Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yaman Törüner - İş yapabilme özgürlüğü (19.01.08) PDF Yazdır e-Posta
19 Ocak 2008

Türkiye'de iş yapabilme özgürlüğü endeksi, 2008 yılı başı itibariyle, yüzde 60.8 olarak belirlendi. Bu sonuç, Türkiye'nin özgürce iş yapılabilirlik bakımından, dünyanın 74. ülkesi olduğunu gösteriyor. Avrupa'daki 41 ülke arasında 32. durumdayız. Yani, daha çok fırın ekmek yememiz lazım.
Türkiye'de iş yapabilme özgürlüğünü kısıtlayan en önemli engel, "iflas" prosedürünün çok zor ve vakit alıcı olması. İkinci büyük engel ise, karşılaştırmalı olarak çok yüksek sayılan vergi oranları.
İş yapabilme özgürlüğündeki üçüncü en büyük darboğaz ise, "işçi çalıştırma" konusunda. İşçi güvenliği, iş kurallarının yerleşikliği gibi konularda sıkıntı var. Yine, bir işgücü piyasası da oluşturulamamış.
Öte yandan, sigortasız işçi çalıştırıldığını, kayıtdışı ekonominin ülkemizde çok yaygın olduğunu hepimiz biliyoruz. Economic Freedom enstitüsünün verilerine göre, "yolsuzluk" bakımından, Avrupa ülkelerinden geride fakat Ortadoğu ülkelerinden iyi durumdayız.

Ekonomik özgürlük yüzdeleri
2008 başı itibariyle, Türkiye'nin belli konulardaki "ekonomik özgürlük" yüzdeleri, yüksek olan daha iyi olmak üzere, şöyle:

  Özgürce iş hayatına atılabilme: Yüzde 67.9. Bu notun biraz düşük olmasının en önemli nedeni, bir iş kurarken küresel ortalama olarak 19 işlem bulunurken, bizde işlem sayısının bu ortalamadan yüksek olması ve "iflas" işlemlerindeki darboğazlar ve uzun süre.

  Ticaret serbestisi: Yüzde 86.8. Bazı mallarda standartların tam olarak belirlenememesi, hâlâ bazı konularda gümrük vergisi dışında ithalat kısıntılarının bulunması ve patent haklarının yeterince korunamıyor olması, bu notta, bir miktar indirim yapılması için yeterli olmuş.

  Mali özgürlük: Yüzde 77,7. Bu oranın belirlenmesinde en önemli etken, katma değer vergisi oranlarındaki yükseklik.

  Kamunun piyasadaki payı: Yüzde 68,3.

  Fiyat belirleyebilme özgürlüğü: Yüzde 70,8. Yüksek enflasyonlar nedeniyle fiyat istikrarının tam anlamıyla yerleşememiş olması, tarım ürünleri ve ilaçlarda kamunun fiyat belirleme politikaları, elektrik, petrol ve gaz fiyatlarının önemli ölçüde kamu tarafından belirlenmesi, hatta belediyelerin ekmek fiyatlarına tavan koyması gibi uygulamalar, bizim notumuzu düşürmüş.

  Yabancı yatırım özgürlüğü: Yüzde 50. Yayıncılık, havacılık, deniz taşımacılığı, liman işletmeciliği ve telekomünikasyon konularında, Türk şirketi kurarak veya yüzde 51 payı Türklere vererek yatırım yapma imkânı var. Yine, yabancı şirketlerin gayrimenkul edinmelerinde de benzer kısıtlar bulunuyor. Bürokrasi, sık değiştirilen kurallar ve zayıf yargı sistemi, yabancı yatırımcıyı kaçırıyor.

  Mali özgürlük: Yüzde 50. Şeffaflık ve halka açılma olanakları bu notun belirlenmesinde rol oynuyor.

  Patent haklarının korunması: Yüzde 50. En çok ilaç patentleri konusundaki sıkıntılar nedeniyle bu not düşürülmüş. Yine, yargının yavaş çalışması ve kamuyu tutan kararlar alması, taklit ürünlerin piyasaya sürülebilme kolaylığı gibi sıkıntılar da notu etkilemiş.

  Yolsuzluk endeksi: Yüzde 38. Bu konuda Türkiye, 163 ülke arasında 60. sırada bulunuyor.

  İşçi özgürlüğü: Yüzde 48.
Çok iyi değiliz ama, geçen yıla göre, her konuda ortalama yüzde 2.5 iyileşme sağlamış olduğumuzu da unutmayalım.

Bu e-Posta adresi istenmeyen postalardan korunmaktadır, görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

 

http://www.milliyet.com.tr/2008/01/19/yazar/toruner.html