerdir. Bu elemanlardan kamunun yeterince yararlanabilmesi ve erozyonun önlenebilmesi için özlük haklarının düzeltilmesi, turne dönemlerindeki gündelik ve gider karşılıklarının gerçekçi biçimde belirlenmesi yerinde olur.

-Denetim elemanlarının sayısı artırılmalıdır.

 

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=342420&dept_id=80